
Vedat Çakıroğlu
11 Haziran Silivri...
Evet, yarın Silivri'de olacağız.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın, Türk milletini bilgilendirmek için paylaştığı 32 adet tweet için yaklaşık 6 aydır tutuklu bulunduğu Silivri Adliyesi'nde ilk duruşması var.
Yarın görülecek olan mahkemede yargılanacak olan, sadece Ümit Özdağ’ın birkaç paylaşımı değil, Türk milletinin kendisidir.
Türk milleti, binlerce yıldır kendisine vatan bildiği Anadolu topraklarında yaşamaktadır ve Türklük düşmanları, Anadolu'nun bir Türk vatanı olduğunu oldum olası kabul etmemekte, Türk milletini göç yolu ile geldiği Orta Asya bozkırlarına geri göndermek istemektedir.
Tarihte defalarca bu deneme vardır, yaşanmıştır, yaşanmaktadır.
Anadolu Türk birliği bin yıldır sarsılmaz bir şekilde kurulmuşken 19'uncu yüzyılın emperyal gücü İngiltere tarafından uygulamaya konulan "Şark Planı" çerçevesinde Osmanlı Devleti'nin yıkılışı ve paylaşımı yaşandı.
Şark Planı'nın ve İngiliz siyasetinin amacı, Türk milletini Orta Asya'ya sürmek, süremediği kalanları ise Batı dünyasına köle yapmaktı.
Bu plan uygulamadayken Osmanlı Devleti'ni İngilizciler yönetiyordu. İngilizci padişahlar, sadrazamlar, vezirler vs.
Osmanlı Devleti'ni yöneten İngilizci yöneticiler ya satın alınmış ya casus ya da günlük para ve mal hırsı olan kimselerdi ve Türklük hiç umurlarında değildi.
Atatürk'ün Nutuk'ta dediği gibi soysuzlaşmışlardı.
Yüz yıl öncesinden bugünlere bir bakmak gerekmez mi?
Yeni yüzyılın emperyal gücü ABD, Türklerin yaşadığı Anadolu coğrafyası için sürekli planlar yapıyor.
Türk devletinin tapusu olan Lozan'ı imzalamadı.
1950 seçimlerini manipüle ederek Türkiye'yi uydusu hâline getirdi.
Darbeler düzenledi. 1960'lı yılların sonlarında "Yeşil Kuşak" planını uygulamaya sokarak Türkiye'yi bir anarşi ortamına soktu. 5 bin yetişmiş gencimiz birbirini öldürdü. 1980'de darbe yaptırdı; ölmeyen gençlerimizi cezaevlerinde çürüttü, idam ettirdi, ülkeden sürdürdü. Tabii "Yeşil Kuşak" projesinin de yerli işbirlikçileri vardı.
1990'lı yıllarda günümüzün emperyali ABD, BOP diye bir proje uygulamaya koydu.
BOP projesinin amacı, Ortadoğu'daki tüm devletleri bölerek küçük küçük şehir devletleri hâline getirmek, bölünemiyorsa kontrol altına almak ve İsrail'i büyütmek, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz'deki tüm yeraltı ve yerüstü kaynaklarını gasp etmek.
Proje çok açık.
Her şey açık açık yapılıyor. Hiç kimse yaptığını inkâr etmiyor yani. ABD, bizim elimizle Türkiye'de bir başbakan seçtirdi. Kişi daha başbakan olmadan ona "Yahudi Üstün Hizmet Ödülü" verdi. Yani kişinin Yahudilere hizmet edeceği açık açık ortaya çıktı. Sonra kişi tam 17 kez, "Ben BOP eş başkanıyım." dedi.
BOP, yani Türkiye'yi bölme ve İsrail'i büyütme projesinin eş başkanı, aynı zamanda Türkiye'nin seçilmiş başbakanı.
Kuzey Afrika ülkeleri, Irak, Suriye, Lübnan vs. hepsi üçe beşe bölündü.
Bir büyüyen İsrail.
Türkiye'de iç kavga yok. Bir millet bütünlüğü var çünkü milleti Atatürk şöyle tariflemiş: "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran halka Türk milleti denir." Türkiye Cumhuriyeti'ni de bu kardeşlik temelinde kurdu.
Çok uğraştılar, sonunda yapay bir terörist ve bölücü örgüt olan PKK'yı bölgede palazlandırdılar.
PKK veya PYD veya Barzani peşmergesi veya legal kolları DEM Parti veya HÜDA-PAR, hepsi BOP projesinin hizmetçisi aparatlarıdır.
Türk devlet yapısının da çökertilememesi, BOP hizmetkârlarına yeni bir ortak bulma ihtiyacını hissettirdi.
Son ihanet (tabii BOP gereği), federasyon. Yani Anadolu coğrafyasında Türklüğe bir ortak ve Türklüğün sulandırılması ve de Anadolu coğrafyasında Türklüğün demografik yapısının bozulması.
Bunları nereden anlıyoruz? Kişiler zaten açık açık yazıyor, söylüyor.
Tüm İstanbul'un billboard'larında "Adımız Kardeşlik, Soyadımız Türkiye" sloganının paylaşıldığını herkes görmüştür herhâlde.
Yeni yancı küçük ortak ki dikkat edilmesi lazım; 2002'de ABD'nin planladığı iktidar değişimi seçiminin kararını alan kişidir ki o iktidar değişikliği, Irak'ın bölünmesi ve İsrail'in kontrolünde Barzani Devleti'nin kurulması sonucunu doğurmuştur.
Aynı mihrak, şimdi de Suriye'nin kuzeyinde PKK/PYD devletini resmîleştirmeye çalışmaktadır.
Önce Kızılcahamam'da Ülkücü Şehitler Anıtı'nın önünde, "Yeni bir kimlikle devam edeceğiz." dedi. Şimdiki kimliğimiz "Türk" olduğuna göre, en azından anlayabiliyoruz ki bahsettiği yeni kimlik "Türk" değil. Daha sonra merhum Alparslan Türkeş'in mezarı başında, "Kurucu önder Abdullah Öcalan'ın direktifleri uygulanmalıdır." mealinde söz söyledi.
Türk milleti; Abdullah Öcalan'ı bebek katilliğiyle, Türk milleti ve Türk devleti düşmanlığı ile uyuşturucu tacirliğiyle, ABD kuklalığıyla ve pis ellerindeki şehitlerimizin kanı ile tanır.
İşte Mehmet Akif'in İstiklal Marşı'nda "Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın!" diye göreve davet ettiği kişilerden biri de yarın Silivri Mahkemesi'nde yargılanacak olan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'dır.
Yargılanacak olan, Ümit Özdağ'ın şahsında Türk milletidir.
Türk milletine hayâsızca saldıran alçakları yurdumuzdan söküp atmalıyız.
Kudret arıyorsak kanımıza bakmamız yeter...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.