6,2 şiddetindeki İstanbul depremi ile bilim adamları, siyasiler, TV’ler, tüm medya ve yorumcuları, yazarlar herkes Türkiye'nin deprem gerçeğini tekrar konuşmaya başladılar. Aslında bilim insanları bu gerçeği her zaman konuşup uyarılar yaptılar. Vatandaşlarımız ciddi bir endişe yaşamaktadır. Tam bir seferberlik halinde tüm imkanlarımız kullanılarak ciddi tedbir alınmasını ve deprem korkusunun hayatınızdan çıkmasını istemektedir.
Fakat insan hayatını, malını mülkünü ve ülkemizin ekonomisini ilgilendiren bir konu yine siyaset malzemesi yapılmaktadır. Bunu çok çirkin ve zararlı buluyorum.
Depremin bilimsel yönü ile ilgili yazı yazmak bizim haddimiz değildir. Bu bilim insanlarının, alanlarında uzman olan jeoloji, inşaat, makine, harita, endüstri, çevre, mühendisleri, imar, ulaşım, şehir planlamacıları, mimar, doktorlar, sağlıkçılar, afat ve yangın uzmanları, çok sayıda yetkililerin birlikte konuşacağı, kararlar alıp hareket etmesi gereken bir konudur. Deprem hakkında yazı Türkiye'de depremleri, deprem kayıplarımızı, deprem için toplanan vergileri, depremler için istatistiksel verileri, depremler için yapılan harcamaları ve suçluları gerçek bilgiler ile araştırmak ve yazmak bir makaleye sığdırmak mümkün değildir. Biz ancak bu konular, kayıtlara geçmiş ve yaşanmışlar üzerinde bilgiler verebiliriz. Bu bilgilerin bize işin ciddiyetini anlamamız için aydınlatıcı olacağına inanıyorum
Ülkemizde nüfusumuzun yüzde 71’nin yaşadığı ve topraklarımızı da yüzde 66'sı deprem riski altındadır. 20 milyonu aşan yapı vardır . Bunun 8 milyona yakınının depreme dayanıklı hale dönüşümü gerekmektedir.
Japonya'da 8,5 şiddetinin üzerindeki depremlerde bile tek bir binada çatlak dahi olmamakta, bir tek kişi dahi hayatı kaybetmekte, gündelik hayatlarında ise hiçbir şey olmamış gibi devam etmektedirler.
Ülkemizde ise 6,2 şiddetinde depremde hayat durmakta 7 şiddetinde ise büyük yıkım ve can kayıpları yaşamaktayız.
HEPSİ SUÇLU
Bir deprem ülkesi olmamıza rağmen, bu bölgeler arasında ekonomimizin yaklaşık yüzde 70' nin olmasına, bilim adamları sürekli uyanmasına ve büyük depremler yaşamamıza rağmen bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm hükümetler, belediye başkanları ve yerel yöneticiler gerekeni tam olarak yapmamışlar olup bence hepsi suçludur.
Türkiye dünyanın en çok deprem üreten ve deprem riski taşıyan 3. Ülkesi olmasına rağmen deprem sadece konuşulmuş ama tam olarak hazırlıklar yapılmamıştır.
Suçlu ayağa kalk desek yaşayan ve hayatta olmayan, görevde olan veya olmayan, cumhurbaşkanları, başbakanlar, yaşayan, hayatta olmayan, görevde veya görevde olmayan içeride veya dışarıdaki belediye başkanları, ilgili bakanlar, bürokratlar kısacası her bir sorumlu kimi az kimi çok ayağa kalkıp bende suçluyum diyecek durumdadır. Türkiye tam bir seferberlik halinde deprem meselesini çözüp bir Japonya haline gelmelidir.