
İsmail Türk
İYİ Parti’nin Kuruluş Amacı ve Anketlerin Gösterdiği Gerçek
İYİ Parti, MHP’nin yanlış politikalarına bir tepki olarak ve Türkiye’nin gerçekten ihtiyaç duyduğu bir alternatif olma iddiasıyla kuruldu. Kuruluş amacı hiçbir Türk milliyetçi yapının önünü kesmek değildi.
Fakat zamanla partiyi kendi ellerine geçirdiklerini zanneden bazı çevreler, yaşanan değişimlerle birlikte aslında İYİ Parti’nin ele geçirilemeyeceğini anladılar. Bu gerçeğin anlaşılmasıyla birlikte yeni bir oyun sahneye kondu: Milliyetçi seçmeni parçalamak, tek çatı altında toplanmasını engellemek için farklı tabelalarla yeni partiler kurduruldu. Bu partilerin hangisinin sistem tarafından kurulduğu ve hangi ellerce fonlandığı ise zamanla ortaya çıkacaktır.
Bugün elimizde bir iddiadan çok daha fazlası var. Son yapılan anketler matematiksel bir gerçeği gözler önüne seriyor. Sözde farklı fikirler taşıyormuş gibi görünen birçok partinin aslında birbirinden farkı yok. Aralarındaki tek farklılık, oyları bölerek Saray’a ve iktidara fayda sağlamaktan ibaret.
Bu tablo aslında Türkiye siyasi tarihinde defalarca karşımıza çıktı. 1990’larda merkez solda DSP, CHP ve SHP arasında yaşanan parçalanma, seçmeni bölerek büyük bir enerjiyi heba etti. Merkez sağda ise DYP ve ANAP arasındaki bitmeyen rekabet, siyaseti kısırlaştırmakla kalmadı, Türkiye’yi güçlü bir merkez sağdan mahrum bıraktı. Sonuçta o boşluğu AKP doldurdu ve bugünkü tek parti iktidarının önü açıldı.
2000’li yıllara geldiğimizde bu kez merkez sağda yaşanan ufalanma dikkat çekti. DYP’nin küçülmesi, ANAP’ın tarihe karışması ve yerine çıkan yeni partilerin seçmene umut verememesi, siyaseti tek kutuplu hale getirdi. Türkiye, sağın parçalanmasıyla birlikte tek yönlü bir iktidara mahkûm edildi.
Bugün milliyetçi-muhafazakâr seçmen üzerinde oynanan oyun da bundan farklı değildir. Küçük tabelalar, küçük hesaplar ve yapay ayrılıklar üzerinden Türk milliyetçi iradesi bölünmekte, bu parçalanmadan da iktidar güçlenmektedir.
Matematik yalana izin vermez. Anketler, bu parçalanmanın sadece siyasi mühendisliğin bir ürünü olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Dolayısıyla bu tablo bir iddia değil, çıplak bir gerçektir: Milliyetçi iradenin bir araya gelmesi engellenmekte, küçük partiler eliyle Türkiye’nin geleceğiyle oynanmaktadır.
Ve açıkça söylemek gerekir ki; eğer milliyetçiler ders çıkarmazsa, merkez sağın başına gelen akıbeti paylaşmaktan kurtulamayacaklardır.
İsmail Türk
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.