Bir malın değerine katılan ek katkı üzerinden alınan bir vergidir. Çeşitli oranlar uygulanmaktadır. Mobilya sektöründe uygulanan indirim sektörün içinde bulunduğu sıkışıklığı aşma anlamında çok önemli bir karardır. Peki diğer sektörler? Reel sektör can çekiştirmektedir. Henüz ilk günlerini yaşamakta olduğumuz 2020 yılı, çalışanlara verilen çok az maaş zam oranları karşısında piyasaların adeta durması anlamını taşıyacaktır.

DÜŞÜRÜLMELİ

İnsanların aldığı maaş daha cebine girmeden kullanmak zorunda olduğu özellikle ihtiyaç mallarına gelen zamlar ticareti durdurma noktasına getiriyor. Sonrası mı? İflaslar, konkordatolar ve sonrasında istemeden hayatına son veren aile facialarının haberleri olabilir. Pırlantadan KDV alınmadığı günümüzde diğer sektörlerden alınan KDV oranları da yeniden gözden geçirilmeli yüzde 10 lara çekilmelidir.

ÇOK YÜKSEK

Gelir vergisi elde edilen kar üzerinden alınır. Yaklaşık oran yüzde 22, üzerine 18 katma değer vergisi ilave edildiğinde devletin sadece 2 kalemden kazancı % 40 tır. Esnaf, sanayici veya ticaret erbabı dediğimiz reel sektörün, kar etsin veya etmesin ödemek zorunda olduğu bir takım giderleri de vardır. Toplam ne kadar vergi ödediğini bilemediği veya hesaplayamadığı sürpriz vergileri de devletine ödemek zorundadır.

BELEŞ SERMAYE

Ödediği giderler ve vergiler iş yeri kirası, stopaj, bağ-kur, sigorta, işçi tazminatları, elektrik, su, doğalgaz, muhasebe, noter, defter tasdik, kredi kullanıyor ise faizi, kesintileri, hesap işletim ücretleri, pos cihazı kullanıyor ise aylık veya 3 aylık pos cihazı kullanım bedeli, satış rakamı üzerinden kesilen ücretler, oda kayıt ücreti, aidatı, sicil gazetesi tasdik ücretleri vs. vs. hepsini alt alta üst üste toplayın toplamda yüzde 70 leri bulduğunu düşündüğüm bir yük ile karşı karşıyadır zavallım. Öyle ki bu işleri yapabilmek için sıfırdan başlayanların bir baba, ana parasına, beleş sermayeye ihtiyacı vardır. Sermayesiz ticaret olmaz.

KAR NE OLDU

Peki işyeri açıldı, kar ne zaman alınır? Bulduğu beleş sermayenin sevinci ile dekorasyon yapılır, içi satacağı emtia ile doldurulur ve müşteri gelecek diye beklenir. İlk müşteri geldi, satış yapıldı mı şapka göğe fırlatılır ve ilk para bereket parası olarak çerçevede saklanır.

Müşteriler pazarlık eder, karın birazını süpürür sonra vade teklif eder, esnaf kabul eder, çek senet veya veresiye defterini doldurmaya başlar… Aslında doldurduğu peşin ya da 3-4 ay vadeli aldığı malı 10-12 ay vade ile dağıtıp doldurduğu alacak defteri ve borç defteridir... Hesap yapamaz… Çünkü esnaflık, ticaret nasıl yapılır diye okul veya işyerini açmadan eğitim verecek, öğretecek bir kurum yoktur. Fatura nasıl kesilir, hangi yükümlülükleri vardır vs den bihaberdir. Zavallım hala farkına varamadan müşteri veli nimetimdir, güler yüzlü olmalıyım, şirin gözükmeliyim edası ile her yolu dener taklalar atar. Müşteri de ben müşteriyim, haklıyım edası ile çeşitli hokkabızlıkları öğrenir, tüketici kanunu lehine çalışır, boşlukları kullanır. Dürüst müşteriler istisna. Satıcı ise üretici ile tüketici arasında kalır ve sineye çeker zararı. Yazdığı veresiyeleri alamayınca başlar avukat parası ödemeye… Belki büyüklerimiz daha iyisini biliyordur. Çeşitli vergilere ceza oranları her geçen gün göreceli artırılır ve reel sektör terbiye üstüne terbiye yapılır. Dahasını yazmayayım esnaf zaten bu gidişle batacaktır. Kar ne oldu bilemez. Kar sattığı ürün bedelinin tamamını kazasız belasız aldığında ve en son aldığı taksidin içindedir. O da var gibi yok gibi. Tabi ki enflasyon karşısında bir kısmı erimiştir. Reel Sektör öksürüyor, sıkıntıda, batmasın!

SERMAYESİZ BÜYÜK ORTAK

Bir bakıyorsunuz işyeri bir gecede kapanmış. Vatandaşın dilinde 40 tür laf dolaşıyor akıl veriyor. Bildiği işi yapsaydı, daldan dala atlamasaydı, olacağı buydu, şuydu vs. vs. Vergi Daireleri masa başında oturan bürokratların aldığı kararlar ve uyguladığı yöntemler ile sanki büyük ortak gibi karın yaklaşık yüzde 70 ini çaktırmadan esnafın cebinden alıyor…

REEL TAKLA

Maliye ne yapar? Bakar ki esnaf vergisini ödememiş çıkartır bir kanun ve tahsilata gider. Nasıl mı e-haciz yöntemi ile masa başında. O da nedir? Reel sektör senet protesto olmasın, çek arkası yazılmasın, ticari itibarıma leke gelmesin diye koştururken, çeşitli taklalar atarak tam paramı hazırladım, derin bir ohh çekeyim derken, çeki ödenmemiş havalesi yapılamıyor.

SÖVERSİN SAPANLARSIN

Reel sektör ticari itibarını korumak için, içinde bulunduğu sıkıntıyı kimseye anlatmaz. Ödemelerini gerçekleştirmek için sürekli çözüm arar. Müşteri rahattır. Geldim siz yoktunuz sonraki ay öderim, unuttum vs. bahanesi çoktur. Esnaf çeki unutmaz, senedi unutmaz. Ne oldu der merakla araştırırken bir de bakar ki telefonda bankacı. Nazikçe süpriz bir çocuğunuz oldu, maşaalah tosun gibi, şaka şaka hesabınızda bloke var çekiniz yazıldı, havale yapamıyoruz efendim. Başınızdan kaynar sular dökülür, içinden veya dışından başlarsın sövmeye, sapanlamaya ama çaresizsinizdir. Kim yaptı, nasıl odu, neden haber vermediniz vs.vs. Kendi kendine çözmek zorundasındır. Maliyeci efendim bizim elimizde olan bir şey yok, sistem yukardan yapıyor bu e-hacizi der. Yukarıya bakarsın kimse yok J Yukarısı da aşağıdakini görüyor mu bilinmez… :(

O günden itibaren yandı gülüm keten helva…

ORANTISIZ GÜÇ

Maliye 10 bin TL alacak için evine, arabana, malına ne var ne yoksa tüm hesaplarına öncelikli e haciz uygular. Orantısız güç uygular. Yahu sen o reel sektöre kaç TL sermaye koydun ki bu kadar adamı sık boğaz ediyor, tüm ticari itibarını bir anda bitiriyorsun? Uygulanan bu e-hacizin sonucu, çok sevdikleri reel sektörün fertlerini bankalar, toptancılar, imalatçılar hepsi birden birer birer yiyip bitiriyorlar.

Reel sektör için vermemek üzerine kurulu olan, vereceğiniz teşviklerin hiçbir anlamı kalmıyor artık. Çünkü birinci şart vergi, sgk, belediye borcu olmayacak! Yatırım yapanı ........r. Bulursanız verin cicim….