Almanya’da Türk profesörler Özlem Türeci ve Uğur Şahin tarafından koronavirüse karşı geliştirilen BioNTech’in değeri, gittikçe katlanıyor. Mainz merkezli BioNTech tarafından geliştirilen yeni nesil korona aşısına ABD İlaç Kurumu FDA’nın onay açıklamasının ardından New York Borsası’nda işlem gören şirket hisseleri, zaman zaman yüzde 25’e varan değer kazanarak, 100 milyar dolar sınırını aştı. Nasdaq’ta işlem gören şirket hisselerinin borsaya giriş yaptığı 2019 yılının ekim ayında 15 dolar olduğuna dikkati çeken piyasa uzmanları, aktüel olarak ise 340 euro civarında işlem gören hisselerin, mRNA bazlı yeni aşının piyasaya verilmesinden sonra daha da artabileceği öngörüsünde bulunuyor. KANSER TÜRLERİNE KARŞI... Gelecek hafta şirket bilançosunu açıklanacağı belirtilen BioNTech’in, mRNA bazlı ilaç teknolojisine ileriki zamanlarda da ağırlık vereceği, sadece aşı gelişmelerinde değil, aynı zamanda kanser türlerine karşı mücadelede de dünya çapında önemli söz sahibi olacağı vurgulanıyor. "ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE HAREKETE GEÇTİK" Şahin "Bu potansiyel salgının tüm insanlığı etkileyebileceğini ve mRNA teknolojimizi bunu çözmek için kullanabileceğimiz düşündük. Aslında bu aşı üzerine çalıştığımız bir kanser tedavisi için hazırlanmıştı. Bu çalışmada hastanın genetik dizilimine göre aşı verilmesi öngörülüyordu ve aslında benzer durum yaşanıyordu. Kişiselleştirilmiş değildi ancak virüsün genetik dizilimi aynıydı. Sonrasında çok hızlı bir şekilde harekete geçtik. Burada karşılaştığımız en büyük zorluk virüse dair neredeyse hiçbir şeyin bilinmemesiydi. Yeni bir virüstü" dedi. "10'DAN FAZLA ÜRÜN..." Şahin "COVID-19'da mRNA aşısının başarısı hastalıkların tedavisinde yeni teknolojilerin ve tedavi yöntemlerinin kapısını açtı. Şu anda kanser için kullandığımız mRNA molekülleri, şu anda klinik geliştirme aşamasında olan 10'dan fazla ürünümüz var ve bunlar hep farklı kanser türlerine karşı. mRNA teknolojisi ile elde ettiğimiz başarının kanser çalışmalarımızda da süreceğine güvenimiz tam" dedi. Türeci, mRNA aşısının T hücrelerini 72 saat içinde nasıl artırdığına dair verileri de paylaştı. mRNA aşısı öncesi ve sonrasında lenf nodüllerinde 72 saat içinde oluşan T hücrelerini paylaşan Türeci bunun kritik bir öneme sahip olduğunun da altını çizdi.