Küresel iklim değişikliği, insanlığın önündeki en büyük tehlikelerden biri… Her yıl sıcaklıklar artıyor, buzullar eriyor, meteorolojik veriler farklılaşıyor. 1992 yılı tüm dünyada yaşanan ‘en soğuk yıl' olarak kayıtlara geçerken, 2016, 2019 ve 2020 yılları en sıcak yıllar oldu. Türkiye'de 1998 yılından, dünyada ise 2000 yılından itibaren sıcaklıklarda artış yaşanıyor. Peki su iş nereye gidiyor, en fazla hangi iller tehdit altında, hayatımızı etkileyen meteorolojik olaylar neler, gelin Meteoroloji Genel Müdürü Volkan Mutlu Coşkun'tan dinleyelim: Bu yüzyılın sonuna kadar, dünyada sıcaklığın yaklaşık 1 ile 5 derece artması, yağışların yüzde 12-13 azalması, yağış rejimindeki düzensizlikler, karın erken erimesi, aşırı yağış ve aşırı hava olaylarında artış olacağı öngörüleri dikkat çekiyor.

TARIM ALANLARI TEHLİKE ALTINDA

Sıcaklık artışına paralel şekilde, buharlaşma kayıpları da artıyor. Peki Türkiye'de durum ne? 1960-2020 arasında sıcaklık anomali değişimi var. 1960'tan 2020'ye kadar her 10 yılda bir sıcaklığın ve kızarıklığın arttığını görüyoruz. 2020 yılında sıcaklık yaklaşık 1.4 derecenin üzerinde arttı. Mevcut yağışlarda ise % 20.1 azalma var. Bu, tarımı da ilgilendiriyor. Azalma en fazla Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgesi'nde oldu… İstanbul, Ankara ve İzmir illerinin yağış değerlendirmesi yapıldığında da 2020'deki azalma dikkat çekiyor. Bu yıl son yağışlarla İzmir ve İstanbul'da artış olsa da Ankara'da hâlâ azalma var. 25 adet su havzamız var. Meriç-Ergene'den başlıyor, Van Gölü'ne kadar… Havzaların alansal yağışlarında Fırat, Dicle için baktığımızda geçen yıl bir artma oldu.

TBMM Komisyonu'nda küresel ısınma konuşuldu

Meteoroloji Genel Müdürü Coşkun, İTÜ Uçak ve Uzak Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü'nü bitirdi. DSİ'de 18 yıl mühendislik, Tarım Bakanlığı'nda müsteşar yardımcılığı yaptı. Coşkun, TBMM'de ‘iklim değişiklikleri ve küresel ısınma' konusunda kurulan Araştırma Komisyonu'na bilgi verdi.

VAN'DA ÇIĞ ANTALYA'DA HORTUM GİRESUN'DA SEL

2000'li yıllardan itibaren değişen iklim koşullarının etkisiyle meteorolojik afetlerin sayısı, süresi ve şiddeti artıyor. 2019 döneminde yaşanan doğal afetlerin % 79'u meteorolojik kaynaklı oldu. Can kayıplarının % 56'sı, ekonomik kayıpların ise % 75'i meteorolojik afetlerden kaynaklandı. 2000'li yıllarda 146 afet varken, 2020'de 984 afet oldu. İklim değişikliğinden en fazla etkilenmesi beklenen bölgelerden biri olan Akdeniz Havzası'nda yer alan ülkemizde, sel, fırtına, dolu gibi meteorolojik afetlerin sayısı hızla artmakta… Van'da yoğun kar ve çığ olayları yaşanırken, Antalya fırtına ve hortumlara teslim oldu. Giresun'da şiddetli yağış ve sel taşkınları yaşandı.

“Bizi takip edin planlarınıza kar ve yağmur yağmasın”

2018'den beri Meteoroloji Genel Müdürlüğü koltuğunda oturan Volkan Mutlu Coşkun, meteorolojik uyarıları yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı olmak üzere 4 renk üzerinden yaptıklarını belirtiyor. Yeşil; ‘uyarı gerektirecek hava' olayını yansıtıyor. Sarı, ‘hava olayı potansiyel tehlike' demek. Turuncu, ‘hava durumu tehlike arz etmekte' anlamını taşırken, kırmızı; ‘hava durumu çok tehlikeli' uyarısını içeriyor. Gelin son sözü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nü, “Biz 3 bin kişilik bir aileyiz” diye özetleyen Coşkun'a bırakalım: “81 il müdürlüğü, 16 bölge müdürlüğü, 74 askeri ve sivil havaalanında meydan müdürlüğü olan, 7 gün, 24 saat çalışan stratejik bir kuruluşuz. Görevimiz tahmin ve erken uyarı. Tahmin bizden, tedbir sizden… Bizi takip edin, planlarınıza kar ve yağmur yağmasın.”

Editör: TE Bilişim