ismail türk 2Hızla yükselen Zafer Partisi’nin sığınmacılar konusunda net tavrı, iktidarı bile politika değişikliğine götürdü. Mecliste altıncı parti olarak tanımlanmaya başlayan ve hızlı yükselişini sürdüren Zafer Partisi’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda da söyleyecekleri oldukça önemli.

Yaşamgazetesine önemli açıklamalarda bulunan Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı İsmail Türk, Zafer Partisi’nin net tavrını ortaya koydu. İşte Türk’ün Celal Karaali ile gerçekleştirdiği söyleşi:

CELAL KARAALİ : Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sayın İsmail Türk Yaşam Gazetesi’ne hoşgeldiniz. Hem gazetecisiniz hem de siyasetin içinde aktifsiniz. Daha önce siyasette böyle aktif bir görevde bulundunuz mu?

İSMAİL TÜRK: Bulundum, ama hep bir çizgide bulundum. Yani Atatürk’ün izinde Türk milliyetçisiyiz diyoruz ya, biz Türk milliyetçiliği çizgisindeyiz. 15 yaşından bu güne hiç o çizgiden kopmadım. MHP’den başlayan ve Büyük Birlik Partisi’yle devam eden, İYİ Parti’yle ara verilen ve son olarak da Türkiye’nin kurtuluş reçetesinin verildiği Zafer Partisi’nde kuruculuk yaptım. Mahalli idarelerden sorumlu genel başkan yardımcısıyım.

CELAL KARAALİ : Biraz çalışmalarınızdan bahsetmek istiyoruz. Yerel yönetimler ve mahalli idareler ikisi farklı şeyler mi bunlar?

İSMAİL TÜRK : İkisi aynı ama birisi Türkçe diğeri herhalde Farsça veya Arapça olabilir. Yerel İdareler dediğiniz zaman halkın seçtiği birimler anlamına geliyor. Mahalli idareler dediğiniz zaman da muhtarlıktan tutun kaymakamlığa kadar resmi kurumlar var.

“ZAFER TURİZM’E KOYUP BUNLARI GÖNDERECEĞİZ”

CELAL KARAALİ : Zafer Partisi’nin çıkışı itibariyle oturduğu konsept Suriyeliler, Afganlar konusu ve Türkiye’de de ciddi anlamda kabul gören bir çizginiz oldu. Ancak siyasi parti demek sadece bu değildir. Biraz da buradan bahsedebilir miyiz? Zafer Partisi deyince sadece Suriyelilerle mücadele eden bir parti mi var?  Yoksa daha geniş bir yelpazede de düşünebilir miyiz?

İSMAİL. TÜRK : Bunu bir ‘’göç stratejileri’’ başlığı altına alırsak ülkelerin ve haritaların değişimi için yapılmış emperyalist oyunlar söz konusu. Türkiye’de ‘’Suriye’’ diye bilinen mesele aslında çok anonim bir pakettir. İçinde bütün sorunları biriktirmiş olan, bütün sorunların ana kaynağı olan bir meseledir. Onun için karşımızdaki gençlerin hayallerinden tutun da, yanındaki üniversiteli arkadaşın kalitesiz eğitimine,  gazetecilerin yaşadığı baskıya kadar bütün hepsini içeren bir pakettir bu sorun. Suriye meselesinin içerisinde neler var? Dış güvenlik var, iç güvenlik var, eğitim var, sağlık var…

Bugün Türkiye’nin ekonomik darboğazda oluşunda, tabi ki AKP’nin çok büyük bir etkisi var. Ama, son darbe de Suriye meselesi. Yaklaşık 13 milyon göçmene bu fakir Türk milletinin hazinesiyle bakılması,  bu ülkenin orada  yaptığı askeri operasyonlara  yapılan harcamalar var. Bizim cari açığımızı da bugünkü enflasyonu da, alım gücünün azalmasını da her şeyi bunun içerisine yerleştirebiliriz. O yüzden aslında biz Suriye dediğimizde ekonomiyi de anlatıyoruz, eğitimi de anlatıyoruz. Türkiye’nin bütün sorunlarını anlatıyoruz. Çözümü ne? Zafer Turizm’e koyup bunları göndereceğiz. Bunu yaptığımız zaman Türkiye ciddi bir  yükten kurtuluyor. Bir de bu saray rejimini yani AKP’yi gönderdiğimizde aslında enflasyon sorunu halloluyor.

CELAL KARAALİ :  Sayın Türk şimdi 13 milyon diyorsunuz ya, devletin de bütün organlarının açıkladığı 3,5 4 milyon. Sizin genel başkanınız da 3,5 milyon seçmen var dedi. Siz mi çok abartıyorsunuz onlar mı yok sayıyorlar?

İSMAİL TÜRK : Zafer Partisi Türk milletinin uyandırma servisidir. Bu sarı muhalefetle saray rejimi çok geç uyanan kesime giriyor. Biz Suriye meselesi dediğimizde başta  ‘’Onlar Türkiye’ye 60 milyon dolar getirdiler onlar gitmezler’’ diyen Meral Akşener, ‘’Onlara entegrasyon bakanlığı kuracağız, hepsini ülkemizde entegre edeceğiz’’ diyen CHP’yi hatırlatırım size. Sonrasında da biz de şöyle şöyle göndereceğiz diyen ‘Saray Rejimi’ ve ‘Sarı muhalefet’… Gerçekler acıdır, saklarsınız. Hazine bitince ve Avrupa’nın bunlara vaat ettiği paralar gelmeyince açığa çıkar.  Hırsıza sessiz kalmak, hırsızı görmezden gelmek de ihanettir ve hırsızlıktır. Her hadise Zafer Partisi ve onun kadrolarını haklı çıkarttı. Mülteci rakamları nüfus sayımı gibi ortaya çıkmıyor ama Birleşmiş Milletler’in ve dünyada bu anlamda uzmanlaşmış kuruluşların ülkelerden çıkışları ve varış noktalarını hesaplamalarıyla çıkıyor.

CELAL KARAALİ : Yani siz 13 milyonu oradan mı buluyorsunuz?

İSMAİL TÜRK : Tabi tabi 13 milyon net.  Yani bu abartılı bir rakam değil. Uluslararası veriler, Birleşmiş Milletler, Türkiye’de içeriden aldığımız bilgiler, bunların hepsi bir araya geldiğinde bu rakama ulaşılıyor.

“ZAFER PARTİSİ %8,5 CİVARINDA GÖRÜNÜYOR”

CELAL KARAALİ : Bu ülke Muhalefetin de bugün ‘’Suriyelileri göndereceğiz’’ demesini biraz size mi borçlu? İSMAİL TÜRK : Evet Zafer Partisi’ne borçlu. İşte bize hergün Suriye’yi niye anlatıyorsunuz diyordunuz ya, biz de diyoruz ki Türk milletini uyandırdık. Türk milleti uyanınca saray rejimi de muhalefet de uyanmak zorunda kaldı. Şimdi bakın Zafer Partisi %8,5 civarlarında gözüküyor son verilerde. Gençlik çok akıllı. Gençlik durumun nereye gideceğine, nereye gitmeyeceğine bakarak öğrendi.

CELAL KARAALİ : Anketlerde nasıl gözüküyorsunuz?

İSMAİL TÜRK: Türkiye genelinde %8,5 civarında gözüküyoruz. Bazıları da %3,5- 4 diyorlar. Artık ‘’diğerleri’’ içerisinde olmadığımızı, ilk altı partinin içinde olduğumuzu düşmanlarımız da söylüyor, faşist diyenler de söylüyor, ırkçı diyenler de söylüyor.

CELAL KARAALİ: Peki bu Suriyeliler konusundaki tutumunuz ‘’faşist’’ suçlamasını haklı çıkarıyor veya bu suçlamaya yaklaşıyor mu?

İSMAİL TÜRK: Bir kere bize faşist diyenler kesin salaktırlar. Aklı başında olan bir insan bu meseleden dolayı bize faşist demez.

“İNSANLARIN DİLENMESİNİ Mİ SAVUNMAK DOĞRU?”

CELAL KARAALİ : Yani sizin tutumunuz faşizm değil ülkeyi savunmak adına, doğru mudur?

İ.T: Aslında biraz da göçmenleri de savunmak adına. Burada insani bir durum var, insanların dilenmesini mi savunmak doğru?  Yoksa ülkelerine huzur içerisinde götürülmüş, can ve mal güvenlikleri sağlanmış bir şekilde Suriye’ye sağ salim dönmelerini savunmak mı daha doğru? Biz insani olanı savunuyoruz. Onlar da gayri insani taraftan savunarak bizi faşizmle suçluyorlar. Görmüyor musunuz? ışıkların altında dileniyorlar, uyuşturucuya bulaşmışlar, mafya vari bir takım çeteleşmeleri var, en masum ve mazlumları da köleleştirilmiş ve ucuz çalıştırılıyorlar. Hem bizim hizmet kalitemiz bozulmuş durumda hem de onların aldıkları hizmet çok kalitesiz.

CELAL KARAALİ : Yarın iktidarın içinde oldunuz diyelim, nasıl bir sistem uygulayacaksınız? Nasıl bir politikanız olacak?

İSMAİL TÜRK : Şimdi taklitler aslını yüceltir. Sağolsun sarı muhalefet Zafer Partisi’nin fikrini aldılar geziyorlar. Ama onlara biz Zafer Partisi reklamı yaptırıyoruz. Ümit Özdağ’a İyi Parti’de ‘’Suriye ile kafayı bozmuş adam’’ diyorlardı. Hatta ileri gidip CHP, ‘Entegrasyon Bakanlığı’ kuracağız diyordu. Millet anketlerde ‘’Zafer Partisi’’ deyince bu noktaya geldi hepsi. Suriye meselesi kontrolsüz, plansız bir göç meselesidir. Benim rızam olmadan benim hakkımı başkasına nasıl verirsin? Vermek de çalmaktır bu noktada. Böyle bir şey olabilir mi? Onun ilacı bedava, benimki parayla. Zafer Partisi hem demokratik hem de insani meselelere yaklaşan bir partidir.

“HEM KENDİ ÜLKELERİNİN, HEM BİZİM ÜLKEMİZİN BÖLÜNMESİNİ İSTEMİYORUZ”

CELAL KARAALİ: Yani siz Suriyelilerle ilgili bu kadar keskin adımlar atarken aynı zamanda onların haklarını da gözetiyorsunuz.

İSMAİL TÜRK: Bunlar bir çözüm önerisidir. Biz niye onları düşman olarak görelim? Onlar da insan. Allah kimseyi vatansız bırakmasın. Onları anlıyoruz ama onların üzerinden hem kendi ülkelerinin hem de bizim ülkemizin bölünmesini istemiyoruz. Hemen ayağımızın dibinde bir Kürdistan terör devleti kurulmasını istemiyoruz. İsrail'in istediği gibi bu bölgeyi sömürmesini, emperyalist devletlerin gölgesini istemiyoruz. Bunu istememek faşistlik midir?

CELAL KARAALİ : Siyasette de bir baskı altındasınız. Genel başkanınızın afişlerine karşı bir saldırı var özellikle. Bununla ilgili bir şey söylemek ister misiniz?

İSMAİL TÜRK:  Bugün Zafer  Partisi Küçükçekmece İlçe Başkanımızı ziyaret ettim. Önde bir yaşını doldurduğumuzdan dolayı meşaleli bayrağımız ve de bir tane genel başkanımızın resmi var. Bütün siyasi partilerin resimleri bir aydır duruyor. Kaymakam beyin ve emniyet müdürünün aklına gelmiş, bayraklar toplansın diye. Kaymakam bu tür şeyleri takip etmez, emniyet müdürlüğü böyle şeyleri takip etmez. Uyuşturucu yaşı inmiş ondörtlere, emniyet müdürü Zafer Partisi’nin bayrağıyla ilgilenemez. Burada PKK’nın ve teröristlerin, IŞİD’in, bir dünya unsurun cirit attığı söylenirken gelip Küçükçekmece Zafer Partisi ilçesinin önündeki bir bayrağını çok görürsen bu ülkede demokrasi değil başka bir şey var demektir. Baskı tabi ki var ama bu baskı onların kendi sonunu hazırlıyor.

“HENÜZ TANINIRLIK ORANIMIZ YÜZDE 57”

CELAL KARAALİ : Peki anketlerle ilgili son olarak net bir şey almak istiyorum, nedir durumunuz?

İSMAİLTÜRK : Dediğim gibi %8,5 gözüküyoruz ama yarın sabah seçim olsa henüz tanınırlık oranımız %57. Daha %43 seçmen bizi tanımıyor henüz. Biz bu tanınmayı bitirdiğimizde ve örgütlenmemizi tamamladığımızda, yani Zafer siyaseti ete kemiğe büründüğünde, bu oranın %20 lere çıkacağı düşünülüyor. 25 milyon net bir seçmen kitlesi var ve bunlar kime oy vermeyeceklerini belirlemiş durumda. Bunun önemli bir bölümü kararını vermiş durumda Zafer diyor.

“ALTILI MASA İLE İTTİFAK ETMEYECEĞİZ”

CELAL KARAALİ: Peki Türkiye’de şu anda mevcut iki ittifak var. Cumhur İttifaki ve Millet İttifakı. Siz ittifaklardan biriyle hareket edecek misiniz yoksa kendi başınıza mı hareket edeceksiniz? Bir de buna paralel olarak cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl bir yol izleyeceksiniz?

İSMAİL TÜRK : İttifak etmeyeceğiz efendim. Bunu zaten ilan etmiştik. Yani Türkiye tahtarevalli  siyasetinden bıktı. Gençler bizimle o yüzden beraber. Biz Türk milletiyle beraber hareket edeceğiz. Ha bizi köşeye sıkıştıracak soru, ‘’Cumhurbaşkanlığı seçiminde hangisinden olacaksınız?’’ İlan ettik ya hangisinden olacağımızı. Mansur Yavaş kimin adayı? Aslında siz şöyle de sordunuz, ‘’Başkanlık sistemi mi istiyorsunuz yoksa parlamenter sistem mi?’’ Altılı masaya baktığımız zaman fikri açıdan birbirine benzemez, tam aksine ülkeyi soyan yönetimin en önemli suç ortaklarıyla birlikte olan bir masa var. Bir de burada gizlenmiş hain bir durum da var: HDP. Açık olan ortaklar Gelecek ve Deva Partisi. 17 yıl beraber yönetmediler mi bu ülkeyi? Bu ülkenin bütün kaynakları 17 yılda yok edilirken bunlar yok muydu? Vardı. Şimdi bunlar mı hesap soracaklar? Kendilerine mi hesap soracaklar? Suç ortaklığı diye bir şey var.

CELAL KARAALİ : Sizin o zaman bu altılı masayla bir ilişkiniz olmayacak?

İSMAİL TÜRK : Şimdi bize ‘’Bunlar sarayla beraber’’ suçlamasının geleceğini biliyorduk. Biz baktık, Türk milleti kimi istiyor? Anketlerde baktık ki HDP’ye ihtiyaç kalmaksızın, Mansur Yavaş formülünde birinci turda bile alınması mümkün.

“İMAMOĞLU ŞİŞİRİLİYORDU, ERDOĞAN TOP OYNAR GİBİ KAZANIR”

CELAL KARAALİ : Kamuoyu yoklamasında Ekrem İmamoğlu da çıkıyordu.

İSMAİL TÜRK: Çıkmıyor, çıkmaz. Niye çıkmaz söyleyeyim. Bir kere İmamoğlu şişiriliyordu, onu aday yapsınlar ki Tayyip Erdoğan top oynar gibi kazansın seçimi. Bir kere Türkiye’nin %80’i- 90’ı müslüman kimlikli. Bir İmamoğlu’nu veya Kılıçdaroğlu’nu ortaya koyduğunuz zaman buradan yapılacak tezvirat ülkeyi bölmeye yönelik olur. Bunlar seçim kazanmak için ülkeyi bile bölerler. Biz Türkiye’nin bütünleşmesine hizmet edecek bir aday olarak Mansur Yavaş’ı görüyoruz.

CELAL KARAALİ : Peki bu altılı masadan Mansur Yavaş dışında mesela Kılıçdaroğlu çıkarsa sizin tarafınız ne olacak?

İSMAİL TÜRK : Oraya geleceğim. Şimdi Mansur Yavaş’ı istememiz hangi tarafta olduğumuzu anlatmıyor mu? Biz parlamenter sistemin getirilmesinden yanayız

. CELAL KARAALİ : Eee altılı masa da parlamenter sistem diyor?

İSMAİL TÜRK: Onlar eğer samimilerse Mansur Yavaş’ı aday yaparlar.

CELAL KARAALİ : Bu bir dayatma olmuyor mu?

İSMAİL TÜRK: Ülke soyulmuş, talan edilmiş, rejim elden gitmiş, şeffaflık yok, eee bırakın da böyle bir dayatma yapsın millet.

CELAL KARAALİ : Mansur Yavaş altılı masanın içinden olan bir başkan. Sizin partinizin değil. Başka bir partinin belediye başkanını siz ısrarla ilk günden beri önerdiniz.

İSMAİL TÜRK : Niye? Ülke bölünmesin, kutuplaşmasın. Amacımız yalandan muhalefet yapıyormuş gibi değil gerçekten muhalefet yapıp seçimi almak.

“MANSUR YAVAŞ MİLLİ GÜVENLİK MESELESİDİR”

CELAL KARAALİ  : Mansur Yavaş’ın özelliği ne ki seçimi bu kadar garanti görüyorsunuz?

İSMAİL TÜRK: Ben görmüyorum millet görüyor. Yapılan anketlerde %60’ın üzerinde çıkıyor. Şimdi Kılıçdaroğlu niye olmaz? Şimdi soruyorum size HDP ile PKK ilintili midir?

CELAL KARAALİ : İlintilidir!

İSMAİL TÜRK: Yani teröre yardım ve yataklık yaptığı ortada. Şimdi demokrasiyle seçime gidiyoruz. Demokrasiyi istismar ederek bir ülke bölünebilir mi? Böyle bir demokrasi var mı? HDP belediyeleri alıyor, sonra buraları PKK’nın yardım ve yataklık yeri haline getiriyor. Devlet de ne yapıyor, otomatik olarak sistem devreye giriyor, bunları görevden alıyor, kayyum atıyor. Kayyumdan başka çare yok. Kayyumları atayınca hemen terörün lojistik desteği bitiyor. Ne zamana kadar devam edecek? Terör bitene kadar böyle gidecek. Bir kere demokrasi var ben sandıktan demokratikleştim diye bir şey yok. O zaman şimdi bakalım bazıları Kılıçdaroğlu’nu niye istiyorlar? Kılıçdaroğlu ne diyor ‘’Ben geldiğimde kayyum atama yok’’. Eee kayyum atamadığın zaman teröre yardım ve yataklık örgütü hazır. Belediyenin imkanlarından teröristlere mermi, bomba, yemek vs. gönderilecek. Hatta yetmeyecek Halk Mahkemeleri kurulup çöpçüler belediye başkanını yargılayacak. Bunlar olmadı mı? O zaman Kılıçdaroğlu ben kayyum kurmayacağım diyerek geldi Cumhurbaşkanı oldu, HDP de istediği gibi bölgede cirit atmaya başladı. Haritayı gözünüzün önüne getirin. Güneydoğu ve Suriyeli göçmenlerin nerede olduğunu. HDP’nin kalelerinin nerede olduğunu. Burada neler olabileceğinin tahayyülünü kurun. Yani Mansur Yavaş’ın seçilme nedenlerinden birisi de milli güvenlik meselesidir. Kılıçdaroğlu değerli bir siyasetçidir ama onların siyaset anlayışları, teröre bakışları, yönetme anlayışları sakat olduğu için biz diyoruz ki geçici bir dönem için bu kutuplaşmanın bitmesi ve sağlıklı bir şekilde eski parlamentoya dönmek için herkesin, sağın solun, kabul edebileceği aday Mansur Yavaş’tır.

CELAL KARAALİ : Mansur Yavaş Güneydoğu’dan oy alabilir mi?

İSMAİL TÜRK :  Alır! AKP aldı da o niye almasın? Güneydoğu’daki Kürt kardeşlerimizin hepsi teröristtir demek salaklıktır ve öyle bir durum da yoktur. Güneydoğu’da benden daha vatansever, bu vatan için ölen, ölmüş insanların torunları vardır.

“PKK KİME İZİN VERİRSE O SİYASET YAPIYOR”

CELAL KARAALİ : O zaman niye her seferinde HDP açık ara…

İSMAİL TÜRK : Eee 51-49. Şimdi bir köye gidip PKK ‘’Buradan bir tane oy çıkarsa kurayla üç kişi öldürülecek’’ dediğinde o köyden bir oy çıkabilir mi? Yani siz insanları yok etmekle tehdit edeceksiniz orada demokrasi olacak? Dolayısıyla bunlar birbirleriyle bağlantılı şeyler. Şehir merkezlerinde de benzer durumlar var. Tehdidin önüne geçmek için nasıl Türkler kendi aralarında 130 tane parti kurabiliyorsa hadi Kürtler de kursunlar. Hizbullah’ı devlet kurdurdu diyorlar. Ona rağmen baskıyı yenemiyor. Orada bir demokrasi çarkının olmadığı net. PKK kime izin verirse o siyaset yapıyor.

CELAL KARAALİ : Yani diyorsunuz ki Kürt siyasetinde demokrasi varsa başka partiler de çıksın o zaman. İSMAİLTÜRK : Tabi canım. Yani bu Kürt siyasetinin milliyetçisi, liberali, islamcısı niçin olmuyor? Seçmen baskı altında olduğu sürece 100 tane de parti kursan bir şey olmaz. Korku, terör bitmeden demokrasi olamaz. Dolayısıyla oradan göç eden Kürt kardeşimiz burada MHP’ye oy veriyor. Bunu gördük.

CELAL KARAALİ : O zaman Güneydoğu’dan veya Doğu’dan Zafer Partisi olarak Kürt seçmenden oy alabilecek misiniz?

İSMAİL TÜRK : Bu net verilebilecek bir cevap. Genel Başkanımızla birlikte Diyarbakır’a, Hakkari’ye gittik ve çok mükemmel karşılandık. Hatta ‘’Ümit Bey desteğimiz sizinle, bunları gönderin oylarımız sizin’’ diyen insanlar vardı. Yani bakın hukuksuz bir şekilde başka ülkelerden kaçakları buraya doldurursanız orada haksız rekabet, hukuksuzluk ortaya çıkıyor. Devlet vergisini kaybediyor, yani bütün millet hakkını kaybediyor. Dolayısıyla Diyarbakır’da insanımızın neden Zafer Partisi’ne oy vereceği ortaya çıkmıyor mu? Veya haksız rekabetle pamuk tarlasında köle gibi çalıştırılan, hakkı hukuku yenilen, esaret altına alınan insanların da hakkını aramış oluyoruz. Kapitalist vahşi sistemin kurduğu bu düzen partilerini ortadan kaldıracak anlayış Zafer Partisi’ndedir. Onun için verirler diyorum.

CELAL KARAALİ : Siz milliyetçi yapıdaki bir partisiniz ve Doğu ve Güneydoğu’da bu milliyetçi tarafınız tepki doğurur diye düşünülüyor. Sizden önce İYİ Parti ve MHP var ama onlar da o bölgede başarı elde edemedi. İSMAİL TÜRK: Tam aksine. Türk siyasetinin hafızası yok edildiği için bilmeyebilirsiniz fakat Türkiye’de en çok MHP Güneydoğu’da oy alırdı. Biz Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisi bir partiyiz. Milletin kutsal değerlerini siyasete taşıyanlardan bıktı bu millet. Biz de Zafer Partisi olarak laik, Cumhuriyeti, hukuku kollayan bir Türk Milliyetçisi partiyiz. Biz bu ülkede yaşayan böcekleri bile korumak zorundayız. O yüzden Zafer Partisi Suriye meselesinden sonra çevrecilikle de çok ön plana çıkmıştır. Bizi niye Güneydoğudaki kardeşlerimiz sevmesin ki? İnsanları adaletli yönettiğinizde onlar da fitnelere, bölücülere prim vermezler. Bunu Güneydoğu’daki kardeşlerimiz PKK’nın onlara yaptığı zulümle anladılar zaten.

“POLİS OKULU PEŞKEŞİNİ ZAFER PARTİSİ ORTAYA ÇIKARDI”

CELAL KARAALİ : Peki ben çok teşekkür ediyorum sohbetiniz için. Eğer eklemek istediğiniz bir şey varsa onları da alabiliriz.

İSMAİL TÜRK : Ben teşekkür ediyorum.  Tabi mahalli idarelerden sorumlu bir genel başkan yardımcısıyım. Belediyelerle ilgili ne yaptığımızı soranlar oluyor. Özellikle bu noktada genel merkezle bir ekip kurduk. O kanatla tüm ülkede belediyelerin kamu kaynaklarını nasıl yönettiğini takip ediyoruz. Varsa yolsuzluklar kamuoyuna iletiyoruz. Bunun da Türk milletinin hazinesinin doğru kullanılması, israf edilmemesi noktasında fayda getireceğine inanıyoruz. Örnek oldu işte İstanbul’da polis okulunun o güzel arazisine nasıl peşkeş çekileceğini ortaya çıkaran da Zafer Partisi’dir. Hemen vazgeçtiler. O oyunu bozmuşuz. Doğru şeylere tabi ki doğru deriz ama muhalefet partilerinin görevi iktidardaki siyasi partileri şakşaklamak değildir. Yanlışını bulmak, yanlış yaptı demektir. İşini doğru yapmayan herkese muhalefet edilir.

CELAL KARAALİ : Yani siz yereldeki iktidara da muhalefet yapılması gerektiğini söylüyorsunuz.

İSMAİL TÜRK: Biz ne dedik muhalefet partilerinin görevi Türk Milletinin menfaatlerini kollamaktır. İktidarın da Türk milletinin menfaatlerini doğru yönetmektir.

“ GENEL BAŞKANLARIN HİÇBİRİ  ORADA OTURAMAZ”

CELAL KARAALİ : Peki yarın seçimlerin sonucunda, tahterevalli olarak da  görseniz, iki adayla karşı karşıya kalacaksınız. Bu adaylardan bir tanesi Kılıçdaroğlu olursa ne yapacaksınız?

İSMAİL  TÜRK : Çıkacağız Türk milletine diyeceğiz ki ‘’Bu sarı muhalefet yine yapacağını yaptı, Tayyip Erdoğan’ı seçiyorlar.’’ Bunlar önümüzdeki sene, o partilerin genel başkanlarının hiçbirinin kendi partilileri tarafından orada oturtulmayacağını söyleyeceğiz milletimize. Kendi adayımızı çıkartırız, kazanır veya kazanmaz. Biz milletimize doğru öneriyi yaptık ama iktidarı gönderelim diye de Türkiye’nin başına en büyük bela olacak bir Kılıçdaroğlu vakasına evet diyemeyiz.

Editör: Gökçe Sevim