Cemaat ve tarikatlara yönelik eleştirileri nedeniyle bir dönem İslamcıların hedefi haline gelen Prof. Dr. Mustafa Öztürk, son günlerde büyüyen vize sorununa dikkat çekti. Öztürk, Almanya, Fransa, Belçika gibi bazı ülke vatandaşlarının pasaport ve kimliğinin geçerliliğini yitirmiş olmasına rağmen Türkiye’ye girebildiğini, ancak özellikle akademisyen ve sanatçıların vize başvurularının reddedilerek, bazı sorularla aşağılandığını söyledi.

İlahiyat profesörü Öztürk, vize başvurusunda ahiret soruları gibi sorular karşısında içine sindiremediklerini anlattı. En can yakıcı sorunun “Senin para var mı?” olduğunu ve bu soru ie akademisyen ya da sanatçının aşağılandığını vurgulayan Öztürk, “Beni üniversite çağırmış, o memurun alamayacağı kadara para veriyor da sen bunu niye soruyorsun? Aşağılamak için soruyor, neden soracak? Biz bu muameleyi hak ediyor muyuz” diye hükümet yetkililerine seslendi.

“Savaşı kazanan dostlar, cihadı kazanan dostlar, mübarek olsun” diyerek seçime vurgu yapan Öztürk, şunları söyledi:

“Söz de sizin, yetki de sizin. Hani Türkiye Yüzyılı diyorsunuz ya, büyük devlet, büyük güç, büyük ülke, büyük millet… Bunlara söylüyorum. ‘TOGG, Porsche ile yarıştı, Passat ile yarıştı, nal toplattı’ muhabbetleriyle geyik yapacağınıza büyük devlet, büyük millet, büyük gücün pasaport kontrolünde gördüğü muameleye bakın, TOGG mu, Porsche mi kim kimi geçiyormuş ondan sonra karar verin. Bize bu istiskali yapanlar, 1 yıl önce geçerliliğini yitirmiş pasaportla ülkemize girme hakkına sahip olanlar. Bu kanıma dokunuyor.

Avrupa Konseyine dahil olan 17 ülkenin vatandaşları bizim ülkemize öyle vize falan olmadan, ellerini kollarını sallayarak girip çıkıyorlar. Bunlardan Alman vatandaşlar geçerliliğini 1 yıl önce yitirmiş pasaportla da girebiliyorlar. Lüksemburg, Belçika, Fransa vatandaşları geçerliliğini 5 yıl önce yitirmiş pasaport ve kimlikleriyle bizim ülkemize giriyorlar. 

Hamaset edebiyatı yaparak, Ayasofya nutku atarak, ‘ceddin baba’ dinleyerek, mehter marşı çalarak, büyük Osmanlı edebiyatı parçalayarak yapıyorsunuz da senin ülkenin sanatçısına, akademisyenine vize vermeyen, verdiğinde de ‘harcayacak paran var mı’ diye aşağılayan o havalimanında kulübenin içindeki adam, o aşağılayan milletin vatandaşları, süresi 5 yıl geçmiş pasaportlarıyla benim ülkeme girip çıkıyorlar. Mehter marşını biraz da orada çalın.”

Editör: Yadigar Hanım