Musab Turan'ın açıklaması şöyle :

"Öncelikle benim babam Aliseydi Turan. Sultanbeyli AK Parti Teşkilatı kurucusu. rahmetli Erbakan hocanın yolunda bu ülkenin geleceği için, gençlerin geleceği için Sanayi Devrimini ıskalamış bir Türkiye'nin sonraki teknolojik devrimleri ıskalamaması için harekete geçmiş Erbakan hocanın öğrencilerinden biridir. Babam Aliseydi Turan.

Şimdi bugünkü Hadise nasıl oldu buna ilişkin herkes arıyor, YouTube'a alalım sizi konuşalım falan diyorlar ama, işin özü şu: Ben gündemi takip eden bir insanım inovasyon ismili bir kitap yazarak toplumun bu siyasi çekişmelerin uzağında inovasyonla,  teknoloji ile mühendislikle, bilimle nasıl kalkınacağına  ilişkin bir kitap yazmış biriyim.

 Benim hakkımda sadece üretenler en azından bir kitabın içeriğine bakabilir Google'a “İnovasyon Musap Turan” yazarsanız çıkar.

Şimdi şunu söylemek istiyorum ben Allah'a hep dua ederim “Allah'ım beni aileme mahcup etme. Özellikle babam Aliseydi Turan'a mahcup olmaktan Allah'a sığınırım, çok emeği vardır. Tam bir toplum insanıdır.  Ak Parti hareketini Sultanbeyli'de başlatan isimdir.

 Ama bunların yanı sıra bende bir bireyim değil mi?

 Yani kendime ait bir görüşün var, düşüncem var. Bu doğrultuda da bugün yaşananları kısaca özet diyeyim çok da tatava yapmayayım.

 Bugün gündemi takip eden birisi olarak oradaydım. Normal haber telaşı işte Tarım Bakanı'nın açıklamaları bunları nasıl haberleştiririm

Sayın bakanın danışmanı Rıdvan Tezel pişkin bir şekilde kulağına geldi “Soru sormuyoruz” dedi

Burada ben de kayış attı.

 Şimdi zaten orada Demirören Haber Ajansı, Anadolu Ajansı, TRT Haber var. Zaten bu adamlar size ne sorabiliyor ki?

Bir tane soru sordum. “Soru sormuyoruz” diyince ben de kayış attı.

Baktım ki bu özgüven hayra alamet değil. Zaten kendi içimde düşündüğüm şeyi şu AK Parti'nin artık fabrika ayarlarına dönmesi lazım. Siyaset kurumu hayatımızın öyle içindeki hiçbir şey yapamıyoruz. Sadece siyaseti düşünüyoruz.

Ne taraftarlık yapabiliriz futbola ne bir proje ne bir inovasyon.

Dolayısıyla siyaset kurumunun adalet ekseninde kendi rayına oturması lazım.

O beyefendi Erbakan Hoca ile İnönü, Demirel bunlar nezaket içinde konuşabiliyordu.Ama geldiğimiz noktada neler oldu neler.

 Dolayısıyla ülkemizin siyasetinin bir rayına girmesi gerekliydi,  bir huzur ortamı gerekliydi.

 Ben de burada kendime bir sorumluluk biçtim.

 Özellikle o pişkin bakan danışmanı bana öyle söylemesi bende kayışı attır.

Burada hatamı da kabul ediyorum.

“Sorularını sordun abi niye çocuğunu karıştırıyorsun?” ya da “işte onun yüzüne bakarken utanıyorum diyorsun, onu kendi içinde tut” onu söylemem şık olmadı, bunun farkındayım.

Bu durumda benim gururla onurla çalıştığım Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Anadolu Ajansı'nın kurumsal kimliği ne halel getirdi diye düşünüyorum.

 Arkadaşlarımı yöneticilerimi Yılmaz Bey, Fırat Bey yeni genel müdürümüz çok vizyoner bir isim olduğuna inandığım Serdar Bey'i zor durumda bıraktın diye düşünüyorum.

Bu sorunun sonunda duygusallaştım için özür dilerim.

Ama soruyu sorduğum için özür dilemem. Çünkü AK Parti’yi herkes bitirmeye çalışıyor ama bir toplum hareketi,  dip dalga ile başladı.  İnsanlar güvendi, inandı yani yatırımlar şunlar bunlar iyi giden şeylere kimsenin bir şey dediği yok, ama AK Parti'nin fabrika ayarlarına dönmesi ülkemizin selameti için çocuklarımızın geleceği için çok önemli.

Çünkü ilk defa bu kadar yaklaştık.  Bu millet makus talihini ilk defa bu kadar yendi.

Sayın Cumhurbaşkanım lütfen içinizdeki merhameti uyandırın, Allah bizimledir, lütfen saygı ve selamlarımla Allah'a emanet olun.

Eski AA muhabiri Musab Turanşu soruyu sormuştu:

Sayın bakanım. Anadolu Ajansı Musab Turan. Efendim son günlerde gündemi meşgul eden konular var. Burada narko bürokrasi ile ilgili iddialar ülkemizi uluslararası arenada zora soktu mu? Hükümetin buna ilişkin bir planı var mı? Ve de 19 yıllık bir toplum hareketi olarak başlayan milletin teveccühünü kazanan AK Parti ismi şaibelerle anılan Süleyman Soylu’dan daha mı küçük? Buna ilişkin çarşıda, pazarda, metrobüste çocuklar herkes bunu konuşuyor ama sayın bakanlarımız buna ilişkin tek kelime etmiyor. Sayın Pakdemirli bakanımıza sorum da sayın Soylu kabine toplantısında buna ilişkin bir açıklama yaptı mı, savunma yaptı mı? Savunması sizleri tatmin etti mi? Sayın bakanım, üç buçuk yaşında oğlumun yüzüne bakarken maskeli balodan dolayı ben utanıyorum. Sizin çocuklarınız yok mu?

BAKANDAN YANIT

Bakan Varank, muhabire şu yanıtı verdi:

3.5 yaşındaki bir çocuğun bu kadar siyasi konularda ilişkili olabilmesi… Sen şov yapmak istemişsin, ben sana cevabını vereyim. AK Parti iktidarının en önemli özelliği, Türkiye’de her türlü illegal yapıyla, her türlü çeteyle mücadele ederek 19 yılda iktidarını sağlamlaştırmasıdır. Bizim illegaliteyle herhangi bir kanunsuz yapıyla bir ilişkimiz olması mümkün değildir.

Editör: TE Bilişim