TİP, TÖP ve EHP'den kamu işçileri için ortak eylem: 'Sefalet ücretine karşı direniş'

Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Emekçi Hareket Partisi (EHP), 17 Temmuz 2025 tarihinde Beyoğlu Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı önünde ortak bir eylem düzenledi. Eylemin amacı, kamuda çalışan işçilerin düşük ücret ve güvencesiz çalışma koşullarına dikkat çekmekti. "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek" ve "Patronlardan hesabı emekçiler soracak" sloganları eşliğinde gerçekleşen eylemde, kamu işçilerinin sefalet ücretlerine ve taleplerinin görmezden gelinmesine tepki gösterildi.

Eylemde konuşan TİP Emek Bürosu Üyesi İlayda Cantaş, yüz binlerce kamu işçisinin yoksulluk sınırının altında yaşadığını vurguladı. Cantaş, "Kamu çerçeve protokolü işçiye değil, saraya sadakat belgesidir. İşçinin alın teri pazarlık malzemesi haline getirilmiştir" diyerek mevcut duruma tepki gösterdi. Kamu işçilerinin talepleri arasında brüt 1800 TL taban ücret, 40 saatlik çalışma haftası, servis ve yemek haklarının geri verilmesi ve sosyal hakların yeniden tanımlanması yer aldı. Cantaş ayrıca, sarı sendikaları eleştirerek darphanedeki sendikanın yetki oyunlarıyla işçilerin aylardır zam farkından mahrum bırakıldığını belirtti.

Emekçi Hareket Partisi (EHP) Sözcüsü Özge Akman, kamu işçilerinin taleplerinin ‘aşırı’ gibi gösterilmeye çalışıldığını, ancak istenenin yalnızca insanca yaşamaya yetecek ücret olduğunu ifade etti. TÜRK-İŞ verilerine göre açlık sınırının 26 bin TL, yoksulluk sınırının ise 81 bin TL olduğunu hatırlatan Akman, "Bu rakamları o koltuklarında oturanlara her yerde hatırlatacağız" dedi. Türkiye İşçi Partisi (TİP) adına konuşan Hasan Yüksel, kamu işçilerinin taleplerinin hükümet tarafından görmezden gelindiğini ve protokol görüşmelerinin düşük zamlarla sonuçlandırılmaya çalışıldığını belirtti. Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) İstanbul İl Sözcüsü Nilay Kuş ise kamuda çalışan işçilerin yıllardır düşük ücretlerle çalıştığını ve her geçen gün yeni hak kayıpları yaşadığını dile getirdi. Tüm konuşmacılar, kamu çerçeve protokolünün işçilerin talepleri doğrultusunda yeniden düzenlenmesi çağrısında bulundu.