AKP'nin kurucu isimlerinden 22. TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın dün Sinan Ateş cinayetine yönelik yaptığı açıklamalar tepki topluyor. Sinan Ateş cinayetiyle ilgili "Çok şeyler bilse de başkalarının hedefi olmak istemem" diyen Arınç, sosyal medyada topa tutuldu.
DW Türkçe’den Can Bursalı’nın sorularını yanıtlayan Arınç, silahlı saldırıda öldürülen Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş hakkındaki cinayetin MHP bağlantısına ilişkin bir soruya "Yapabileceğim tek şey onun hakkında bir Fatiha okumaktı, Yasin okumaktı. Bunu da yaptım. Bunun dışında bir yorum yapmayı çok şeyler bilsem de doğru bulmam. Çünkü birilerinin hedefi olmak istemem." diye cevap vermişti.
Ülkücü camiayı kızdıran Arınç'ın açıklamalarına daha önce yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle MHP tarafından soruşturma başlatılan ve evinin önünde saldırıya uğrayan Ercüment Devlet Yahnici de tepki gösterdi. Yahnici sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "Adalet Bakanlığı yapmış bir hukukçunun bir cinayetle ilgili bildiklerini sakladığını itiraf etmesi mi, TBMM Başkanlığı yapmış birinin hedef olmaktan korkması mı, hangisi daha korkunç?" diye sordu.
BÜLENT ARINÇ NE DEDİ?
22. TBMM Başkanı Bülent Arınç Sinan Ateş cinayetiyle ilgili açıklamalarında şunları söylemişti:
"Bir defa bu çok alçakla işlenmiş bir cinayettir. Özellikle eşi ve iki tane kız çocuğu ile fotoğraflarını görünce fevkalade üzüldüm. O kız çocuklarının babasız kalmalarından kahpece bir cinayetle kasten öldürülmesinden fevkalade üzüntü duydum. Yapabileceğim tek şey onun hakkında bir Fatiha okumaktı, Yasin okumaktı. Bunu da yaptım. Bunun dışında bir yorum yapmayı çok şeyler bilsem de doğru bulmam. Çünkü birilerinin hedefi olmak istemem.
Ama bu konuda benim, yani samimi olarak duyduğum kadarı ile sayın cumhurbaşkanı da fevkalade üzülmüş, neye mal olursa olsun bu işin bütün yönleriyle araştırılmasını istemiş. Kendisinin, Sinan Ateş’in ailesiyle görüştüğünü ifade ediyorlar. Belki de belli bir projenin sonucu olarak öldürüldü. Kızlarının hatırına, eşinin hatırına bu cinayetin sonuna kadar aydınlatılması lazım.
Cumhurbaşkanımızın talimatının ‘Bu olayı aydınlatacaksınız‘ şeklinde olduğunu çok yakınlarından duydum, bu da beni çok mutlu etti. Erbakan hoca, karşı tarafta kendi aralarında bir tartışma olur da bize bir şey sorarlarsa “Onlar birbirlerini bizden iyi tanırlar ve genelde iki taraf da doğru söyler” derdi. Ben de Erbakan hocamızın sözüne uygun olarak, o taraftaki tartışmalara katılmak istemiyorum."
