Aygün, istenen parayı vermeyince inşaatının kaçak muamelesi gördüğünü öne sürmüştü.

Aygün’ün iddialarına yanıt olarak belediyeden yapılan açıklamada, bölge idare mahkemesi kararının yerine getirilmesinin bir suç olarak gösterilmeye çalışıldığı belirtilmişti. “Togo Kuleleri”nde kat ve yoğunluk artışını sağlayan 2016’daki imar değişikliğinin iptal edildiği belirtilen açıklamada, mahkeme kararında “Togo Kulelerine sağlanan fazladan inşaat yapma avantajının imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve üst ölçekli plan hükümlerine aykırı olduğunun tespit edildiğinin” kaydedildiği ifade edilmişti.

Açıklamada, Aygün’ün mahkeme kararının geçmiş dönemde uygulanmaması nedeniyle yaklaşık 570 milyon lira civarında haksız menfaat elde ettiği de öne sürülmüştü.

S.AYGÜN VAKASI

İYİ Parti Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, emekli hakim, BELKO Genel Müdürü ve Habererk yazarlarından Kerim Yılmaz, yayınlanan yazısında  Sinan Aygün ve Mansur Yavaş vakasının iç yüzünü anlattı.

Kerim Yılmaz'ın "S.Aygün vakası" başlıklı yazısı şu şekilde;

"Öç alma amaçlı, acemi kumpasçı yavuz hırsızın ev sahibini bastırma hayali suya düşecek. Yaklaşık 550 milyonluk haksız kazancına mani olanı ahlaksızca rüşvetle suçlamanın cezasını da er geç mutlaka çekecek.. Eski dönemde rant iştahlı imar ile 18 milyona yetecek kadar yapılan Ankara'da imar rantının önü kesildi. Rant muslukları kapanan rantiyeciler Başkan Yavaş'a karalama kampanyası başlattı. İşin arka planı sonra mutlaka çıkacak ortaya ama biz şimdilik gerçekte ne olmuş onu inceleyelim.

Eskişehir Yolu ile Anadolu Bulvarı'nın kesişim yeri, ODTÜ'nün tam karşısındaki TOGO Fabrikası arazisi toplam 12 bin m2 alana sahiptir. Fabrika arazisi 2012 yılında alınan ABB Meclis Kararı ile "Kentsel Servis Alanı" ilan edilmiş ve 1.5 emsal izni verilmiştir. Yani 18 bin m2 inşaat yapılabilecektir. Sinan Aygün'e ait bu arazide -tesadüfe bakın alçak darbe girişimi günü- 15 Temmuz 2016 tarihinde imar değişikliği yapılarak emsal 2.1 yapılmış ve Eskişehir Yolu kotu altı emsal dışı sayılmıştır.

Böylelikle kot üstü inşaat 25 bin m2'ye çıkarılmış, kot altıda ise sınırsız inşaata izni verilmiş olmaktadır. Ancak Eskişehir Yolu kotunun altı, kesişen Anadolu Bulvarı-ki cephe orayadır- yol seviyesinin epey üstünde kalmaktadır. Zaten tezgah ve plan da budur. Emsal kağıt üzerinde azdır, ama gerçekte devasadır. Eskişehir Yolu kotunun altı emsal dışı bırakılınca, arazide Ankara'nın en derin temel çukuru kazılmaya başlanmıştır.

Emsali 2.1 görünen, yani 12 bin m2 alana, 25 bin m2 inşaat yapılması gereken araziye kot altı emsalden sayılmayarak 24/04/2017 tarihli ruhsatla TAM 120 BİN M2 İNŞAAT İZNİ verilmiştir. Bir daha vurgulayalım 120 000 m2.. Yani 12 dönümlük arsaya 120 dönüm inşaat... Kanun aşıkça ihlal edilmiş, kot altı devasa çukura girecek yapı hiç yokmuş gibi farz edilmiştir. 12 bin m2 arazi alanında 120 bin m2 inşaat yapılması ile sağlanan rantın büyüklüğü 500 milyon TL'nin üzerindedir.

Ankara Mimarlar Odası tarafından bu hukuka aykırı imar uygulamasına karşı dava açılmıştır. Mahkeme, hukuka aykırı imar planını ve ruhsatı iptal etmiştir. Mahkeme kararı üzerine belediye ekipleri Nisan 2018'de inşaatı denetleyerek, %30 ilerleme olduğunu tespit etmiştir. Ancak dönemin Belediye Yönetimi inşaatı mühürlememiştir. Hakkındaki dava istinafta devam eden inşaat ilerlemeye devam etmiştir. İstinaf süreci sonucunda da, planın ve ruhsatının iptali kararı 11/04/2019 tarihinde onanarak kesinleşmiştir.

Ancak önceki dönemde görevlendirilen belediye avukatı M.A.A. bu kararı belediye yönetimine bildirmemiştir. Avukat hakkında yasal işlem başlatıldı, Avukatlık Kanunu gereği şeklen görevini ihmaldir. Ama burada ihmalden çok suistimal vardır.

Mahkemenin iptal kararının kesinleşmesinden avukat nedeniyle 4 ay gecikmeli haberdar olan belediye yönetimi, konuyu ancak Temmuz Meclisine getirerek, imar değişikliği yapmış ve 1.5 emsal izin verilmiştir. İnşaat da mühürlenmiştir. Tabi bu arada inşaat %90 seviyesine ulaşmıştır.Geçmişte bilindiği üzere hukuka aykırı imar planı yapılır, Mahkeme süreci bitene kadar belediye göz yumar, o esnada inşaat biter, Mahkeme kararının bir hükmü kalmazdı. Ancak bu yöntem Mansur Yavaş sayesinde artık Ankara'da geçerli değil...

Çok kısaca işin özet hukuki ve gerçek durumu bu. Ankara Büyükşehir'de artık hukuk işlemektedir! Rantçıların yancılarının, siyasi partilerinin de hiç bir önemi yoktur. Ancak kesinleşmiş yargı kararını uyguladı diye, Başkan benden rüşvet istedi yalanıyla suç duyurusu yapmak en azından iftira suçudur . Bundan ve çıkacak bir sürü suçtan rantiyecilerin tümü yargılanacak.

Şimdi neden gecikildi bu işlemler için sorusu akla gelebilir. Ama çeyrek asırlık derebeylik yönetimini dönüştürmek, ve belediyeyi hemen tümüyle ele almak, hızla hareket etmek, çıkarılan idari fiili zorlukları da düşünürsek o kadar olmuyor.

Unutmayalım ki; Adalet kördür ama karanlıkta da görür.."

TÜM YAZILARI

İçişleri Bakanlığı Mansur Yavaş için müfettiş görevlendirdi

Eski CHP Milletvekili Sinan Aygün'ün, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında ortaya attığı iddiaları araştırmak üzere İçişleri Bakanlığınca bir mülkiye müfettişi görevlendirildi.

Eski CHP Milletvekili ve iş adamı Aygün’ün, Yavaş ile CHP’li 3 belediye meclis üyesi hakkında, Eskişehir yolundaki “Togo Kuleleri” olarak adlandırılan inşaatının 16 Aralık’ta mühürlenmesinin ardından bulunduğu suç duyurusunda ortaya attığı iddialar ve sonrasındaki açıklamaları İçişleri Bakanlığını harekete geçirdi.

Editör: TE Bilişim