Euronews'in aktardığına göre, AP'nin İspanyol parlamenteri Nacho Sanchez Amor tarafından kaleme alınan rapor ve buna bağlı karar tasarısı büyük bir oy farkıyla kabul edildi.

Kabul edilen raporda, Türkiye’ye temel haklar, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları konularında sert eleştiriler yöneltildi. Avrupa Parlamentosu'nun, daha önceki yıllara oranla Türkiye’ye çok daha fazla sert eleştiriler yöneltildiği gözlendi.

Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise, "Türkiye-AB ilişkilerini yeniden canlandırmaya yönelik çaba harcanan bir dönemde, (AP'nin) nesnellikAvrupa Parlamentosu (AP), Avrupa Birliği’nin Türkiye ile tam üyelik müzakerelerini askıya alması çağrısında bulunan raporu kabul etti.

Euronews'in aktardığına göre, AP'nin İspanyol parlamenteri Nacho Sanchez Amor tarafından kaleme alınan rapor ve buna bağlı karar tasarısı büyük bir oy farkıyla kabul edildi.

Kabul edilen raporda, Türkiye’ye temel haklar, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları konularında sert eleştiriler yöneltildi. Avrupa Parlamentosu'nun, daha önceki yıllara oranla Türkiye’ye çok daha fazla sert eleştiriler yöneltildiği gözlendi.

Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise, "Türkiye-AB ilişkilerini yeniden canlandırmaya yönelik çaba harcanan bir dönemde, (AP'nin) nesnellikten uzak tavsiye kararının kabul edilmesi mümkün değildir" denildi.ten uzak tavsiye kararının kabul edilmesi mümkün değildir" denildi.

Avrupa Parlamentosu'nun raporunda neler var?

Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile olan müzakerelerin sona ermesi çağrısı yaptığı ancak gelinen son noktada Avrupa Konseyi'nin Ankara'ya ilişkilerde yenilenmiş ve genişletilmiş bir pozitif gündem teklifi yaptığı hatırlatılan raporda şu maddeler öne çıktı:

• Türkiye'nin AB değerleri ve standartlarıyla arasına mesafe koyması ilişkilerde tarihi bir dibin görülmesine neden oldu. Öyle ki, bu durum her iki tarafın da var olan ilişki çerçevesini gözden geçirmesini şart koşmaktadır.

• Türkiye'nin reform konusundaki isteksizliği daha derinlikli bir ilişki biçiminin önünde engel olmuş ve ilişkiler daha ziyade gündelik ve dönemsel gelişmeler üzerinden pazarlıkla yürütülen bir hale gelmiştir.

• Üç ana alanda Türkiye'de yaşanan gerileme derin endişe kaynağı halini almıştır: Hukukun üstünlüğü ve temel haklarda yaşanan gerileme, tersine işletilen kurumsal reformlar ve çatışmacı dış politika ile açık bir AB karşıtlığı söylemi. Bu aşamada Türkiye'yi AB vizyonu konusundaki samimiyetini ve bağlılığını sorgulamaya çağırıyoruz.

Editör: TE Bilişim