İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, seçim çalışmaları kapsamında bugün İstanbul Arnavutköy'de esnafın sorunlarını dinledi. Daha sonra Sazlıbosna köyünde vatandaşlarla bir araya gelen Akşener, bir vatandaşın “Sizin Anıtkabir ziyaretinizde ‘İman tazelemeye geldim’ diye bir videonuz vardı. Aklıma geldi, sizden bunu duymak istiyorum” sözleri üzerine "Atatürk'ün anasına söven şerefsizi Saray'da ağırladılar biliyor musun?" diye cevap verdi.
Akşener, Atatürk'ün annesine iftira atıldığında buna herkesin sessiz kaldığına dikkat çekerek, “Şimdi, iman Allah ile tazelenir. Ama ben, Rumeli göçmeniyim. Biz, Atatürk’ü çok severiz. Atatürk’ün anasına sövüldü bu ülkede. Atatürk’ün annesine, ‘Genelevde çalışıyor’ dendi bu ülkede. Bir Allah’ın kulu, ‘Bu bir dil sürçmesi midir, bir hakaret midir, bir iftira mıdır?’ demedi. Bunu söyleyene kimse soru sormadı, bu garibandan başka. Sonra aynı şerefsizi Saray’da ağırladılar biliyor musun? Çok kafam attı. Daha ben parti de kurmamıştım o zaman. Çünkü ben tarihçiyim. Atatürk’ün annesini benim ailem tanıyor biliyor musun? Beş vakit namazında bir kadın. Günahtır, günah. Doğrudur, yanlış demişim. Ama bahsettiğim, Atatürk’ü böyle kutsal yerine koymak değildi. Çok üzerine de gidildi. Siz de iyi ki sordunuz. Tekrar ne güzel izah ettim. Ben hacıyım aynı zamanda. Cenabı Allah beni sizlere mahcup etmesin. Mahcup olacaksam hiçbir şey nasip etmesin.” ifadelerini kullandı.
Arnavutköy'ün kendi seçim ölgesi olduğunu belirten Akşener, şunları söyledi:
"1995 seçimlerinde üçüncü bölge, DYP 4. sıra milletvekili adayıydım. O zaman buralar, benim hemşerilerim dediler ki ‘Biz seni seçeceğiz.’ Ve gerçekten de seçtiler. Onun için ben bu bölgeye, bu köylere vefamı hiç unutmadım. Eğer bugün karşınızda İYİ Parti’nin genel başkanı olarak size hitap edebiliyorsam, yanımda partililerim varsa o seçimde dördüncü sıradan seçilmemi sağlayan, işte buradaki seçmenlere borçluyum. Silivri, Çatalca, Anravutköy… Onlar, o zamanki ismiyle dediler ki ‘Seni kıratın terkisine koyacağız’. Ben Meclis’e gittim. Milletvekilliğinin üzerine İçişleri Bakanı oldum.
Kendi yerim, kendi köyüm, kendi beldem kabul ettiğim bir yerdeyiz. Kanal İstanbul sebebiyle derdi olan bir beldedeyiz, bir köydeyiz. Bana düşen bir görev var. Sizlerin söylediklerinizin peşinden yürümek, itirazlarınızın yerine getirmesini sağlamak. Onun için buradayım. Bugün sizi dinlemek için buradayız.”
Vatandaşların sorun ve taleplerini de dinleyen Akşener, köy muhtarının “Kanal İstanbul sebebiyle derdi olan bir beldeyiz. Sizin bizim arkamızda olup devamlı desteklemenizi istiyoruz. İnşallah başbakan olursunuz” sözeri üzerine Kanal İstanbul projesinin en başından beri ne Türkiye'ye ne İstanbul'a fayda getirmeyeceğini söylediklerini hatırlattı.
Akşener şöyle devam etti:
“Vatandaşa rağmen, vatandaşın istemediği bir şeyin, bir yolculuğun yapılmasının doğru olmadığına inananlardanız. Siyasetçinin görevi, vatandaşın sesi olmaktır, vatandaşın derdine çare üretmektir. Ama son zamanlarda ‘çökme’ diye bir kavram var. Herkes söyledi; çökülüyor, her yere çökülüyor. Herhalde buralarda çökülmeye değer çok şey olduğunu keşfettiler. Ama çöktürmeyeceğiz, çünkü çok az kaldı. Ben, Kanal İstanbul ile ilgili şöyle bir açıklama yapmıştım; bu konuda yatırım yapmak isteyen herkese ve onlara kredi vermeye kalkan yerli veya yabancı bankalara, fonlara şunu söyledim: ‘Tiksindirici borç diye bir kavram var. Hukuki bir kavram. Aldığınız verdiğiniz borçlar, bu ülkenin borcu değildir. Verdiğiniz krediler, bu ülkenin aldığı krediler değildir. Şahısların aldığı krediye döner, ondan sonra da o borçlar şahısların borcu olur. Biz bu mevzuyu iptal edeceğiz’. Bu netlikte söylemiştim. Onun için bir kez daha söylüyorum, Sazlıbosna’da yaşayan bütün hemşerilerim rahat olsun. Çok az kaldı. Buraya siyasi ömürleri yetmeyecek. Demokrasiyle, hepinizin oylarıyla gerçekten sandıkta bu arkadaşlarımıza ‘Yeter artık’ deyip inşallah hepsini tek tek emekli edeceğim."
Bir vatandaşın “Fatih Sultan Mehmet Han’ı çok severim, gemileri yürüttü. Şimdi sabah kalkıyor vatandaş, bunlar da toprakları yürütüyor. Buradaki tarlanız, karşı bayırdayken öbür tarafa geçebiliyor. Yürütüyorlar toprakları, sanki tekerlek varmış gibi” sözlerine Meral Akşener, “Siyasetçi, aslını dinlemek zorunda. Su görününce teyemmüm bozulurmuş değil mi. Burada su göründü, teyemmüm bozuldu. Onun için o toprakları yürütenler, yürütememek için o sandıkta şamar yemek zorunda, emekli edilmek zorunda. Beraber başaracağız, ama tek başına değil.” diye cevap verdi.
HASAN AKAR ATATÜRK'ÜN ANNESİNE HAKARET ETMİŞTİ
Hasan Akar, Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'la ilgili sözlerinin ardından yargılamış, ilk kararın bozulmasının ardından yeniden yargılama sonucu 31 Aralık 2018'de, 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.