Yahudilikte 'Yeni Ahit' yok
Dünya üzerindeki büyük dinler arasında yer alan Yahudilik, inanç sistemiyle, kutsal metinleriyle ve ritüelleriyle tarih boyunca birçok tartışmaya ve yanlış anlaşılmaya konu oldu. Bu yanlış anlaşılmalardan biri de, Hristiyanlıktaki “Yeni Ahit” kavramının Yahudilikle ilişkilendirilmesidir. Oysa Yahudi inanç sisteminde “Yeni Ahit” adında bir kutsal metin ya da doktrin bulunmaz.
ESKİ AHİT, YAHUDİLİKTE KUTSAL KİTAP OLARAK NE ANLAMA GELİYOR?
Yahudilikte kutsal metinlerin tamamı Tanah adı verilen derleme içinde toplanır. Tanah; Tevrat (Tora), Neviim (Peygamberler) ve Ketuvim (Yazılar) olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Bu metinlerin tamamı, Hristiyanlar tarafından “Eski Ahit” olarak adlandırılır. Ancak Yahudiler bu terimi kullanmaz; çünkü kendileri için bu metin “eski” değil, halen geçerli ve kutsaldır.
Yahudi inancına göre Tanrı’nın Musa peygambere Sina Dağı’nda verdiği Tevrat, sonsuza kadar geçerli olan bir ahittir (brit). Bu nedenle Yahudilik, herhangi bir “yeni ahit” ihtiyacını reddeder.
YENİ AHİT NEDİR VE NEDEN YAHUDİLİKTE YER ALMAZ?
“Yeni Ahit” (İncil), Hristiyanlığın temel metinlerinden biridir ve İsa’nın hayatı, öğretileri ve havarileriyle ilgili anlatımları içerir. Hristiyanlar, Tanrı’nın insanlıkla ikinci bir ahit yaptığına, bu yeni anlaşmanın İsa Mesih aracılığıyla gerçekleştiğine inanırlar.
Ancak Yahudiler, İsa’yı Mesih olarak kabul etmedikleri için bu “Yeni Ahit” doktrinine de itibar etmezler. Yahudi din bilginleri, Tanrı’nın daha önce verdiği ahdin (Tevrat) değiştirilemez ve ebedi olduğunu savunurlar. Dolayısıyla “Yeni Ahit” ifadesi Yahudilik açısından hem teolojik hem de tarihi olarak geçersiz kabul edilir.
İNANÇ FARKLILIKLARI NE ANLATIYOR?
Yahudilik ile Hristiyanlık arasındaki en belirgin ayrım, tam da bu noktada ortaya çıkar: Hristiyanlar, Tanrı’nın insanlıkla ikinci bir anlaşma yaptığına, Yahudiler ise ilk ahdin (Tevrat) yeterli olduğuna inanır. Bu ayrım, iki dinin kutsal metin anlayışını ve Mesih beklentisini kökten etkiler.
Dinler tarihçileri, bu ayrışmanın yalnızca teolojik değil, aynı zamanda kültürel ve tarihsel sonuçlar doğurduğunu vurguluyor. Bugün hâlâ bu fark, dünya genelindeki birçok inanç tartışmasının temelini oluşturuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.