Bizim gibi yaşı geçmişlerin çocukluğumuzda hepimizin adını öğrendiğimiz ve hazin bir hikayesi olan şehit pilot Cengiz Topel’in Yüksekova ilçemizde adının verildiği caddeden kaldırıldığı ve caddeye yakın zamanda ölen Sırrı Süreyya Önder’in adının verildiğini medyadan öğrendik.

Cengiz Topel bir Kıbrıs şehididir.

Kıbrıs Türk devletinin doğu Akdeniz’de savunmasının başladığı yerdir.

Yani yıllardır bizlere öğretilen bir tez var. “Kıbrıs Türkiye’nin doğu Akdeniz’deki savunma hattının son sınırıdır.”

Cengiz Topel Kıbrıs savunmasında uçağı düşürülen, uçaktan paraşütle atlayan canlı kalan ama Rumlara esir düşen, esirken işkence ile şehit edilen daha ömrünün baharında 29 yaşında hava kuvvetlerimizin genç bir yüzbaşısı, Türk milletinin bir kahramanı.

Tabii milletimiz tüm kahramanlarına sahip çıktığı gibi Cengiz Topel’de sahip çıkmış, ülkenin çeşitli yerlerinde ismini yaşatmaya çalışmış, çalışıyor da.

Fakat Türk kahramanlarıyla Türk milletinin bağını koparmak, Türk kahramanlarına itibar suikastlarının yaşandığı bir zamanlara şahitlik ediyoruz.

1923’te Atatürk ve kadrosunun kurduğu Cumhuriyeti tüm kurumlarıyla, kişilikleriyle, devrimleriyle hedef alan bir güruhun varlığına ve çalışmalarına şahit oluyoruz.

Maalesef Yüksekova Belediyesinin aldığı bu karara ne Yüksekova kaymakamlığından ne Hakkâri valiliğinden ne İçişleri bakanlığından ne Cumhurbaşkanlığında ne de yancıdan bir itiraz duyamadık.

Biz halk olarak itiraz ediyoruz ama bizimki “söylesem tesiri yok, sussam gönlüm razı değil” durumu.

PKK’nın son bildirisindeki Türkiye’nin temelleri olan 1924 anayasası ve Lozan anlaşmasına saldırması ile Yüksekova belediyesinin caddeden Cengiz Topel’in adının kaldırılıp, Sırrı Süreyya olarak değiştirilmesi hep bir merkezin planlı Cumhuriyet düşmanlığıdır.

Sadece tek tek olduğunda sanki azmış gibi görünüyor.

Vatan bizim…

Geçmişiyle geleceğiyle topraklarımızı vatan düşmanlarından korumalıyız…