Türk milletinin düşmanları, emperyalistler ve tüm dünya biliyor ki Türklükten uzaklaşıp adı belli olmayan bir millet tarifi ile bir arada tutunmaya çalışan Osmanlı'nın yıkılıp yerine merkezine Türk milletini alan Türkiye Cumhuriyeti, tüm emperyalistlerin boğazına kalın bir kılçık gibi girdi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ile emperyalizmin gırtlaklarına giren kılçık yüz yıldır o gırtlaklarda duruyor ve Türkiye Cumhuriyeti yaşadıkça Anadolu coğrafyasında emperyalizm sonuçta yenilecek.

Yazar Nihat Genç birkaç gün önce öldü. Antiemperyalist, Türk milliyetçisi ve cumhuriyetçi kişiliği ile gönüllerde taht kuran yazarın cenazesi de bir sevgi seli halinde kaldırıldı.

Rahmetli Nihat Genç, ölmeden önce yakın arkadaşlarına, "Cumhuriyete sahip çıkın." demiş.

Kendisini Türk milletinin mensubu olarak gören herkesin öncelikle emperyalizmin, Türklerin yaşadığı topraklarda nerelere saldırdığına dikkat etmeleri ve gardlarını buna göre almaları gerekmektedir.

Eski işbirlikçileri unutmamak lazım tabii ama yakın ve günümüz örnek saldırıları incelersek net sonuçlara ulaşabiliriz.

Son işbirlikçi Türkiye'de 2002'de iktidara getirildi. Hatırlayalım...

Önce BOP eş başkanlığı açıklandı, Cumhuriyet'in geleceğini sağlamaya çalışan ve milleti tarif eden "Andımız" yasaklandı. Devlet dairelerinden T.C. ibarelerini gösteren tabelalar söküldü. Devletin başı tarafından Türklüğün ayaklarının altına alındığı söylendi. Türkiye Cumhuriyeti'nin Genelkurmay Başkanı terörist diye tutuklandı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kendisini koruyucu tüm gizli odalarına girildi (tüm gizli bilgilerin emperyalist düşmanlara aktarıldığı medyada yayınlandı). Zaman zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin teminatı olan Anayasa'nın ilk 4 maddesi tartışmaya açıldı. Türkiye Cumhuriyeti'nin birliğini temsil eden Anayasa'nın 43'üncü maddesi ve vatandaşlık bağını, kimliğini izah eden 66'ncı maddelerinin değiştirilmesi teklifinin emperyalizmin yerli işbirlikçilerinin gündeminde olduğu yazılıyor, konuşuluyor.

ABD Büyükelçisi küstahça Türk milletine elbise dikmeye kalkıyor ve "Türkiye, Osmanlı milleti sistemine geçmeli." diyor. ABD Büyükelçisi'ne, Türkiye'yi yönetenler bir cevap vermedi.

Sadece Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ bir cevap verdi.

Hâlbuki Türkiye'yi yönetenler, ABD Büyükelçisi'ne ABD'nin Kızılderili millet sistemine geçmesini önerebilirlerdi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması, boğazı sıkılan ve boğulmak üzere olan Anadolu Türklüğüne bir nefes aldırmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti, Türk milletinin Anadolu coğrafyasında aldığı nefestir.

Bir kişi veya bir kurum eğer hedefine Türkiye Cumhuriyeti'ni veya Cumhuriyet'in kurumlarını veya Cumhuriyet'in devrimlerini almışsa direkt Türk milletinin düşmanıdır ve bu kişiler veya kurumlar Türk topraklarında düşman hukukuna tabi olmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması; adı ezilen, ortadan kaldırılan, itilip kakılan, ismi tarihten silinen Türk milletine adının, şerefinin, özgürlüğünün kendisine iade edilmesidir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması bir milletleşme mücadelesidir.

Güzel olan taraf, bilgi çağında oluşumuz ve insanların bilgiye ulaşmasının dakikalarla izah ediliyor oluşudur.

Osmanlı millet sistemi imiş...

Türkleri 150 yıl önce yaşayan, cahil ve fakir bırakılmış, kimliği, geldiği yer unutturulan, köleleştirilmiş insan topluluğu zannediyorlar.

Türk gençleri ne olduklarını gayet iyi biliyorlar ve Türkiye Cumhuriyeti'ne tabii olarak sahip çıkacaklardır.

Yerli işbirlikçiler, anayasa kapkaççıları, Türk düşmanı terörist seviciler, terörist yüzü okşayıcılar bilsinler ki:

Emperyalizm bin yıldır Anadolu topraklarında avucunu yalamıştır, gene de öyle olacak.

Nihat Genç rahat uyusun.

Türkiye Cumhuriyeti yaşayacak...