Fırat yazısında, “Saadet Partisi’nin tabanında da CHP ve HDP ile aynı safta yer almaktan kaynaklanan ciddi rahatsızlık var. Saadet Partisi açısından da cumhur ittifakına katılmak bir fırsat. Hem kan kaybetmemek, hem de aynı dili konuştuğu diğer partiler (DEVA Partisi, Gelecek Partisi) arasında kaybolmaması için. Saadet Partisi’nin muhalif kanadı da konuya objektif yaklaşabilirse siyaset sahnesinde başka bir fotoğraf ortaya çıkabilir." ifadesini kullandı. 

Siyasette taşlar yeniden döşenir mi?

Siyaset 2021 yılına da hareketli başladı. Siyasetin taşları yeniden döşenir mi, göreceğiz... Ancak her ne kadar iktidar, “Erken seçim yok” dese, muhalefet “Erken seçim şart” yanıtını verse, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Yeni sistemde erken seçim kavramı yok, seçimlerin yenilenmesi kavramı var” tezini ortaya koysa da 2021’in şimdiden en çok konuşulan konularından biri seçimlerin ne zaman yapılacağı. Diğeri ise sistem...

Muhalefet partilerinin bazıları, “Sistem yürümüyor, güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sistem getirilmeli” görüşünü savunuyor. Cumhur ittifakından ise “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden dönüş yok” yanıtı veriliyor. Ancak muhalefet, kamuoyuna Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yerine önerdikleri güçlendirilmiş, iyileştirilmiş parlamenter sistemi açıklamaya hazırlanıyor. Kısacası, bu yıl da belli ki sistem tartışması bir süre daha sürecek.

ASİLTÜRK ZİYARETİ

Tüm bu tartışmaların ortasında ise yıla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi evinde ziyaret ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok kritik bir manevra ile çok dikkat çeken bir ziyaret daha yaptı... Oğuzhan Asiltürk’ü de evinde ziyaret etti. AK Parti kulislerinde yapılan tespitler şöyle:

Ziyaret çok önemliydi.

AK Parti, cumhur ittifakını genişletmek istiyor.

Saadet Partisi’nin tabanında da CHP ve HDP ile aynı safta yer almaktan kaynaklanan ciddi rahatsızlık var.

Saadet Partisi açısından da cumhur ittifakına katılmak bir fırsat. Hem kan kaybetmemek, hem de aynı dili konuştuğu diğer partiler (DEVA Partisi, Gelecek Partisi) arasında kaybolmaması için.

Saadet Partisi’nin muhalif kanadı da konuya objektif yaklaşabilirse siyaset sahnesinde başka bir fotoğraf ortaya çıkabilir.

SAADET PARTİSİ KULİSLERİ

AK Parti’nin ziyarete bakışı böyle. Oğuzhan Asiltürk ile yapılan görüşmeye büyük önem veriyorlar. Önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Recai Kutan’ı da ziyaret eder mi, henüz belli değil. Ancak konuya bir de Saadet Partisi açısından bakmak gerek. Saadet Partisi’ndeki kulis bilgilerden hareketle hem ziyarete hem de sürece nasıl bakıldığını maddeler halinde sıralayalım;

Saadet Partisi’nde bir kırgınlık var. O kırgınlığı, “Aynı evdeydik, beni yolda bıraktın. Bugüne kadar da bana göz açtırmadın” sözleriyle özetleyebiliriz.

Ancak bu kırgınlık geride bırakılmayacak bir kırgınlık değil. İki partinin anlaşabileceği politik temel çok. Ancak Saadet Partisi’nin eleştiri ve beklentileri de var. Bu nedenle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bundan sonra olası birliktelik için izleyeceği politikalar merak ediliyor.

Temelde Saadet Partisi başkanlık sistemine karşı değil. Ancak Türkiye’de uygulanan model eleştiriliyor. Özellikle de partili cumhurbaşkanlığı modeli.

Saadet Partisi’nde beklenti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partili cumhurbaşkanlığı modelinden vazgeçeceği yönünde. Bunun için de partisini sağlam bir limana yanaştırmak istediği yorumları yapılıyor. Yaklaşmakta olan AK Parti kongresinde bunun izlerinin görülebileceği belirtiliyor.

PARTİSİZ CUMHURBAŞKANI OLUR MU?

Şimdilik en dikkat çeken soru bu... Sabah gazetesine konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerinde zaten başkan partili olmak zorundadır. Siyasi partiler seçimlere hükümet olmak için girer. Bu demokratik bir haktır. Ayrıca bizim sistemde cumhurbaşkanının partili olması zorunlu bir kural değil, demokratik bir haktır, bir siyasal katılım imkânıdır. İsteyen cumhurbaşkanı partili olur hatta partisinde genel başkan olur. Bunu tercih etmeyen cumhurbaşkanı ise sadece üye olur veya hiçbir partiyle ilişkili olmadan cumhurbaşkanlığını yürütür” dedi. Bu yanıttan sonra Saadet Partisi’nde konuşulanlarla birlikte ben de soru ile bitireyim... Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisini güvenli bir limana yanaştırıp AK Parti’de sade bir üye olur mu? Bunun getireceği avantajlar ve dezavantajlar nelerdir? Yoksa Saadet Partisi bu beklentisinden vazgeçer mi?

Editör: TE Bilişim