
Vedat Çakıroğlu
Kemal Bey'in tehlikeli oyunu…
CHP'de bir iç karışıklık var.
Son yaptıkları kurultayda çeşitli kanun dışı davranışlar ve büyük kongre delegelerinin oylarının rüşvet verilerek değiştirildiği ve bu para alışverişlerinde İBB'nin bütçesinin kullanıldığı iddiasıyla yapılan kongrenin iptali için açılan davada 30 Haziran 2025'te mahkemenin karar verebileceği tartışılıyor.
Bu iddialar doğru olabilir, yanlış da olabilir. Bu davayı Cumhur İttifakı ortaklığı, CHP'yi bölmek için açmış da olabilir.
Ortada yarınlara sarkacak bir ayrışma görülüyor. O da şu:
Bu kurultay iptali davasında CHP içi taraflar birbirlerinin aleyhinde açıklamalar, suçlamalar, aşağılamalar, tehditlerle savruluyorlar.
Bu tartışmalarda Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı, uyguladığı politikaya her karşı çıkış, bazı Alevi çevrelerinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alevi kimliğine yapılmış gibi sunuluyor.
Bazı sosyal medya hesaplarında Alevilerin CHP'den ayrılıp yeni bir parti kurmalarının gerektiğinin savunulduğu görülüyor. Bir hesap çok daha ileri giderek "Alevi milleti" diye bir tanımlama da yapmış.
Emperyalizmin 50 yıldır uğraştığı Alevi-Sünni ayrımı kamplaşmasının yol haritası çiziliyor sanki.
Ben Sünni bir kesafet içinde doğmuş, yaşamış ama Türk Aleviliğini bir inanç olarak kendime çok yakın bulan bir kişiyim. Gerek ailemde gerekse çevremde bu düşüncede epeyce insan var. Türkçüyüz, bizim Türklüğümüz belki tartışılabilir ama Alevilerin Türklüğünü tartışmayız bile. Onlar Türk milletinin şerefli mensuplarıdır.
Eğer Kemal Kılıçdaroğlu Alevi kimliği üzerinden siyaset yapmaya kalkarsa kendisini doğrudan emperyalizmin yerli işbirlikçisi olarak ilan etmeli ve kendisine işbirlikçi muamelesi yapmamız gerekir.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun en acil olarak, eğer siyaset yapacaksa, siyasetini Türk milleti merkezli yapacağına dair bir açıklama yapması zaruridir. Yok, siyasetinin merkezine bir mezhebi alacak ve yolunu ona göre belirleyecekse bu bir bölücülüktür.
Mesele sadece CHP'nin kendi içinde bölünmesiyle izah edilmeyecek kadar hassas ve ilerisi sorunlu bir meseledir.
Alevilerin Türk siyasetinde, CHP içinde bir ağırlık noktası olduğunu siyasetle biraz ilgilenen herkes bilir. Fakat CHP, Türkiye'de bir Alevi partisi değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu parti olarak anılır.
Gerçi Deniz Baykal'dan sonra CHP'nin, Cumhuriyetin temel değerleriyle ve Atatürk görüşleriyle ayrıştığı, bir eksen kayması yaşadığı aşikardır. CHP'de bu eksen kayması, siyasetini dış etki altında yapma emareleri, Kemal Bey'in sorunlu ABD seyahati, Ekrem Bey'in sorunlu İngiltere seyahatleri, Özgür Bey'in PKK sevdalı hallerini hep yaşadık, yaşıyoruz.
Ama CHP'deki koltuk kavgasından bir Alevi-Sünni ayrışması bölücülüğünün üretilmesi tam olarak vatan hainliği ile izah edilecektir.
Kemal Kılıçdaroğlu acilen bu noktada bir aksiyon almalıdır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.