
İsmail Türk
“Türkiyeli” Ne Demek?
Son yıllarda bazı çevrelerde tuhaf bir kelime moda oldu: Türkiyeli.
Yani Türk değil, Kürt değil, Laz değil, Çerkez değil; sadece “Türkiyeli”.
Bu kelimeyi özellikle akademide, bazı siyasilerde ve Batı fonlarıyla beslenen “kimliksizleştirme ajandası”nı takip eden yapılarda sıkça duyar olduk. Sanki “Türk” demek birilerini dışlamakmış gibi… Sanki bu topraklarda bin yıldır var olan bir milleti anmak, bir arada yaşamanın önüne engelmiş gibi…
Ama gerçek şu: Kimliğini inkâr eden bir toplum, bir süre sonra varlığını da inkâr eder.
Nasıl ki bir Alman kendisine “Almanyalıyım” demez, nasıl ki bir Fransız “Fransalıyım” demekle yetinmez, bu ülkenin asli unsuru olan insanlar da “Türkiyeli” gibi yapay, kimliksiz bir ifadeyle tanımlanamaz.
Bu halkın adı Türk milletidir. Bu devletin kurucu unsuru Türk’tür. Bu coğrafyanın adı Türkiye ise, o ismi taşıyanın adı da Türk’tür. “Türkiyeli” diyenler, aslında “Türk” dememek için kırk takla atıyor. Çünkü Türk milleti dendiğinde rahatsız oluyorlar. Çünkü “Ne mutlu Türküm diyene” sözü onları rahatsız ediyor. İşte bu rahatsızlık, milletimizin değil; milletimize düşman olan zihniyetlerin rahatsızlığıdır.
Kendi öz kimliğinden utanmak, utanılacak bir şey değildir ama acınacak bir haldir.
Eğer bir genç Almanya’da doğdu diye “Almanyalıyım” derse Alman kabul edilmez. Nitekim edilmiyor da. Ama Türkiye’de doğan, Türk kimliğini taşıyan biri kalkıp da “Türkiyeli” diyerek etnik köken yarışına giriyor. Bu durum sadece kimliksizlik değil, aynı zamanda bir projeye hizmet etmektir.
Unutmayalım:
Kimliğini unutanlar, tarihlerini de unutur.
Tarihini unutanlar, geleceğini başkalarının ellerine bırakır.
Bu milletin adı Türk’tür.
Bu devletin adı Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Ve bu millet, yüzyıllardır “Ne mutlu Türküm diyene!” diyerek dimdik ayakta kalmıştır.
O yüzden bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerden biri, yeniden yüksek sesle ve gururla şunu diyebilmektir:
Ne mutlu Türküm diyene!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.