Yazar, gazeteci, program yapımcısı ve sunucusu Banu Avar, sıra dışı yorumları ile tanıdığımız bir isim. Son zamanlarda milyonları tek noktaya kilitleyen Sedat Peker ve açıklamaları konusunda yine sıra dışı analizlerde bulundu. 

 İşte Avar'ın o değerlendirmeleri :

Cumhurbaşkanı bir suç örgütü liderinin açıklamalarını dikkate alanlara ateş püskürüyor. Ama esas yapılması gereken iddiaları araştıran bir komisyonun oluşturulması! Bundan şiddetle kaçınılıyor.

Peker eski İçişleri Bakanı’nın oğlunun evinde çıkan para kasalarından giriyor, ünlenivermiş gazetecilerin mafya otellerinde beleş tatillerinden çıkıyor! O gazeteciler birden sırra kadem basıyor. Ortalık toz duman! Mehmet ağar’ın Yalıkavak Marina'daki benzin istasyonunda mazot kaçakçılığını yönettiğini iddia ediyor.

Süleyman Soylu ile ilgili iddiaları arşa değiyor.

Medya patronlarının Türk milletinin milyarlarca lirasına ne şekilde el koyduğunu belgeliyor. Yetkililer susuyor. Demokratmış gibi yapan ülkelerden birinde olsak (Almanya İngiltere vs) en azından bir soruşturma komisyonu barsakları temizlermiş gibi yapardı.

En azından birilerini yerinden oynatır, belli bir kesimi rahatlatırdı. Burada o da yapılamadı..

Millet en sevdiği sporu yapıyor. Peker videoları dinliyor, komediye sarıyor.

Aslında herkes farkında, herkes biliyor. Roma İmparatorluğu'ndan beri dünyanın her yerinde sistem zorbalıkla bitişik yaşar.

Zorbalık olmadan sistem yaşayamaz, bu sistem olmadan zorbalık devam edemez. Zorbalık mafyokrasinin olmazsa olmazıdır.

Koca Roma imparatorluğu Batının ilk imparatorluğuydu.

Yüzyıllarca orman kanunuyla yönetildi. Halklar ağladı, iktidarlar yedikçe yedi, sonunda çürüme öyle bir seviyeye geldi ve rakipler o kadar çoğaldı ki , çöktü.

Roma İmparatorluğu dünyanın ilk süper gücüydü, önce ikiye ayrıldı. Son kalan parçayı da Fatih Sultan Mehmet tarihin derinliklerine yolladı. Çürümüştü, devamı yoktu.

Roma imparatorluğu demek halka kan kusturan yüksek vergiler, inanılmaz pahalı bir hayat. Rüşvet denizinde yüzen yöneticiler, bitmeyen yolsuzluklar, zorbaların hakimiyeti ve halka sonsuz bir işkenceyi sürekli olarak uygulamak demekti.

Şehirlerde pahalılıktan nefes alamayan insanlar büyük derebeyler tarafından köleleştirildi .

Merkezi otorite zayıfladı, başına buyruk derebeylikler halka daha çok zulüm yaptı.

Özerk yönetimler çoğaldı. Krizler krizleri isyanlar isyanları kovaladı. Her derebeyi kalelerde kendi güvenlik sistemiyle ordusuyla yaşamaya ve savaşmaya başladı..

Bütün bunlar olurken aynı şimdi olduğu gibi çürüyen büyük imparatorluk karşısına taze kan yükselen medeniyetler dikilmeye başladı. Roma İmparatorluğu'na İran'daki Sasaniler meydan okuyordu. Bugün de çürüyen Amerika'nın karşısında Çin ve başka Avrasya güçleri var.

Roma imparatoluğu ağır ağır yere yıkılacaktı. Önce doğu batı olarak ikiye ayrıldı. Batı Roma milattan sonra 476‘da tarihe veda etti.

Yani her dönemin bir sonu var. Bunu asla unutmayın!

Doğu Roma ise 4. Haçlı Seferi'nde, 1204 yılında yağmalandı,

yakıldı, yıkıldı. Nüfus, salgınlar ve savaşlardan dolayı on kat azaldı. İmparatorluktan geriye sadece bir şehir devlet kalmıştı. İstanbul! Sonunda 1453’de fatih sultan mehmet payitaht yapıldı . Roma imparatorluğu artık tarih sayfalarındaydı.

Roma İmparatorluğu orman kanununun, zorbalık ve işkenceye mahkum yaşayan halkların simgesidir.

Hani sabah akşam organize suç mavraları dinliyoruz ya!

Ya da çekirdek çitleyerek hepimizin parasının kimlere peşkeş çekildiği üzerine belgelere muhatap oluyoruz ya!

Hatta bize anlatılanlarda bakanlar, güvenlik güçleri, istihbarat teşkilatları suç örgütü elemanlarıyla enseye tokat ya!

İşte bunlar da tam Roma. Ne izliyoruz bir aydır. Binlerce yıldır tekraredilegelen rezilliğin sokaklara taşan sesini. Bilmeyen var mıydı?

Artık makbul mafya reisi tükaka Canı yandı,yaktılar,bağırıyor. Netflix'te bağıran çete reislerinin hikayelerinin bini bir para.

Önemli olan siz ne yapıyorsunuz?

Sevgili kardeşlerim. Birkaç cümle canı sıkıldığı zaman bize sallayan zevata. Bakın biz yıllardır bir şekilde elimiz taşın altında geziyoruz. Kimliğimiz işimiz ne yaptığımız nerede yaşadığımız ortada.

Siz sadece küfür edenlersiniz.

Adınızı bile açıklamaya çekinmektesiniz.

Küfür et, rahatla, geç televizyonun bilgisayarın başına.

Siz bilirsiniz. Artık bambaşka bir dönem başladı.

Bambaşka paylaşımlar oluyor olacak.

Mafyokrasi, mafyalaşmış devletler dünyayı kapladı.

Herkes rolünü oynayacak.

Peker sistemin yarattığı suç dünyasındaki birçok aktörden biri. Silah sevkiyatı, uyuşturucu trafiği, siyaset ilişkilerinden örnekler veriyor. Bilinenleri bir daha bir daha söylüyor . Alın bir örnek:

En çok vaveyla koparan iddiası bir çok kez bir çok ağızdan yazılıp çizilmişti.

Ama o söyleyince ,içerden birisi yani, "Suriye'deki muhaliflere gönderilen silahlar" muhabbeti şaşkınlıkla karşılandı!!

Mesela ben de konuyu 2016 yani 5 yıl önce yazan söyleyen biriyim. Zemberek kitabımda sayfa 58'de ÖSO yani Özgür Suriye Ordusu komutanı Salim İdris'in mektubunu alıntılamıştım. Birleşmiş Milletler'e belge olarak sunulmuş bir mektuptur bu.

2014 tarihli mektup, Türkiye ve Fransa tarafından Suriyeli muhaliflere gönderilen silahların aslında IŞID'e de servis edildiğini kanıtlıyordu. Askeri mühimmat,para, tüm yardımlar ÖSO,El nusra ve İŞİD arasında paylaştırılıyordu..

Bölgeyle ilgili herkes bu gibi bilgilere vakıftır ama Peker dile getirince gündem oluşturdu.

Amerika'da, Avrupa'da fuhuş, uyuşturucu, insan kaçakçılığı, kumar, eğlence dünyası sistemin ayrılmaz parçasıdır.

Devlet mafyalaştrılmış, mafya da devlete girmiştir!

Mafyokrasi buna denir .

Eskiden mafyalar devlet aygıtları ile zaman zaman bir araya gelir o aygıtlara eklemlenirlerdi. O aygıtlardan ricacı olurlardı.

Şimdilerde durum değişti , mafya devletleşti, devletin tüm araçlarını kullanır hale geldi.

Çiller Özal döneminden beri artık kabadayılık devri bitmiş, uluslararası mafya sistemi içine eklemlenmiş suç örgütleri dönemi başlamıştır. İstisnalar kaideyi bozmaz.

Örnek; o dönemde Mehmet Eymür MİT’e getirilmiştir.

Mehmet Ağar Emniyet Genel Müdürlüğü’ne getirilmiştir.

Korkut Eken Polis Özel Harekât Timlerinin başına getirilmiştir.

Sedat Peker ise son 20 yılın yeraltı dünyasında starlaşmıştır.

Saygın işadamı olarak etiketlenmesi sağlanmıştır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ona “Türklük Hakanı” unvanı vermiştir. AKP'nin serdengeçtisidir.

IŞİD, Boko Haram, Taliban ve El-Kaide veya benzer örgütler de ,

Eric Prince gibi terör ihracatı yapan CIA taşeronları da ,hani şu katliamlara imza atan Black waters*Xe-Academi ya da White Helmets(Beyaz Baretler) gibi kuruluşlar da Amerika'nın ortalığa sürdüğü organize suç örgütleridir.

Küresel efendiler organize suç örgütlerini devlete yamamakla kalmamışlar, mafya devletler oluşturmuşlardır. Orta Amerika'daki Kolombiya, Balkanlar'da Kosova buna en iyi örneklerdir.

Bir sonraki bölümde bunları da anlatacağız.

Editör: TE Bilişim