Ekrem Beyin diploması iptal edildiğinden aday olması mümkün değil. Yaptığı itirazın sonucunun netleşmesi önümüzdeki seçimlere yetişmez. Kaldı ki verilen kararın bozulması imkansız. Ekrem Bey Doğu Akdeniz Üniversitesiyle alakası olmamasına rağmen bu üniversitede öğrenciymiş gibi sahte belge vererek İ.Ü. İşletme Fakültesine yatay geçiş yapmış. Bu sabitken hangi mahkeme kararı bozabilir?

Muhtemelen önümüzdeki ayın sonunda iddianame çıkacak ve büyük ihtimalle duruşmalar TRT’den naklen yayınlanacak. Ekrem Beyin uzun yıllardır arkadaşı olan isimler ekranlarda nasıl rüşvet aldıklarını, verdiklerini, paraların İmamoğlu İnşaatın hesabına nasıl yatırıldığını ve hangi yöntemle yurtdışına transfer edildiğini anlatacaklar. İmamoğlu ismi yerlerde sürünecek. Olacak olan bu. Teklif edilmesinden yüz gün sonra, Devlet Bey ve Tayyip Bey duruşmaların ekranlardan canlı yayınlanmasını hesapsız, kitapsız kabul etmediler.

Hal buyken ve gidişat belliyken son yerel seçimlerden birinci, anketlerde bazen birinci bazen kıl payı farkla ikinci çıkan CHP’yi Ekrem Bey’e mahkum etmek intihar etmek gibi bir şey. Bu tavırda ısrar edilirse önce sert bir iç mücadele yaşanır sonra parti bölünür. Bu vaziyeti CHP’lilerde görüyorlar ama parti, Özgür beyin seçildiği kongreden beri genel merkezden idare edilmiyor.

CHP bu çıkmaz sokaktan çıkabilmek için zaman kaybetmeden Mansur Yavaş’ı cumhurbaşkanı adayı ilan etmeli. Emanetçi değil tam yetkili aday gösterilmeli Yavaş. CHP bu badireden ancak böyle kurtulabilir.

Terörsüz Türkiye sürecinin Dem Partiyi cumhur ittifakına yaklaştıracağı ortada. Bu durumda CHP, muhalif milliyetçi partilerle ittifak yapmadan seçimlerde iddialı olamaz. İlaveten bir başka ismin aday gösterilmesi halinde, Mansur Bey muhalif milliyetçilerin adayı olur. Bu durumda CHP’nin adayı ikinci tura kalamaz. Zira Mansur Bey anketlerde, Ekrem Beyin en güçlü olduğu zamanlarda bile ortalama on puan öndeydi. Özgür Bey dahil, yolsuzluk duruşmaları sürerken, kim Mansur Beyin popülaritesini yakalayabilir?

Kaldı ki Müsavvat Bey son bir aydır ‘’Muhalefet ortak aday göstermeli’’ diyerek Özgür Beye isterse hareket edebileceği alan açıyor. İyi Parti, Zafer, Anahtar, Yeniden Refah ve küçük muhalif partilerin seçimlere beraber girme ve ortak aday gösterme konusunda prensip kararı aldıkları biliniyor.

CHP kör inadından vaz geçse halihazırda paramparça olan muhalefette, sürekli kan kaybeden CHP’de toparlanma sürecine girer. İnisiyatifi tekrar ele geçiren iktidar bu kadar rahat hareket edemez.

Böyle bir ittifaka Terörsüz Türkiye sürecinin engel teşkil ettiği düşünülebilir. Zira muhalefet partilerinin sürece yaklaşımları çok farklı. Bu hususun ittifakı engellememesi için taraflar birbirlerinin politikalarına müdahale etmemeliler. Mansur Bey ise PKK’nın silah bırakmasını pazarlık yapılmaması şartıyla desteklediğini, seçilirse silahların bırakılması karşılığında hiçbir pazarlık yapmayacağını ve taviz vermeyeceğini deklere etmeli.

Mansur Beyin popüler olması büyük bir avantaj fakat seçimleri kazanmak için yeterli değil. Mansur Bey milletin karşısına ekibiyle çıkmalı. Vatandaşın ‘’Bu kadro ülkeyi yönetir.’’ diyeceği isimlerden oluşmalı bu ekip. Özellikle ekonomi, dış politika ve savunmada güçlü isimlerle çıkılmalı kamuoyunun önüne.

2002 seçimlerinden önce ekonomiyi kötü yöneten iktidar partileri çökmüştü. Merkez sağın omurgasını oluşturan DYP ve ANAP hem yolsuzluk iddiaları hem de kötü ekonomi yönetimleri münasebetiyle alternatif olmaktan çıkmışlardı. Vatandaş arayış içindeydi. Bu arayış yeni siyasi partiler doğurdu. Kurulan partilerden ikisinin lideri çok popülerdi: Erdoğan ve Tantan. Kamuoyu araştırmalarında benzer beğeni oranlarına sahiptiler. İkisi de önceki görevlerinde çok başarılı bulunuyorlardı.

Seçimlerde Ak Parti %34 oyla tek başına iktidar olurken Tantan’ın Yurt Partisi %1 oranını bile yakalayamadı. Neden? Ak Partide siyasi yelpazenin her tarafından yetkin isimler vardı. Yurt Partisi tek adam partisiydi. Mansur Bey ister muhalefetin ortak adayı olsun ister milliyetçi blok tarafından aday gösterilsin, milletin karşısına güçlü ve tüm kesimlere hitap edecek bir kadroyla çıkmazsa sonuç alamaz.

Peki, CHP’nin hatta muhalefetin Yavaş’a muhtaç olduğu gün gibi ortadayken gidiş bu yönde mi? Bu soruya hiçbir okurumun ‘’Evet’’ yanıtını vereceğini sanmıyorum. Zira başta Müsavvat Bey olmak üzere muhalif milliyetçilerin açık tekliflerine ve samimi gayretlerine rağmen hiçbir gelişme olmuyor. Müsavvat Beyin ‘’Ortak aday çıkaralım’’ teklifine cevap bile verilmedi. Normal olan bu çağrı üzerine bir araya gelmekti.

İki yıl önce ‘’İki forvetim var.’’ diyen Özel şimdi ‘’Sonuna kadar Ekrem Beyin aday olmasını zorlayacağız. Olmazsa biri aday gösterilir’’ diyor. Neden biri? Neden Yavaş değil? ‘’Biri’’ diye ifade edilen bir aday yani bir emanetçi her kim olursa olsun milletten oy alabilir mi? Bu millet memleketi emanetçiye teslim eder mi? Aynı konuşmasının devamında, ‘’Biri kim olabilir’’ değerlendirilirken ‘’Mansur Bey şu anki görevinde iyi’’ ifadesini kullanarak Mansur Beyi aday yapmayı düşünmediklerini diplomatik bir dille ifade ediyor.

Özel, Kemal Beyin hatasını tekrarlayacak gibi gözüküyor. Eğer önceliği kazanmaksa nefsini yenmeli ve Mansur Beyin aday gösterileceği süreci başlatmalı. Aynı yanlışlar tekrar edilerek farklı sonuç alınamaz. Geçen dönemde Yavaş açık ara en popüler muhalif isimdi. Bu görmezden gelindi. Oysa muhalefetin adayının güçlü olması, kadrosuyla birlikte, vatandaşa vaatlerini anlatabileceği yeterli süre varken açıklanması memleketinde lehine. Muhalefet ne kadar güçlü ve iddialı olursa iktidar o kadar iyi çalışır. Kadrolarına takviyeler yapar. Sonuçta Türkiye kazanır.