Savaşta birliğini kaybeden askere, düşmanın ateş altına aldığı yere bakarak birliğini bulması öğretilir. Düşman nereyi ablukaya almış, nereyi vuruyorsa birliği oradadır.

On beş yıldır MHP’ye küfreden bir kısım gazeteci esnafı son günlerde birden bire  Bahçeli yandaşı kesildi. Övgülerin ardı arkası kesilmiyor. Havuz medyasında her gün ortalama 5-6 Bahçeli yazısı çıkıyor.Kimi Bahçeli’nin devlet adamlığından kimi liderlik dehasından söz ediyor. Sanırsınız muhalif bir parti lideri değil AKP’nin öteki parçasından söz ediliyor.

Bir lider için bundan daha utanç verici bir durum olabilir mi? Bütün bir AKP medyası Bahçeli gitmesin diye  tempo tutuyor. Muhaliflere karşı Bahçeli’nin yanında saf tutarak  kampanya yürütüyor. Bir parti liderinin rakip parti mensuplarınca korumaya alınması  MHP kongresinin kim ve kimlerin iktidarını salladığını göstermesi bakımından yeterince açıklayıcı değil mi?

Yıllarca küfür ettikten sonra,  bu Bahçeli  yandaşlığı boşuna değil. MHP ile AKP birbirleri aleyhine büyüyen partiler. MHP büyüdüğünde  AKP küçülüyor,AKP büyüdüğünde MHP küçülüyor. Anketler  MHP’de yönetimin el değiştirmesi halinde bütün siyasi dengelerin değişeceğini gösteriyor. Daha dün gazetelere yansıyan bir ankette Akşener’in liderliğindeki bir MHP’nin yüzde yirmileri aşacağı ifade ediliyordu. Saray’ın her ay periyodik olarak yaptırdığı anketlerde de durum farklı değil. MHP’deki değişim sadece MHP’de değişim anlamına gelmiyor, Türk siyasetindeki tüm dengelerin değişmesi anlamına geliyor.

İşte yandaş medyanın  Bahçeli’nin yanında saf tutmasının nedeni budur,AKP liderliğindeki siyasi  dengeyi Bahçeli’yi korumaya alarak muhafaza etmek. Yani asıl dertleri bahçeli değil,  MHP’yi onun zayıf liderliğinde tutarak  AKP iktidarını korumak. Çünkü Bahçeli patronajındaki bir MHP’nin büyümeyeceğini, AKP için tehdit olmayacağını biliyorlar.Miting yapmayan,terlemeyen,konforunu bozmayan,politika üretmeyen,15 yıllık AKP iktidarının tek bir projesine engel olmayan bir Bahçeli AKP iktidarı için en uygun muhalefet lideri portresidir. Bugün MHP’nin birazcık özgül ağırlığı kalsaydı,AKP hükümetinin bakanlarının hiç biri şehit cenazelerine gidemezdi. Vatandaş Güneydoğu’da toprağa düşen her şehidin hesabını  bu iktidardan sorardı.

Havuzun kalemşörlerinin MHP’ye ilgisi sadece Bahçeli’yi koruma altına almaktan ibaret değil, başkan adaylarını da AKP için oluşturduğu tehdide göre topa tutuyorlar. Yazılara bakıldığında eleştirilerden  en çok nasibini alanın Akşener olduğu görülüyor. Aday olduğundan beri Akşener’in hayatı didik didik edildi. Bir şey bulunamayınca  günün modasına uyularak paralel ilan edildi. Bu tepki boşuna değil,Akşener’e MHP seçmeni dışında merkez sağ seçmenin de büyük ilgisi var. Gittiği her yerde iktidarı sallıyor. Bahçeli’nin on seneden yaptığı il gezilerinden fazlasını Akşener sadece 2 ay içinde yaptı. Alternatif siyaset arayışları da Akşener’in yelkenlerini  dolduruyor. Onun için Bahçeli sahiplenilirken onun üzerinden bütün atışlar Akşener’e yapılıyor. Bahçeli ile el ele iktidar bütün imkanları ile Akşener’e yükleniyor. Sanılanın aksine, bu Akşener için büyük bir avantaj. MHP tabanında tereddüdü olanlar iktidarın atışlarına bakarak yolunu buluyor. Akşener düşmanlığı ,tıpkı askerin birliğini bulması gibi ülkücülerle,-bu iktidarın karşısında olanlar- açısından yol gösterici bir işlev görüyor. Akşener vuruldukça büyüyor, büyüdükçe hırsızları, çözümcüleri, kalemini satan fikir fahişelerini telaş basıyor.Bunca gürültünün,patırtının sebebi budur!