Sözcü yazarı Serpil Yılmaz, “Ziraat Hüseyin Aydın’sız olamadı” başlığıyla kaleme aldığı yazısında dikkat çeken bilgileri paylaştı. Serpil Yılmaz’ın yazısı şu şekilde: Ziraat Bankası iştiraklerinden faizsiz bankacılık kurumu Ziraat Katılım'ın yönetim kurulu başkanlığına yeniden seçildi. Geçtiğimiz mart ayının son günü Ziraat Bankası iştiraklerinden Ziraat Katılım'ın olağan genel kurulu yapıldı: Sürpriz!.. 26 Mart günü yapılan Ziraat Bankası Olağan Genel Kurul'unda genel müdürlük görevine son verilen Hüseyin Aydın, Ziraat Katılım'da yeniden yönetim kurulu başkanlığına seçildi. Aydın'ın Ziraat Katılım'da kalması çok da sürpriz sayılmaz… Faizsiz bankacılık kurumu Ziraat Katılım'ın üst yönetiminde Genel Müdür Metin Özdemir dahil, Ziraat Bankası kökenlilerin ağırlığı sürüyor. ★★★ Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'nü boşaltan Aydın'ın İstanbul'daki ofisi Ziraat Katılım olacağından; şahane müdür odası hazırlandı, milyonluk makam aracı kapıya çekildi. Genel müdür dahil yönetim kurulundaki 6 kişiye “1 Ocak 2021 tarihinden geçerli olmak üzere” 18'er bin lira “huzur hakkı” belirlendi. Buna ilaveten ikramiye, ulaşım, konaklama masrafları ve ikinci bir görev alınması halinde ortaya çıkacak vergi de Ziraat Katılım tarafından ödenecek. ★★★ Aydın, Ziraat Bankası'nda 2011 yılında üstlendiği genel müdürlük koltuğunu, olağan genel kuruldan bir gün önce “devredeceğini” açıklamıştı. Aydın'ın yerine 1996 yılından günümüze bankanın çeşitli kademelerinde görevler üstlenen Alparslan Çakar getirildi. Türkiye Bankalar Birliği de (TBB), Aydın'ın Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'nden ayrılması “dolayısıyla” başkanlık görevinin sona erdiğini ilan etti. Aydın'ın basına yaptığı “Devrediyorum” açıklamasını tebessümle okudum. Zira “aynı seviyedeki atamalar” devredilemez; üst makam tarafından belirlenir. ★★★ Aydın'ın Ziraat'ten ayrılacağını duyuran haberlere bir kulis notu da eklenmiş; AKP'de beklenen kabine değişikliği sonrası bakan olacağı söylentilerine yer verilmişti. Bir ihtisas bankası olarak asli vazifesi tarım sektörünü, çiftçiyi desteklemek olan Ziraat'in kredi kaynaklarını Hazine garantili kamu özel işbirliği (KÖİ) projelerinden tutun da, medya yatırımlarına kadar “seçilmiş” şirketlere yönlendirmesi, kamuoyunun yabancısı olmadığı konular. Umarım Tarım ve Orman Bakanlığı'nı gözüne kestirmemiştir. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı olabilir… Zira 15 Nisan'da yapılacak Turkcell Olağan Genel Kurulu'nda yerini koruması bekleniyor. Turkcell yönetim kurulu üyeliği altın değerinde; her biri yılda 100 biner Euro “huzur hakkı” alıyor. ★★★ İyi de Aydın'ın sepetinde kırık yumurta da az değil… Türkiye Varlık Fonu (TVF) şirketlerinden de olan Ziraat Bankası'nın Sayıştay 2019 yılı denetim raporunda, “vergi cenneti” olarak bilinen Virgin Adaları'nda kurulu Turkcell'in ortağı Çukurova'ya 2014 yılında açtığı 1 milyar 636 milyon dolar kredi sorgulandı. Ziraat, bu kredinin Turkcell hisselerinin Türkiye'de kalması için verildiği savunmasını yapmıştı. Teminat olarak, Kuzey Irak'ta petrol arama, üretme faaliyeti sürdüren ve Londra Borsası'nda işlem gören Çukurova iştiraklerinden Genel Energy hisselerini mi aldı? Bu da tartışıldı… ★★★ Aynı Sayıştay denetim raporu, Ziraat Bankası iştiraklerinden Ziraat Girişim'in bünyesine kattığı Central Oto'da buharlaşan 500 milyon TL'nin de hesabını sordu. Eyüpspor Başkanı ve Metal Oto'nun sahibi Murat Özkaya 2018 yılında bünyesine aldığı Central Oto'nun hisselerinin yüzde 99'unu aynı yıl Ziraat Girişim'e devretmişti. Yüzde 1 hisse ile yönetim kurulu başkanlığı koltuğunu da korumuştu. Central Rent A Car, Antakya'nın tanınan ailelerinden ve Escar Oto'nun sahibi Kebudi Ailesi tarafından 2001 yılında kurulmuştu. Sayıştay raporunun ortaya çıkmasından sonra Ziraat Girişim, Özkaya'nın şirkette kalan hissesini aldı ve yönetim kurulu başkanlığına son verdi. ★★★ Hüseyin Aydın'ın oğlu Harun Can Aydın'ın 19 Nisan 2019'da oto kiralama şirketi Otopia Otomotiv Filo Kiralama şirketi kurduğunu bu köşede okumuş olanlarınız hatırlar… Aynı yazımda H. Can Aydın'ın; Otopia ve Central Oto şirket merkezlerini aynı adreste yazan Ticaret Sicil Gazetesi'nin, “sehven yanlışlık” yaptığı yolundaki açıklamasına yer vermiştim… Adresler “ortaklık ilişkilerinde” ipucu verir. Bana ulaşan bilgilerde iddia ettiği gibi; Ankara Mevlana Bulvarı'ndaki Central Oto'nun, “aynı kattaki kiracısı” Metal2 Oto ile çalışma düzenleri iç içe geçmiş midir? Sayıştay raporunda bu konuda bir ize rastlamadım. 2020 Sayıştay raporunu beklemeli… PAZAR KÖŞESİ Ziraat Katılım'a “yakmaz kefen” satıcısı geldi Ziraat Katılım'ın 31 Mart Olağan Genel Kurulu'nda yönetim kurulundan Halk Bankası kökenli Taner Aksel'in yerine, 2001 bankacılık krizinde batan bankaları bünyesinde toplayan TMSF'ye bağlı Birleşik Fon Bankası Genel Müdürü Mahmut Esfa Emek getirildi. Meslek yaşamının 26 yılını Albaraka Türk Katılım Bankası'nda geçiren Emek, aynı zamanda web siteleri için ilgi çekici ve özgün içerik üreten bir blogger… İsmailağa Cemaati'nin önde gelen isimlerinden Cübbeli Ahmet Hoca, bundan 6 yıl önce yayımlanan bir videosundan izleyebileceğiniz gibi, ceylan derisinden “yakmayan kefen” diye yorumlanan bir ürünü tanıtmıştı. 300 adet kadar cebinde dualar yazılı özel kefen satışı yaptıklarını kabul etse de “yakmayan” ifadesini reddetmişti… Esfa Emek'in 30 Mart 2021 tarihli “Bağımsız Değişken” başlıklı makalesinde “cehennemde yakmayan kefen satışından” iyi para kazandığını da açıklıyor. “Mahşerin Avukatı” adı yakıştırılan Emek'in makalesini kısaltarak aktarıyorum: “Kural aslında çok basittir. Çıktılar girdilere bağlıdır. Örneğin; genetik mirasınız namluya mermiyi sürer ama tetiğe yaşam biçiminiz basar. Bu farkındalığı sağlayabilirseniz genetik mirasın olumsuz etkilerini azaltabilirsiniz. Post truth (gerçeklik ötesi) kuşatmadan da, güçlü bir hakikat bilincine sahip olarak çıkabilirsiniz. Tartılı aritmetik ortalamanın ne olduğunu soran arkadaşa, ‘Mesela ikimiz de hiç cinsel açıdan günah işlemedik, ama ikimizin sevabı eşit olamaz. Senin testosteron salgın ya da libidon atıyorum 80 benim 20 ise; sana 4, bana 1 sevap yazılması gerekir. Günahta da tersi olmalıdır, ancak koşullar eşitse sonuç eşit olarak değerlendirilir' diye cevap verdiğimde, bilgisayar mühendisi kardeşim bana yeni bir iş/isim buldu: ‘Mahşerin Avukatı.' Öbür dünya için savunma hazırlayacağım. Ve bunun cehennemde yakmayan kefen satışımdan daha fazla iş yapabileceğini söyledi. Mühendis o, iyi algoritma ile kullanılabilir bir program yapabilirse satışı Hacı Mahmut'da… Dostoyevski'nin Suç ve ceza adlı romanını okumuşsunuzdur. Bu romanı bir cümleyle özetleyin derseniz şunu söylerim; Suç ve ceza (doğru ya da yanlış) yoktur, sadece zaman ve mekan farkı vardır.”