
Vedat Çakıroğlu
Tehlike kapıda…
BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) devam ediyor.
İran için komutanlarını ve misafirlerini öldürme etabından, İran şehirlerine savaş açma ve saldırma etabına geçiş yapıldı.
Böyle başlıyor bütün işgaller.
Irak'ta nükleer bomba arama bahanesi ile işgal edildi ve sonuçta üçe bölündü.
Üstelik 3.5 milyon insanını kaybederek, ülkede kalan Iraklıların bellerini birkaç nesil doğrultamayacak şekilde fakirleşmesi ile teslim alındı.
Keza Libya, Cezayir, Lübnan, Suriye de aynı akıbeti yaşadılar.
Artık sıra büyük lokmalara geldi.
Türkiye'de yaşayan Yahudi üstün hizmet madalyalı BOP eş başkanı ve eş başkanın eş yancısından bir BOP açıklaması gelmedi.
Türkiye'yi içine sokmaya çalıştıkları bir ABD-İsrail planı olan son süreç, Suriye'de bir PYD terör devletini hayata geçirmek olduğu net olarak ortaya çıktı.
Birinci PKK sürecinin İsrail kontrolünde bir Barzani Peşmerge devletinin kurulması sonucunu getirdiği, bugün uygulamaya konan PKK sürecinin ise Suriye'nin 3/4'ünü İsrail'in kontrolüne sokacak PYD devletinin altyapısının oluşturulması anlamına geliyor.
Türkiye Cumhuriyeti, bölgede önce kendisini, vatandaşlarını sonra da sınırlarının dışındaki soydaşlarını korumak zorundadır.
Türkiye devleti yöneticileri, yöneteni ile yancısı ve muhalefeti birlikte, Türk devletini bölme ve İsrail'in büyümesini amaçlayan BOP projesi ile ilişkilerini kestiklerini ve BOP projesine karşı savaşacaklarını açıklamalıdır.
Ve BOP ile mücadele topyekûn başlatılmalıdır.
Türkiye, gerek Irak'ta gerekse Suriye'de soydaşlarımız Türkmenlere yeterince sahip çıkıp korumamış, Türkleri korumak diye bir politikası olmamıştır.
İran'da yaklaşık 40 milyon Oğuz Türkü yaşamaktadır ve İsrail, İran'da Türklerin şehri Tebriz'i de bombalamıştır.
Türk şehitlerimiz vardır.
Türkiye, İsrail'e, İran içinde Türk bölgelerine yaptığı saldırıları kendisine yapılmış kabul edeceğini ve Türklere yapılan saldırıların misillemesini Türk devletinin yapacağını İsrail ve dünya kamuoyuna açıklamalı ve gereğini yapmalıdır.
Bugün Suriye'deki, Irak'taki, İran'daki Türkü koruyamaz, duyarsız kalırsak yarın Antalya'daki, Maraş'taki, Erzurum'daki Türkü korumakta güçlük çekebiliriz.
Akıl ile yönetilen devletler, savunma hatlarını mümkün olduğunca sınırlarının çok dışında kurar.
Türkiye, İran ile antiemperyalizm boyutunda birlikte hareket etmeli. ABD ve İsrail'in bölgenin tamamını işgal etmesini engellemelidir.
Olmazsa ne olur?
Çok kısa zamanda bir istiklal savaşı daha yapmak zorunda kalabiliriz.
Tabii öncelikle, emperyalizm işbirlikçisi yöneticilerimizin var olduğunu düşünüyorsak milletimizi önce onlardan kurtarmak zorundayız.
Adam, "Artık yeni bir kimlikle devam edeceğiz." dedi.
Daha ne desin…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.