
Vedat Çakıroğlu
Kimlik meselesi…
Her insan bir kimlikle yaşar.
Bazı alt kimliklerimiz vardır tabii , doğduğumuz bölge , meslekten gelen, sosyal siyasal aidiyetler, ten rengi , göz yapısı, cinsiyetten gelen kimlikler.
Bunlar geçici olabilir.
Bir yerde doğmuş veya bir ekonomik guruba dahil olmuş olabilirsiniz .
Birkaç nesil içinde bu tip mensubiyetleriniz değişkenlik gösterebilir.
Asıl olan milli kimliktir.
Toplumlar millet kimliklerini çok büyük bir kabul ve çok büyük bir mücadelelerin sonunda çok uzun zaman diliminde kazanırlar.
Tarihin her evresinde insanlar milli kimlikleri için canlar vermiş , kan dökmüş, büyük fedakarlıklar yapmıştır.
Türkler tarih sahnesine çıktıkları Orta Asya’da millet kimliğini koruyabilmek için bir yerleşik toplum olan Çin milletiyle yüzyıllar süren kanlı mücadeleler yapmışlar ve içlerinden milli kimliklerini canı pahasına savunan efsane komutanlar çıkarmışlardır.
40 askeri ile Kürşad bunun en bariz örneğidir.
Kürşad mensubu olduğu Türk milletini Çin esaretinden kurtarmak için 40 askeri ile Çin sarayını basıp, Çin imparatorunu esir almayı başarı halinde milli kimlikle mensubu olduğu Türk milletini bağımsızlığa kavuşturacağı planını yaptı.
Saray basıldı fakat İmparator esir alınamadı.
Kürşad ve 40 yiğidi Vey ırmağında Çin askerleri tarafından katledildi.
Kürşad planını yaparken başarısızlık halinde canını vereceğini pekâlâ biliyordu.
Kürşad milli kimliği için canını ortaya koyacak bir bilince, cesarete ve fedakârlık ruhuna sahip bir Türk idi.
Ve sonuçta milli kimliği için savaşarak canını verdi.
“Kim derdi ki Kürşad kemikle etti,
O bir kişi değil o bir devletti,
Bayraktı, vatandı bir özge candı,
Tepeden tırnağa kıpkızıl kandı.”
Bir Türk devleti olan ama Türk boyu yönetiminde olan 600 yıl Dünyanın merkezi sayılabilecek bir kara parçasını yöneten Osmanlı devletinin yıkılacağı 1800’lü yılların ortalarında belli olmuştu.
Osmanlı devletinin yıkılması, Ön Asya coğrafyasında Türk milli kimliğinin yıkılması, yara alması, bağımlı ve köle olması, Avrupa ve Ön Asya topraklarında milli kimlikle bir Türklükten söz edilememesi anlamına gelmekte idi.
Fakat ortada halen ölmemiş olan ama can çekişen bir Türk milli kimliği vardı.
1881’de doğan Mustafa Kemal, Türk milli kimliğini kendi iç bünyesinde yaşayan bir genç subaydı.
Osmanlı devleti ordusunda Türk milli kimliğiyle yaşayan arkadaşlarından oluşan bir örgütlenme yaptı.
Neredeyse Türk milli kimliğinin yüzyıllardır yönettiği tüm toprakların Türk milli kimliğinin düşmanları tarafından işgal edildiği bir dönemde, Türk milli kimliğini neredeyse kaybetmiş Osmanlı boyunun padişahından aldığı bir görevle Anadolu’ya Türk milli kimliğinin bağımsızlığı için savaşmak üzere geçti.
İstiklal savaşımız Mustafa Kemal önderliğinde tam olarak Türk milli kimliğinin bir varoluş veya yok oluş savaşıdır.
Mustafa Kemal tıpkı kendisinden yaklaşık 1350 yıl önce Türk milli kimliği için canını ortaya koyan Kürşad gibi kendi canını ortaya koymuştur.
Mustafa Kemal yola çıkmaya karar verdiğinde kendisinin ve kendisiyle birlikte hareket eden kadronun tamamının katledileceğini tabi ki biliyordu.
Fakat Mustafa Kemalin bir milli kimliği vardı ve bu milli kimlik büyük zordaydı yok edilmek üzereydi.
Türk milli kimliğinin bağımsızlığı için savaştı ve kazandı .
Mustafa Kemal savaşıp kazandı ki bizler, bu günkü nesiller Anadolu coğrafyasında Türk milli kimliğimizle onurumuzla yaşıyoruz, yaşayacağız da .
Bu günlerde bazı teslim alınmış kafalar “Yeni bir kimlikle devam edeceğiz” gibi zırvalar söylüyor.
Açık açık değil de milleti alıştırmak için ya değerli bir mekanımızın içinde ya da cümlelerin arasında gerçek niyetlerini söze döküyorlar.
Bunlarını yıkılan Osmanlının yıkılmadan önceki teslim alınmış son yöneticilerinin günümüzdeki versiyonu olduğunu bilmemiz gerekir.
Bir görevleri var ve görevlerini yapıyorlar.
Amaçları Türk milli kimliğini fakir, muhtaç, bağımlı ve köle yapmaktır.
Türk milli kimliğini toplumumuz savaş meydanlarında kahramanca dövüşerek, kan vererek, kan dökerek kendi bileğinin hakkıyla kazanmıştır.
Toplumumuzda bu milli cevher halen vardır ve var olmaya devam edecektir.
Evet biraz geç harekete geçen bir yapımız var.
Zaten onu kullanıyorlar…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.