Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "İsveç, Danimarka ve Hollanda'da yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'e karşı gerçekleştirilen barbarca saldırılara ve davranışlara şahit olmaktayız. Müslümanların kutsallarını, değerlerini ve inançlarını hedef alan ırkçı saldırılar her geçen gün farklı şekillerde devam ediyor." dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı 42'nci İl Müftüleri İstişare Toplantısı, Antalya'da başladı. Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen toplantıya Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Antalya Valisi Ersin Yazıcı ve 81 ilin müftüsü katıldı. İstanbul İl Müftüsü Safi Arpaguş'un Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan toplantı, Antalya İl Müftüsü Nazif Fethi Yalçınkaya'nın selamlama konuşmasıyla sürdü.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Ali Erbaş, "Son zamanlarda İsveç, Danimarka ve Hollanda'da yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'e karşı gerçekleştirilen barbarca saldırılara ve davranışlara şahit olmaktayız." dedi. Müslümanların kutsallarını, değerlerini ve inançlarını hedef alan ırkçı saldırıların her geçen gün farklı şekillerde artarak devam ettiğini kaydeden Erbaş, "Daha da vahimi söz konusu ülkelerin yöneticileri, ifade özgürlüğü kılıfı altında bu utanç verici saldırılara arka çıkmaya çalışıyor. Bu ilkel tavır, sık sık temel insan hakları ve evrensel değerlere saygıdan dem vuran Batı'nın İslam ve Müslümanlar söz konusu olduğunda nasıl çifte standart uyguladığını ve nasıl ikiyüzlülük gösterdiğini açıkça ortaya koyuyor. Esasında merhum bilge insan Aliya İzzetbegoviç, Batı'nın bu tabiatını hem de Avrupa'nın ortasından şu sözüyle insanlığa adeta haykırmış, ilan etmiştir. Aliya İzzetbegoviç, diyor ki; 'Batı, hiçbir zaman medeni olmamıştır. Bugünkü refahı; sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı göz yaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.' Bu sözü yüksek sesle her vesile ile dünyaya ilan etmemiz lazım. Bu yaşananlar İslam'a düşmanlıktan başka bir şey değildir. Öyle görünüyor ki; inancımıza, kültürümüze ve medeniyetimize kin besleyenler tahriklerine, tuzaklarına ve saldırılarına devam edeceklerdir. Bizler de İslam'a ve Müslümanlara yönelik düşmanca tavırlar, sistematik tahrikler ve ırkçı saldırılar karşısında haklarımızı ve değerlerimizi basiretle ve ferasetle savunmayı son nefesimize kadar sürdüreceğiz. Bunda da kararlıyız." diye konuştu.

DÜNYAYA 'GELİN KURAN'I TANIYIN' ÇAĞRISI

İslam'a ve Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıların birtakım siyasi, politik, ekonomik, pragmatik ve sosyokültürel arka planı olduğunu söyleyen Erbaş, "Ancak asıl önemsenmesi gereken husus; bu menfur saldırılara karşı sessiz kalan batılı toplumların İslam hakkındaki öğrenilmiş cehaletidir. Dünyanın neresinde olursa olsun; adalet ve merhamet dini İslam'a karşı oluşturulan önyargıları ortadan kaldırmak zorundayız. Zira İslam, sadece Müslümanların değil; bütün insanlığın iyiliği ve selameti için gönderilmiş bir dindir. Hayat rehberimiz Kur'an-ı Kerim, bize tevhidin, iyiliğin, güzelliğin, adaletin ve merhametin yollarını öğretir. Bu vesileyle buradan bütün dünyaya çağrıda bulunmak istiyorum; kişi bilmediğinin düşmanıdır. Geliniz Kuran'ı tanıyınız. Bütün insanlık için gönderilmiş bir hayat rehberi, bir kılavuz, bir adalet, ahlak ve barış kitabı olduğunu göreceksiniz. Ona düşman değil; dost olacaksınız. Geliniz Hazreti Muhammed aleyhissalatü vesselamın hayatını araştırınız, öğreniniz. Onu tanıyınız, alemlere rahmet olarak gönderildiğini anlayacaksınız. En büyük ahlak üzere gönderildiğini tanıyacaksınız, bileceksiniz ve onu çok seveceksiniz. Geliniz İslam'ı tanımaya, anlamaya çalışınız. Denge dini olduğunu, zulme sömürüye, haksızlığa, adaletsizliğe karşı çıkmak, iyiliği, huzurlu bir hayatı, barışı, esenliği, birliği, beraberliği, kardeşliği, adaleti ve sevgiyi egemen kılmak için yeryüzüne gönderilen en büyük nimet olduğunu göreceksiniz. İslam’a düşman değil; dost olacaksınız, seveceksiniz." dedi. 

Editör: İlayda Şimşek