Kent Yaşam’dan Sümeyra Duğan’ın aktardığı bilgilere göre AKP ile yollarının ayrılmasının sebebi olarak siyasi ahlak yasasını işaret eden Davutoğlu, “Başbakanlık dönemimde şimdi iktidarda olanlarla yolumun ayrılmasının en büyük nedeni siyasi ahlak yasasıdır. 6 yıl içerisinde nereden nereye geldiğimizi görüyorsunuz. Yolsuzluk aldı başını gidiyor. Hastalığı teşhis etmiştim, siyasi ahlak yasasını çıkaracaktım. Siyaset zenginleşme aracı olmayacak demiştim ama engellendim.

“RANTÇILAR BANA KARŞI BİRLEŞTİ”

İhale yasası demiştik, istisna olmayacak demiştim ama birileri rahatsız oldu. Hatta engellendik. Şeffaflık yasası dedik, her şey şeffaf olsun dedik engellendik. En önemlisi de imar yasası dedik. Bütün siyasi kimliğimi bu yasanın üzerine kurdum. Şehirlerimizin ranta kurban edilmesini engelleyecektik. İmar, faiz ve ihale rantının düzenine çomak soktuğumuz için bütün rantçılar bana karşı birleşti. Tek başıma kaldım. Mücadele ettim. Bana ya diz çökeceksin, ya da köle olacaksın dediler. Ben köle olmam dedim. İstanbul için ayrı bir yasa çıkaracaktım Kıyamet koptu. Bugün zengin olanların arka planına bakın İstanbul'un istismarına dayandığını göreceksiniz.” dedi.

“KANAL İSTANBUL’A ŞİDDETLE KARŞI ÇIKTIM”

Başbakanlığı döneminde, Kanal İstanbul projesine şiddetle karşı çıktığını belirten Davutoğlu “Fikrimi ve görüşümü ısrarla dile getirdim, ‘İstanbul'un su havzalarını riske atamayız’ diye. Ama bu uyarım ve görüşümde kendilerine veya planlarına ters geldiği için ben istenmeyen adam ilan edildim” dedi.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE İMZAYI BEN ATTIM”

İstanbul Sözleşmesi’ne de değinin Davutoğlu, “Sözleşmeye dönemin Başbakanı olarak imzayı ben attım. Recep Tayyip Erdoğan kendi attığı imzasından vazgeçti ama ben vazgeçmedim. Bu sözleşmenin esası kadına karşı şiddeti önlemektir ve iptal edilmemeliydi” diye konuştu.
 

Editör: Gökçe Sevim