OdaTV'nin haberine göre; Şike kumpasının son duruşmasında Hazine ve Maliye Bakanlığı avukatının FETÖ'nün kumpasına destek vererek davayı savunan dilekçe yazdığı gündeme gelmişti. Sonra... Şike kumpasının son duruşmasında Hazine ve Maliye Bakanlığı avukatının FETÖ'nün kumpasına destek vererek davayı savunan dilekçe yazdığı gündeme gelmişti. Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, mahkemenin Bakanlığın talebini reddedip, Yıldırım hakkında beraat kararı verdiğiniyazmıştı. Berat Albayrak, kamuoyunda sık sık Trabzonspor'a verdiği destekle biliniyor. Aytunç Erkin, bugünkü yazısında ise Albayrak’ın istifasından bir gün sonra yaşananları kaleme aldı. Erkin, “9 Kasım günü İstanbul Muhakemat Müdürlüğü'nden, Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhakemat Genel Müdürlüğü'ne bir yazı gönderilir. Yazıda, Fetullahçı Terör Örgütü'nün Fenerbahçe'ye ‘kumpas' kurduğu belirtilir. Temyizden ve müdahillik talebinden vazgeçilme isteğinin onaylanması istenir. Yani… İstanbul Muhakemat Müdürlüğü kendisine bağlı bir avukatın talebinin doğru olmadığını ifade eder… Bu arada… O sıcak 27 saat yaşanmaktadır… Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 8 Kasım Pazar günü sosyal medya hesabı üzerinden istifa (af talebi) etmiştir…” ifadelerini kullandı. Erkin yazısında “İstanbul Muhakemat Müdürlüğü'ne bağlı Hazine Avukatı Hasan Akbıyık, temyizden vazgeçtiklerini İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazıyla bildirir” bilgisini verdi. İşte o yazı… “…Hegel, bir yerde, şöyle bir gözlemde bulunur: Bütün tarihsel büyük olaylar ve kişiler, hemen hemen iki kez yinelenir. Hegel eklemeyi unutmuş: İlkinde trajedi, ikincisinde komedi olarak…” Karl Marx, “Louis Bonaparte'ın 18 Brumaire'i” kitabında bu tarihi cümleyi kurar… III. Napolyon'un gerçekleştirdiği darbeyi, amcası Napolyon Bonapart`ın daha önceden gerçekleştirdiği darbeyle kıyaslar ve ‘trajedi-komedi' kıyası yapar! 3 Temmuz 2011'de… Tarihsel anlamda büyük olan Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'a karşı yapılan ‘darbe', trajediydi… 27 Temmuz 2020'de, Hazine Bakanlığı avukatının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müdahillik talebinde bulunması da ‘komediydi'… Müdahillik talebini hatırlatayım: “… Sanıklar (Aziz Yıldırım ve 23 kişi) üzerlerine atılı diğer suçlar yanında ‘Rüşvet Verme ve Alma, Teşvik Primi Verme' eylemleri ile suç işlemişlerdir. Bu fiilleri ile devletin mevzuat ile düzenlemiş olduğu alanlara müdahale ederek, devletin ekonomik düzenlemesinden kaynaklanan gelirlerine engel olarak, müvekkil idareye zarar vermişlerdir. Sanıklar hakkında yukarıda sayılan suçlar nedeniyle açılan kamu davasına katılma talebimizin kabulüne, sanıkların cezalandırılmasına…” Neyse ki… 6 Kasım'da, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Yıldırım ve 23 arkadaşının beraatına karar verdi ve Hazine Bakanlığı'nın talebini reddetti! Dün yazdım: “Berat Albayrak bu belgeyi nasıl imzalar?” Yazımın ardından yeni bilgilere ulaştım! Devam edelim… EVRAK SAVAŞI YAŞANDI Hazine ve Maliye Bakanlığı avukatı Hasan Akbıyık'ın ‘kumpas' davasına müdahillik talebinin tarihi 27 Temmuz 2020… 6 Kasım'da görülecek duruşmadan 3.5 ay önce… İstanbul Muhakemat Müdürlüğü'ne bağlı bir avukat, “Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının şike yaptığına karar vermiş”… Bir parantez açalım… Muhakemat Müdürlüğü'nün tanımı şöyle: “Maliye Bakanlığı'nın ve talep halinde genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idarelerin hukuk danışmanlığı ve muhakemat hizmetlerini (yargılama faaliyeti içerisinde kalan hukuk ve ceza davalarının takibi ile icra ve iflas işlerini) yerine getirmekle görevli ve yetkili kurum…” Peki 6 Kasım'da verilen beraat kararı sonrasında ne olur? 9 Kasım günü İstanbul Muhakemat Müdürlüğü'nden, Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhakemat Genel Müdürlüğü'ne bir yazı gönderilir. Yazıda, Fetullahçı Terör Örgütü'nün Fenerbahçe'ye ‘kumpas' kurduğu belirtilir. Temyizden ve müdahillik talebinden vazgeçilme isteğinin onaylanması istenir. Yani… İstanbul Muhakemat Müdürlüğü kendisine bağlı bir avukatın talebinin doğru olmadığını ifade eder… Bu arada… O sıcak 27 saat yaşanmaktadır… Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 8 Kasım Pazar günü sosyal medya hesabı üzerinden istifa (af talebi) etmiştir… Devam edelim… AVUKATI KİM YÖNLENDİRDİ? Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhakemat Genel Müdürlüğü, yazının gönderildiği gün yani 9 Kasım'da hemen yanıt gönderir. Başhukuk Müşaviri ve Muhakemat Genel Müdürü Hakan Güzel şöyle der: “… İncelenen ilgili yazılarınız ve dosya içeriği belgelerden, vazgeçme talebine (müdahillik) konu davaların FETÖ mensubu emniyet ve savcılık görevlileri tarafından Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticilerine karşı açılan davalar olduğu… Sair yönler itibarıyla Hazine'yi ve Bakanlığımızı ilgilendiren herhangi bir hususa rastlanılmadığı… Temyizde, bakanlığımızı ilgilendiren herhangi bir tespitin söz konusu olmadığı… Yargılama sonucunda kararların temyizinden vazgeçilmesi gerektiği anlaşılmıştır… Teklifiniz uygun görülmüştür…” Ankara'da gelen bu yazı üzerine, 27 Temmuz'da “Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının şike yaptığını” iddia eden İstanbul Muhakemat Müdürlüğü'ne bağlı Hazine Avukatı Hasan Akbıyık, temyizden vazgeçtiklerini İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazıyla bildirir. Yaşananların hepsi 9 Kasım günü olmuştur… Bakan Berat Albayrak'ın istifası da ya da af talebi de 10 Kasım'da kabul edilmiştir… SORU ŞU: Hazine Avukatı Hasan Akbıyık, 27 Temmuz'da neden ve kimin isteğiyle kumpas davasına müdahil olmak istedi? 9 Kasım'da müdahillikten neden vazgeçildi? SON CÜMLE: Hâlâ anlamayanlara söylüyorum: Taraftar gözüyle bakmayın… Olgular üzerinden hakikate ulaşın… KaynakOdaTV