Zafer Partisi GİK Üyesi ve Basından Sorumlu Başdanışman Çınar Coşkunserçe, deprem bölgesindeki gözlemlerini anlattı.

Başdanışman Çınar Coşkunserçe'nin gözlemleri:

"AFAD ekipleri yeterli değildi"

Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ ile birlikte depremin 3 günü Hatay İskenderun, ertesi gün de Antakya'da idik. Bir hafta bölgede kaldık, depremden etkilenen bütün illere Kilis hariç gittik.

Antakya'da Insanlar yolumuzu kesip yardım istiyorlardı. AFAD ekipleri sahada değildi diyemeyiz ama yeterli değillerdi. Bir deprem ülkesinde, anında müdahale edecek hazırlıklar yapılmamış, bu kadar hayati önem taşıyan bir konu göz ardı edilmişti. Bunu ilk anda hissettik. 
 

"Koordinasyon yeterli değildi"
İnsanlar kendi imkanları ile cenazelerini çıkarıp defnetmeye çalışıyordu. 
Her enkazın başında feryat eden insanlar vardı, kendilerine yardım edilmediğinden şikayet ediyorlardı. Bu şikayetlerinde çok haklıydılar. 10 yıkık varsa sadece ikisinde yetkili ekipler arama kurtarma çalışmaları yapıyorlardı.

Ama şunu da rahatlıkla söyleyebilirim depremin 3. günü olmasına rağmen milletimiz yiyecek, kıyafet, su gibi temel ihtiyaçları, tabiri caiz ise sahaya yağdırmıştı. Ancak, koordinasyon olmadığı, belirli bir plan dahilinde bu yardımlar dağıtılamadığı ve yardıma ihtiyacı olan insanlara ulaştırılamadığı için sebil olmuştu yerlere dökülmüştü.
Bu manzara tabii ki içimizi sızlattı. 

"Müdahalede geç kalındı"

Gördüğümüz manzaralar, insanlardan dinlediğimiz hikayeler de dayanılabilecek acılar değildi. 
Bir yıkığın başında bir kadın ve 15 yaşlarında kızı feryat ediyordu. Babaannesi ve 6 yaşındaki kızı hayatını kaybetmiş, enkazdan çıkarmışlar, bu cenazeleri yola yatırmış, üzerlerine bir battaniye örtmüş, gelen geçen çiğnemesin diye de her iki tarafa birer briket koyarak korunaklı hale getirmişti. Cenazelerini defnetmek için dahi enkazın başından ayrılmıyor, İçeride annem var, bir buçuk yaşında yavrum var diye feryat ediyordu. Ne söyledi isek kadının feryadı durmuyor, binalara depreme dayanıklı raporu verenlere lanet ediyor, beni isterlerse hapse atsınlar, bunların hepsi katil diye bağırıyordu.
Cenazelerini defnetmek için yardım teklif ettik kabul etmedi. Yetersiz denilebilecek arama kurtarma çalışmalarını izlemeye devam etti.

Bu sadece gördüklerimizden bir tanesi, buna benzer yüzlerce olaya şahit olduk.

Özetle söylemek gerekirse, müdahalede geç kalındı. Belki de on binlerce insan kurtarılabilecekken hayatını kaybetti.

Editör: Bumin Kağan Muti