Saltanıtın kaldırılması,

Cumhuriyetin İlanı,

Medeni kanunun kabulu,

Kadınlara seçme ve seçilme haklarının verilmesi,

Aşar vergisinin kaldırılması,

Tarım kredi kooperatiflerinin kurulması,

Tohum ıslah ve dağıtım istasyonlarının kurulması ve köylülere tarım araçlarının dağıtılması,

Yüksek Ziraat Enstitüsü açılması,

Bazı bölgelerde topraksız köylülere toprak dağıtılması,

Toprak Mahsulleri Ofisi"nin kurulması,

Teşvik-i sanayi kanunu’ nun çıkarılması,

Şeker sanayiinin kurulmaya başlanması,

Sanayi müesseselerin kurulmasına yardım etmek üzere "Sanayi ve Maden Bankası" nın kurulması,
1927'de iktisadi konularda bir danışma organı olarak "Ali İktisat Meclisi" nin kurulması,

Yabancı esrmaye elindeki tütün, sigara tekelinin 1925'de Devlet tarafından satın alınması,

Devlet Sanayi Ofisi’nin kurulması,

Sanayi Kredi Bankası

Sümerbank"ın kurulması,

Türkiye İş Bankası" nın kurulması

1928'de Lozan Antlaşmasının koyduğu gümrük tarifeleri ile ilgili kısıtlamaların kaldırılması,

Beş Yıllık Planın öngördüğü ve Sümerbank'ın gerçekleştirdiği Malatya, Kayseri dokuma fabrikaları ile Bursa Merinos fabrikasının ve İzmit kağıt ve Paşabahçe cam fabrikasının ve 1937' de yapılmasına başlanıp 1939'da işletmeye açılan Karabük Demir Çelik Fabrikasının kurulması,

Osmanlı borçlarının tasfiyesi,

Fatih zamanında başlayan ve Kanuni Sultan Süleyman ile Fransız Kralı 2. François arasında 1535'de yapılan anlaşma ile daha da genişletilen Kapitülasyonların 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Antlaşması ile kaldırılarak Türk ekonomisi üzerindeki ipoteğe son verilmesi.

Etibankın kurulması ve daha niceleri,

Türk ulusunun ulu önderi bunların tamamını yerli ve milli ekonomiye ödem vererek kısacık ömrüne sığdırmıştır.

Peki ya şimdi; Atatürk’ün kurdurmuş olduğu bütün kamu malları teker teker, kimisi, fransızlara, kimisi ingilizlere, kimisi amerikalılara, kimisi italyanlara, ruslara, katarlara vd lerine teker teker yok pahasına satılmıştır.

Atatürk döneminde savaştan yeni çıkan ve bunca devrimleri ve kuruluşları gerçekleştiren Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin yabancı ülkelere birtek lira dahi borcu yoktu.

Peki ya şimdi; iç dış borç Cumhuriyet tarihinin rekor seviyesinde,

Tarım ithal,

Sanayi ithal,

Ekonomin dışa bağımlı,

Esnaf perişan

İşçi perişan

Çifçi perişan

İşveren önünü göremez halde,

Sorsanız saray ve avanesine Türkiye güllük gülistanlık, vur patlasın çal oynasın modunda. Dünya Mustafa Kemal’in fikirlerini örnek alarak ekonomilerine yön verirken biz ise bizim değerimiz olanlara sahip çıkmaktan aciziz.

Üretimde milli değerlere, milli üretime önem vermeyen hiçbir toplumun ayakta kalması mümkün değildir.

İşte bu yüzden ekonomide bağımsızlık denilince akla Mustafa Kemal gelmektedir.

***

Birkaç kelam da AKP’nin diyanetten sorumlu başkanına Ali Erbaş’a söylemek istiyorum,

Ey AKP’nin diyanetten sorumlu başkanı!

Sen deki bu Atatürk rahatsızlığı ve Atatürk düşmanlığı nedir öğrenebilir miyiz?

Türkiye Cumhuriyeti’nin önderi ve kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün, senin ve senin gibi zihniyette olanların sevgisine ihtiyacı yok, ama; sayesinde ekmeğini yediğin, suyunu içtiğin, özgürce düşüncelerini beyan ettiğin bu topraklar senin şuan birilerine şirin görüneceğim diyerek, birilerine biat ederek düşmanlık beslediğin, adını anmaktab kaçındığın ve görmezden geldiğin Atatürk sayesinde bizlerin oldu ve Atatürk sayesinde bu vatan kuruldu bilmende fayda var muhterem AKP’nin diyanetten sorumlu başkanı Ali Erbaş.

Sen ve senin gibiler gün gelecek tarihin çöplüğünde adı bile anılmayacak kadar değersiz olacaksınız, ama Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti var oldukça fikirleriyle yaşayacaktır.

Onun için diyorum;

gel etme eyleme,

birilerine şirin görüneceğim diyerek, toplumun düşmanlığını üzerine çekme,

toplumla zıtlaşma,

toplumla dikleşme.

Şunu unutma muhterem zat Ali Erbaş, toplumla inatlaşan, daima kaybetmeye mahkumdur. Benden sana nacizane küçük bir tavisyedir.