
Vedat Çakıroğlu
Saflar belirginleşiyor...
Önce Devlet Bey, cumhurbaşkanlığı seçiminin olduğu gece "Türkiye değişecek" söylemini izledik.
Devlet Bahçeli, tasarladıkları Türkiye'nin nasıl değişeceğini, değişiklik kriterlerini, değişikliğin gideceği noktayı Türk milletinden sakladı.
Tabii belli oldu ki kapı arkalarında, karanlık dehlizlerde bu toplum mühendisliği planlanmıştı.
Planlayanın yerliler olmadığı, ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Trump'ın Suriye Özel Temsilcisi'nin açıklamalarından sonra ortaya çıktı. Büyükelçi, direkt Türkiye'nin ulus devlet kimliğine saldırıyordu.
Mesajı alan Sayın Bahçeli, Kızılcahamam'daki Ülkücü Şehitler Anıtı'nın önünde "Türkiye yeni kimliği ile yola devam edecektir." diye bir açıklama yaptı.
Türkiye'de insanlar, hepimiz TÜRK kimliğimizle yaşarız. Bahçeli yeni bir kimlikten bahsettiğine göre Türk kimliği eski bir kimlik. Bahçeli'nin Türk milletine layık gördüğü, Türk kimliğinin dışında bir kimlik.
Hemen ağabey parti başkanı Erdoğan devreye girdi ve AK Parti-MHP-DEM/PKK olarak ortaklık kurduklarını ve Türkiye'nin yola Türk-Arap-Kürt ortak kimliği ile devam edeceğini söyledi.
Türk milletinin önüne ABD-İsrail yapımı bir PKK ile ortaklık projesini çıkardılar. Bu emperyalist projeyi meşrulaştırmak için de TBMM'de siyasi partilerden oluşan bir komisyon kurma kararı aldılar.
Anlaşılan, TBMM'de bulunan İYİ Parti dışındaki partiler, bu Abdullah Öcalan’ı aklama ve Öcalan'a Türkiye'yi yönetme imkânını sağlama komisyonuna katılacaklar.
Türk milleti, Osmanlı'nın son yüzyılında tam olarak uyudu diyebiliriz. Cılız çıkışların dışında, bugün Ankara'daki Saray'a tabi olanlar gibi İstanbul'daki Saray'a tabi olduk. Sonuçta var olan devletimiz yıkıldı; açlık, sefalet, fakirlik ve cahillik merkezi oldu koca Anadolu.
Türkiye'yi bölme projesi olan yaşadığımız süreç, maalesef Türk devletini yönetenlerin eliyle uygulanıyor. Tıpkı 100 sene öncesi gibi.
Yıkım projesine iki parti direniyor: Zafer Partisi ve İYİ Parti.
Türk milleti, kendinden olanı iyi tanımalı ve kendinden olana devletinin yönetimini teslim etmeli.
Artık bilgiye ulaşmak çok kolay. Türkiye'de akıllı telefon kullanma oranı yüzde 91'lere ulaştı. Akıllı telefonlarda Google diye bir arama motoru var. Şüphelendiğimiz isimleri o arama motoruna yazdığımızda o kişiler hakkında az çok bir bilgi sahibi olabiliyoruz.
Emperyalist işbirlikçileri genellikle bize akı kara, karayı ak olarak gösterebiliyor; bir algı fırtınası üretebiliyorlar.
Şimdi, "Terörsüz Türkiye" diyorlar. Terör, Türkiye içinde değil sınırımızda devletleşti; bunu gizliyorlar.
Lütfen biraz gözümüzü açalım...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.