Rahip ve rahibelerin cinsellikten uzak yaşamının teolojik temeli

Rahip ve rahibelerin cinsellikten uzak yaşamının teolojik temeli
Katolik Kilisesi mensubu din adamlarının evlenmemesi ve cinsel yaşamdan uzak durmaları, toplumda uzun süredir hem ilgi hem de merak uyandıran bir konu.

Katolik Kilisesi mensubu din adamlarının evlenmemesi ve cinsel yaşamdan uzak durmaları, toplumda uzun süredir hem ilgi hem de merak uyandıran bir konu. Peki rahip ve rahibeler neden evlenmez? Bu yasağın kaynağı İncil midir, yoksa sonradan mı ortaya çıkmıştır? Ayrıca benzer uygulamalar Müslümanlıkta da var mıdır? İşte dinler tarihinden gelen bu uygulamanın perde arkası…

BEKÂRLIK, DİNDARLIĞIN ŞARTI MI?

Katolik dünyasında rahipler ve rahibeler, göreve başlamadan önce "bekârlık yemini" ederler. Bu yemin, onların hem evlenmemesini hem de cinsel ilişkiye girmemesini kapsar. Bu uygulama, dini görevlerini “daha saf, daha Tanrı odaklı” bir şekilde yerine getirebilecekleri inancına dayanır. Ancak bu zorunluluk doğrudan İncil kaynaklı mı?

İNCİL NE DİYOR?

Yeni Ahit’te bekârlık açıkça yüceltilen bir durumdur ancak zorunlu değildir. Özellikle Pavlus’un 1. Korintliler 7. bölümde söyledikleri dikkat çeker:

"Ben, herkesin benim gibi olmasını isterim. Ama herkesin Tanrı’dan aldığı kendi armağanı vardır... Evli olmayanlara ve dullara derim ki, eğer benim gibi kalabilirlerse iyi olur."

(1. Korintliler 7:7-8)

Aynı bölümde Pavlus, evliliğin günah olmadığı ancak Tanrı’ya adanmış bir yaşam için bekârlığın daha uygun olabileceğini savunur. Dolayısıyla İncil, din adamlarının evlenmesini açıkça yasaklamaz, ancak ruhani yaşama kendini adayanlar için bekârlığı teşvik eder.

ZORUNLULUK NEREDEN GELİYOR?

Rahiplerin evlenmemesi uygulaması, Katolik Kilisesi'nde zamanla kurumsallaşmıştır. MS 12. yüzyılda Papa II. Lateran Konsili ile rahiplerin evlenmesi tamamen yasaklandı. Bu kararın ardında yalnızca teolojik değil, aynı zamanda ekonomik ve idari nedenler de vardı. Evlenen rahiplerin çocuklarına mal bırakması, kilise mülklerinin bölünmesine yol açıyor, bu da kilise otoritesinin zedelenmesine neden oluyordu.

Ortodoks ve Protestan mezheplerinde ise durum farklıdır. Örneğin Ortodoks din adamları evlenebilir; ancak sadece rahip olmadan önce evlenmiş olmaları şartıyla. Protestanlıkta ise evlilik tamamen serbesttir. Martin Luther’in kendisi de evlenmiş bir rahiptir.

RAHİBELER İÇİN DE AYNI KURALLAR GEÇERLİ

Katolik rahibeler (rahibe, “nun”) de benzer şekilde yoksulluk, itaat ve bekârlık yemini eder. Bekârlık, sadece fiziksel bir durum değil, ruhsal bir sadakati simgeler. Tanrı’ya “eş gibi” adanmak, tüm hayatı dini hizmete yönlendirmek anlamına gelir. Rahibeler de tıpkı rahipler gibi cinsellikten uzak durur ve aile kurmazlar.

PEKİ MÜSLÜMANLIKTA DİN ADAMLARI EVLENEMEZ Mİ?

İslam’da böyle bir zorunluluk yoktur. Hatta evlilik, hem peygamberlerin sünneti hem de bireyin iffetini koruması açısından teşvik edilir. İmamlar, müftüler ve diğer din görevlileri evlenebilir ve çocuk sahibi olabilirler. Kur’an’da evliliğe teşvik eden pek çok ayet bulunur. İslam inancına göre ruhani derinliğe ulaşmak için evliliği terk etmek gerekmez. Bu yönüyle Hristiyanlık’taki Katolik uygulamadan ayrılır.

TOPLUMSAL TARTIŞMA BİTMİYOR

Modern çağda bekârlık yeminine dair eleştiriler de giderek artıyor. Bazı çevreler, bu uygulamanın insan doğasına aykırı olduğunu ve rahiplerin ruhsal sağlığını olumsuz etkileyebileceğini savunuyor. Bununla birlikte, bu uygulamanın bir inanç ve disiplin meselesi olduğunu belirten Katolik otoriteler, yeminlerin kişisel bir iradeyle yapıldığını vurguluyor.

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.