Önce İBB’nin kullanımındaki billboardlara el konuldu.

Millet olarak zannettik ki, İBB’nin kiraya verdiği billboardların kiralanmasında bir yolsuzluk mu var diye.

Bayram öncesi konu anlaşıldı,

Bir taşla kuş sürüsü…

-Billboardlar hakkı olmadığı halde tek adamın kullanımına geçti .

- İBB için bir yolsuzluk mu var algısı üretildi.

- Rakiplerin propaganda alanı gasp edildi .

- En önemlisi bayram üstü tüm İstanbul billboardlarında teslim oldukları BOP projesinin gereği sloganlarla insanların beyin arkalarına zehirli fikirler yayma.

Şöyle diyor “Adımız kardeşlik soyadımız Türkiye.”

Kendilerine PKK tarafından listelenerek verilen Anayasa değişikliğinin temellerini oluşturmaya çalışıyorlar .

Türk adından Türkiyeli adına geçmek istiyorlar.

Türklüğü anayasanın 66’ncı maddesinden kaldırıp Türkiyeliliği getirmek istiyorlar.

Algı aslında Cumhurbaşkanlığı seçiminin akşamı teslim alınmış yancı tarafından “ çok şey değişecek inşallah Türkiye değişmez “ denerek başlatılmıştı.

Ankara Kızılcahamam’daki Ülkücü Şehitler anıtının önünde “Yeni bir kimlikle devam edeceğiz.” sözü ile devam etmişti.

Yeni kimlikten kastın Ahmetler, Çankırılılar, Arnavutlar olmadığı açık.

Devam etmek istediği kimliğin Türklüğün dışında bir kimlik olduğunu aklı eren herkes anladı.

Şimdide bayram münasebeti ile diğeri sahneye çıktı.

Kardeşlik ambalajıyla milletin adını değiştirmek istiyor.

Tıpkı FETÖ ile 12 Eylül 1980’in o zaman itibarı ile 98 yaşsılarındaki darbeci generallerini yargılayacağız ambalajıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni FETÖ’ye teslim ettikleri gibi.

Tıpkı devlet çok hızlı hareket edecek, yerli uçaklar arabalar yapacağız , herkes zengin olacak Avrupa standartlarında yaşayacak deyip Dünyada gelişmiş hiçbir ülkede olmayan bir başkanlık sistemi ucubesiyle devleti ve milletin kaderini tek kişinin iradesine terk ettikleri, Türkiye’yi demokrasiden ikinci lige düşürdükleri gibi.

Türkleri Anadolu’dan Orta Asya’ya geri sürmek veya Türkleri Türklüklerinden koparıp asimile etmek 1800’lü yıllardan beri Emperyalizmin hedefidir.

Emperyalizm bu hedefine yerli işbirlikçileri eli ile ulaşmaya çalışıyor.

Osmanlı İngiliz , Fransız büyükelçilerine sığınan sadrazamlar (başbakan) gördü.

Türkiye “Türkiye’yi küçük Amerika yapacağım” diyen, Yahudi üstün hizmet madalyası alan, BOP eş başkanıyım diyen, Amerikan askerlerine dua eden başbakanlar gördü.

2002’den bugüne 13 kez anayasa değişikliği olmuş.

Bu değişikliklerin birçoğu şaibelidir ve sorunludur.

Çünkü yapılan değişikliklerde Türk milleti merkeze alınmamış ya emperyalistlerin çıkarları ya da yerli işbirlikçilerin klik çıkarları ya da her ikisi birden gözetilmiştir.

Muhtemelen ve algı başlangıçlarından anladığımız yönetenlerin abilerinin anayasa değişikliği için baskılarını yoğunlaştırmış olduğudur.

Ne istediklerini, kimin istediğini, kime yarayacağını iyi inceleyelim lütfen.

Vatan bizim korumalıyız…