Dış politika ve Ortadoğu “Irak hariç; orayı bilirim” uzmanı değilim; en azından her yerde pıtrak gibi çoğalan bir strateji enstitüsüne de duhulüm yok. Bu sebep, bölgesel analizler yapamam; geniş geniş yazı karalayamam.

Gerçi yaşadığım memleket adeta yavru Suriye’ye döndüğü için ve komşu ülke hasebiyle Suriye işine kayıtsız kalamayız.

Stratejist olanlar sabah akşam konuşacaklar. Biz düşündüklerimizi paylaşalım:

Arap Baharı denilen “saçma” süreç başladığında, Bahar(!) cehennem sıcağına döndü ve en büyük yıkımını Libya sonrası Suriye’ye getirdi. Kendi yağında kavrulan; çarşı pazarıyla Halep, kültürü ve eserleriyle ile meşhur Şam diyarı mahvoldu… Suriye, burnumuzun dibi; yedi sekiz yıldır cehennemi yaşıyor; bu ülke... 500 bin insan ölmüş; 6 milyon kişi terk etmiş... En az 50 yıl geriye giden bir memleket. Harap olan Suriye’nin ateşi bize çoktan sıçramıştı…

Suriye’nin bu hale gelmesinin müsebbipleri arasında AKP ve onun dahi çocuğu Ahmet Davutoğlu’nun vebali büyük. Bu herifi başbakan yapan RTE, en büyük sanıktır! Zımnen, hatta alenen El Kaide, El Nusra gibi pek çok sapık İslamcı(!) terör gruplarını destekleyen bir AKP hükümet ve başbakanı gördük, duyduk... Şaka gibi, Suriye’yi yakan teröristlere “Birkaç öfkeli çocuk” nitelemesi yapan bir adam başbakanlık yaptı yahu! Yanlış ve vahim dış politika döndü dolaştı, sonuçta bumerang gibi bizi vurdu. 50 yıl kendine gelemeyecek ülkeyle; yanımızda ateş yangınıyla başbaşayız.

Suriye’de PKK/PYD belasından bahsediyorsak suç kimin?

Emperyalist ABD’nin güdümünde kalarak, pek safdil bir hikâyeyle Esad’ın gideceğine inandılar. İktidar hem kendini kandırdı, hem bizi kandırmaya çalıştı... Bu ülkede C.Başkanı gaz çıkarsa bile, dantelli kefen giyip koşacak sayısız ahmak olduğu için; Türkiye’de kamuoyunun kahır ekseriyetini yönlendirmek güç değildir. Kardeş Esad’dan, Katil Esed’e giden yolu sorgulamazlar.

İyi de bedelini kim ödüyor?

Şakası yok! Bu, ahmak Suriye politikası sonucunda çok ağır bedeller ödedik; ödüyoruz…  Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarını yapmak zorunda kaldık; şehitler verdik! Kaosa sürüklenen Suriye gerçeğinin bedelini, ülkemizde yapılan ağır terör eylemleriyle görmedik mi?!. Sivil ve asker can kaybımızı asla unutamayız! Hiçbir siyasi sorumlu, hiçbir hükümet görevlisi veya bakan; başbakan çıkıp da “ Biz Suriye’de hata ettik” demedi. Yüzsüz ve ebleh siyaset, bu ülkenin harcına bulandı gitti…  

İmdi, ABD öncülüğünde İngiltere, Fransa, Suriye’yi vurdular. D. Guta ve Duma’da kimyasal saldırı gerçekleşmiş; bahane/sebep o!..  Fransızlar zati pek hevesliler; Libya’da da Sarkozy denen yavşak suratlı ön almak istemişti. Girdikleri Libya’nın hali malum… Eski dominyonları Suriye’ye yine bir şekilde dönüp “biz de varuk” demek istiyor, Fransızlar. İngiltere’nin zati aklından ve politikalarından korkulur. Nihayetinde Britanya, sömürgeciliğin Ağa Babası!.. Ortadoğu bu haldeyse, sebep İngiltere’dir.

Suriye’de Sinir Gazı kullanılmış; Sarin Gazı... Mucidi Almanlar; Hitler zevkle kullanmış; Yahudi ve Çingeneler üzerinde… Esasen kimyasal katliam da BATI’DAN intihal.. İngilizler, zehirli gaz kullanan ilk millet! Çanakkale Harbinde sinir gazı kullandıkları biliniyor. ABD ise Atom Bombacı; biliyorsunuz. Truman isimli (manyak) ABD başkanın elinde yüz binlerce Japon’un kanı var!

Şimdi, çağdaş BATI, insaniyet namına(!) Suriye’de… Kardeşim, Sarin Gazı merdiven altında bile yapılır olmuş; ayrıca kimin kullandığını ispatlamak pek güç işmiş. Zehirli Gaz saldırısı tam bir muamma; kimse kaynağını bilemiyor, kullananı tespit pek güç! Şu; yeni Suudi Arabistan veliaht prensi, entarili Selman bile, bir grup adama yaptırabilir. Suriye, terör örgütü borsası olmuş; zehirli gaz kullanacak insanlık düşmanı bulmak güç değil! Uzmanlara göre, Esad’ın Sarin Gaz’ı kullanması da işine gelmezmiş; çünkü gerek yok!  Doğu Guta, Esad’ın kontrolüne geçmiş bile… Neden Sinir Gazı kullansın?!.  

Bizim İslamcı hükümet, imdi bu saldırıyı yapan Batı Koalisyon’unu alkışlıyor!

Arkadaş, ABD bölgeye geldi geleli ne zaman hayrı dokundu.. ki alkışlarsın?!. Iraklı kadınlara tecavüz eden ABD askerileri mi alkışlanacak? Bizimkiler Stratejik olarak övdü, desek; alakası yok! Rusya ve İran karşı… Suriye’de ve bölgede bu iki ülke ile hayati çıkarlarımız var.

Ayrıca…

Bombardıman tam bir gösteri; başka bir sonucu da olmayacak! Üç emperyalist güç pazu gösteriyor. 200 Km öteden füze atıp, caka satıyorlar.

7-8 boşaltılmış tesis damı vurarak, özgürlük gelir zahir, bölge kurtulur, hadi be… Türkiye Hükümeti bunun neyini alkışlıyor? Emperyalistler, Araplara biraz daha fazla silah satacaklar, dert başka n’ola?!. PYD’den desteğini çeken ABD’yi alkışlayın siz; şayet…

2015 yılına kadar ABD’nin kıçına takılan AKP hükümeti hep duvara tosladı. Ne zaman Rusya ile ciddi temasa girdi, işte; o zaman Suriye denkleminde söz sahibi olduk. Kabul edelim, bugün Afrin’de isek, Rusya faktörü sayesindedir.

Hem Rusya, hem ABD iki koltuğa sığmaz. Bizim, bölgede Rusya’ya ihtiyacımız var. Ulusal güvenliğimiz Rusya ile yakın bölgesel iş birliğinden geçiyor.

Öyle heyecanlı alkışlara gerek yok! ABD füze attı diye ilk İsrail, sonra Kanada; ardına biz açıklama yapıyoruz?!. Bu ne acele kardeşim? AKP hükümetinin bazı acurlukları hiç değişmiyor; beceriksizlik ve akılsızlık genetik olsa gerek!..

200 yıldır Coğrafyamızın ervahını belleyen emperyalist batıyı alkışlamak aymazlıktır.

Batı, insaniyet namına ve vicdani kaygılardan ötürü buralara gelmiyor!

Emperyalist haydutluğun Suriye’de yaptıkları meşru görülemez. AKP Hükümeti safdiliği bıraksın artık!

İnşallah, Türkiye için hayırlı işler ilham eder yüce Yaradan!..