Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” demiş Ulu Önder Atatürk. Mevcut zihniyet sayesinde, omuzlar üzerinde değil yerlerde sürünüyor kadınlarımız. “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması” sonuçları; Şiddete maruz kalan kadınlarımızın, yaşadıklarından hiç kimseye bahsetmediğini ve şiddetle tek başına mücadele etmeye çalıştıklarını gösteriyor. Kimseye anlatamıyorlar. Utanıyorlar, suçlanacaklarını düşünüyorlar, yaşadığı şeyin şiddet olduğunu fark edemiyorlar, şiddeti hak ettiklerini zannediyorlar, kimsenin kendisine inanmayacağını ya da inansa bile önemsenmeyeceğini, anlattığı anlaşılırsa şiddetin artacağından korkarak ve tekrar yaşamamayı sadece ümit ediyorlar. Biz kadınların ve çocuklarımızın hayatlarını tek tipleştirmeye çalışan bu zihniyetle hesaplaşacağız. Türk Kadınları; çaresiz değilsiniz. Şiddete maruz kaldığınızda; Öncelikle en yakınınızdaki polis veya jandarma karakoluna ya da savcılığa başvurun. Evden çıkamıyorsanız 155 Polis İmdat Hattı’nı arayın. Fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldıysanız, karakola başvurun ve öncelikle darp raporu alabilmek için hastaneye sevk edilmeyi talep edin. Karakolda, anlattıklarınızın yazıldığı tutanağı okuyun, eksiklikler varsa düzelttirin, sonra imzalayın ve mutlaka tutanağın bir örneğini alın. Savcılığa başvuruyorsanız; yaşadığınız olayı ayrıntılarıyla dilekçenize yazın. Dilekçeyi en az iki kopya hazırlayın. Dilekçenizin teslim alındığına dair tarih ve imza atılan bir kopyasını kendiniz için alın. Eğer bir hastanenin acil bölümüne başvurduysanız, doktordan darp raporu alın ve şikayetinizi hastane polisine iletin. Ey Türk Kadınları Yalnız Değiliz ve asla yalnız olmayacağız.