MHP ve Lider Bahçeli’ye dil uzatan papağanlar!

Şeyh Mahmud Berzenci; biz (Türkler) bu ismi ve aşiretini ne kadar duyduk, biliriz, şüphelidir. Şeyh Mahmud, 1920’lerde İngiliz işgaline karşı, Kürt aşiretleri arasında yerel direnişe liderlik etmiş önemli bir isim; öncelikle bunu hatırlatmak isterim. Gelin, Şeyh Mahmud Berzenci’den biraz bahsederek, gündeme bağlamaya çalışayım.

1.Dünya Harbi sonrası İngiliz mandası Irak’ın kurulmasıyla bağımsızlıkçı Kürt hareketine önderlik eden Berzenci ve aşireti, Kürtlere göre bu tarihî mücadelenin ilk safhasında, Barzani ve diğer Kürt aşiretlerinden de önde gelir, saygı duyulur. Irak’ın kuzeyinde ve Süleymaniye çevresinde yaklaşık 100 yıl önce olanları bir nebze merak eder, araştırırsanız elbette bir kanaat oluşacaktır. Acizane tavsiyem, coğrafya ve tarihe yabancı kalmamak...

Şeyh’e dönersek… Sair kaynakları taradığınızda (bana göre) Şeyh Mahmud’un hülyaları vazıh; lâkin Musul meselesinden dolayı İngilizler tarafından (tampon olarak) Türkiye’ye karşı kullanılmak istendiği de pek açıktır. Hani bölgede dehşet bir İngiliz oyunu var, diyelim. Berzenciler, yanlarına diğer aşiretleri alarak İngilizlere karşı da ayaklanıyor; fakat İngiliz âlî menfaati gereği yine de ufak cezalar ile affediliyorlar. Zaten at sırtında Kürt aşiretlerinin İngilizlere zarar verecek güçleri de bahse değmez yahut namevcut hükmündedir. Yine çıkarsamama göre Şeyh, zamanla bu İngiliz oyununun farkına varmış, belli; çünkü Mahmud Berzenci, oyunu bozmak için çark edip, hiç yapmadığı bir politika tatbikinde Türkiye ile yakınlaşmaya çalışıyor. Amacı ise en azından Arapların altında yaşamaktansa Türkiye’ye bağlı muhtar bir Kürt idaresi kurmak, evet böyle...

Bahsi şöyle kapatayım: Bölgede Kürt bağımsızlığına hayat şansı tanınmayacağını anlayan Şeyh’i (o ana dek) idare eden İngiltere hükümeti, Türkiye yakınlaşmasını fark edince bu sefer hiç müsamaha göstermez; Kürt liderin bileti kesilir. Nasıl mı? Süleymaniye’yi merkez tutan Berzenci’ye askerî ameliyat yapılarak… İngiliz uçakları Süleymaniye’yi bombalar. Şehirden kaçan Berzenci ve yanındakiler ise canlarını kurtarmak için 50 km uzaklıktaki Casene Mağarası’na sığınmıştır. Hani şu PKK’nin silah yakmak için seremoni tertiplediği, o meşhur mağara…

Kürt Şeyh’i Mahmut Berzenci’den kasıt hikâyemiz böyle; 100 yıllık tarihi hafızaya dayanarak seçilmiş mıntıka, yani mağara; o mağaranın önünde sembolik Demirci Kava ateşinde silahları yakmak; hatta erkek sayısı kadar seçilmiş kadın teröristler… Hepsi sembolik, yerini bulan ileti kodları, gösterge ve temsil, kıymetli okur.

Ben, MHP’li bir Türk milliyetçisiyim ve PKK’nin yeryüzündeki en kanlı, cani terör şebekesi olduğu konusundaki düşüncem hiçbir surette değişmemiştir, değişmeyecektir. 8 Kasım 2009’da İstanbul-Küçükçekmece otobüs durağında 17 yaşında Serap Eser’i diri diri yakanlara mı vicdan, merhamet sunacağım?!. Asla… Hepsi cehenneme gitsin!

Yine de bütün tarifsiz acılarımıza rağmen bu devletin soğukkanlılıkla idare olunması gereğini farz biliyorum. Başbuğ Mustafa Kemal, 3 yıllık Batı Anadolu işgali sırasında yaşanan vahşeti bilerek, Büyük Taarruz ile Afyon’dan İzmir’e kadar gelirken gördüğü manzaralar karşısında bir tane sağlam Yunan askeri ve Rum işbirlikçi bırakmaması gerekirdi değil mi? Hani PKK’nin Yunan’dan ne farkı var…

Acılarla devlet yönetilemez, his perdesi ile önünüze perde çekerek istikbali de göremezsiniz. Biliyorum; tarih ve acı, hafızamızı öyle örüyor ki bugün yaşananlara samimi itiraz getirenleri anlar, hak veririm. Bununla beraber 100 yıldır bitmemiş, bitirilmemiş, bizce de bitirilememiş bir meselenin ortadan kaldırılması gerekir. Burada tekrar tekrar gerekçe ve niyetleri yazmaya icap duymuyorum; ama şu bilinmeli: MHP Lideri Devlet Bahçeli, tarihi sorumlulukla yapması gereken ne varsa samimiyetle dile getirmiş, inisiyatif almış bir lider isimdir. Onu, partisi MHP ve Ülkücüleri alçakça tahkir ile iftiraya konu etmeye devam edenler, çoktan haddini aştı. Eğer Casene Mağarası’nda silahlarını bırakanlar, yine yüz yıl önce orada olanların farkındalığı ile bir mesaj yollamışlarsa “Türkiye’nin varlığının Kürtler içinde ne radde hayati olduğunu anlamışlar” derim. Yine burada tekrar 1000 yıllık Anadolu tarihini ve Türk üst-kimliği ile bütünleşmiş devlet geleneğinin argümanlarını saymayacağım. Saymamakla beraber Lider Bahçeli’nin her cümlesini dinleyip, adam gibi yorumlayan her âgâh ve ferasetli Türk vatandaşı gibi ülkenin huzur ve istikbalini düşünmekten gayrı bir derdimizin olmadığı da bilinmelidir.

Sözde milliyetçi ve yandan-ülkücümsü güruhun oraya buraya serpilmiş avene/yardak papağanları hiçbir halt bilmiyor, sadece oy devşirme çenebazlığı yapıyorlar. Bugün Lider Bahçeli’nin iradesi, ülkeye dost, düşman herkes için son çağrıdır. “Her şey değişse de Türkiye değişmemeli” şiarını idrak edemeyen yosun beyinliler, zihniyette PKK’nin karanlık odasında göz kırpan ve düşük ayar milliyetçi rant bekleyen kalpazanlarla uğraşacak vakit çoktan bitti. Herkese duyurulur!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Murat Taşdan Arşivi

852 rakımda 12 Şehit!

08 Temmuz 2025 Salı 03:47

Ya devlet olunur ya da kuzguna leş

02 Temmuz 2025 Çarşamba 04:38

Coğrafyamızda devşirilen hegemonya: İsrail

25 Haziran 2025 Çarşamba 12:14

İsrail’e saldıralım mı?

20 Haziran 2025 Cuma 17:01

İran’ın asıl husumeti Türklüktür

15 Haziran 2025 Pazar 13:12