Bir seçimi geride bıraktık. Ülke ve milletimize hayırlı olsun. Okuyucularım fark etmişlerdir, bir süredir yazılarımı aksattım. Çünkü Elazığ'da İYİ Parti adayıydım ve yoğun bir kampanya yürütmek zorundaydık.

Bir seçimi geride bıraktık. Ülke ve milletimize hayırlı olsun. Okuyucularım fark etmişlerdir, bir süredir yazılarımı aksattım. Çünkü Elazığ'da İYİ Parti adayıydım ve yoğun bir kampanya yürütmek zorundaydık.

Demokrasilerde kaybetmek de kazanmak da var. Önemli olan gerekli gayreti gösterip sonra da işi millete havale etmektir. Maalesef beklediğimiz sonucu alamadık.

Bunun elbette birçok nedeni var. Aynaya bakıp bu sonuçta kendi payımın ne kadar olduğunu çıkarmaya çalışacağım.

Bir seçimin gerektirdiği her şeyi yerine getirmeye çalıştık.

Fakat biz daha seçim başlamadan arkadan vurulduk.

Şahıslarla ilgili yazı yazma adedim yoktur. Şimdiye kadar da yazmadım. Ama bir kaç ismi tarihe ve ülkücü hareketin hafızasına havale etmek için yazmayı gerekli görüyorum.

Cezaevi çıkışlı arkadaşlara hep saygı duydum, duymaya da devam edeceğim. Ne yazık ki -bazıları- o hukuku hiçe sayarak birinci günden itibaren aleyhime yayınlar yaptılar. Elazığ'dan aday adayı olan Mehmet Gül, 2013'te F.Gülen ile ilgili söylediğim bir sözümü kullanarak1.5 yıl boyunca  kara propaganda yaptı. Yine cezaevi çıkışlı Samet Karakuş, Ümit Özdağ gibi isimler işlerini güçlerini bırakarak sosyal medyada aleyhime paylaşımlar yaptılar. ATV'nin, A Haber'in, Bengitürk'ün TGRT'nin yaptığı yayınları ise hiç saymıyorum. Bu kanalların yaptığı yayınlara incinmedim kendi adıma bir şeref madalyası gibi gördüm. Ama aynı yolda yürüdüğümüzü sandığım isimlere çok incindim. Benim vekil olma ihtimalimden niçin bu kadar rahatsız olduklarını anlayamadım. Seçilseydim kime hizmet edecektim PKK'ya mı? Şimdi eminim çok rahatlamışlardır. İşte ülkücü hareket bunun için bir şey olamıyor.İçimizden biri öne çıkınca diğer birileri ona çelme takmak için birbiriyle yarışıyor.

Bu süreçte bize çok destek olan arkadaşlar da oldu. Onlar mertliğin, arkadaşlığın, gönüldaşlığın gereğini yaptılar. Yine bir cezaevi çıkışlı olan Latif Huziyaz Macaristan'dan çıkıp gelerek günlerce  çalıştı.Almanya'dan gelip çalışmalara destek olanlar oldu. İsmail Türk,  Ramazan Akgün, Em.Alb Yavuz Gezer İstanbul'dan gelerek destek oldular. Kamu çalışanı oldukları için ismini vermeyi doğru bulmadığım başka arkadaşlar da kampanyamıza destek oldular. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Aleyhime yapılan yayınlar üzerine Genel Başkanımız Sayın Akşener'e haber göndererek partinin zarar görmemesi için adaylıktan çekilebileceğimi ifade ettim. Çünkü hiç bir zaman nefsimi içinde bulunduğum yapının menfaatlerinin önüne çıkarmadım. Biz  hep veren ama hiç bir şey almayan bir kuşağın son temsilcileriyiz..Sayın Akşener, bu talebime "benden kurban istiyorlar, onlara kurban vermeyeceğim" diyerek çalışmalara devam etmemi istedi.Bırak deseydi bile en küçük bir kırgınlık duymayacaktım. Ama o tam bir lider duruşu ortaya koyarak geri adım atmadı. İşte bu tavır için ona hem teşekkür ediyor, hem de o siyasette oldukça destekçisi olacağımı burada ifade etmekte fayda görüyorum.

Bir seçim dönemiydi geldi geçti, geriye bazılarının çiğliği, hasedi, bazılarının mertliği kaldı.

Mertlik yolunda yürümeye devam edeceğiz...