İFTAR VE BAHÇELİ

   

Çok uzun senelerdir sayın Devlet BAHÇELİ beyi hiçbir ilde İFTAR proğramında görmedik ve konuşmasınıda duymamıştık. Koltuk öyle bir tutku halini almış, yönetme hırsı öyle bir hastalık haline gelmiş olacak-ki BAHÇELİ bu ramazanı hiç boş geçirmemeye gayret ediyor.

Ancak BAHÇELİ’nin ramazan münasebeti ile verdiği mesajlara bakınca insan kendinden utanıyor. 70 Yaşını aşmış, belli bir olgunluğa ulaşmış, partimizde ak saçlı diyeceğimiz kişilerin içerisinde yer alması gereken, bırakın bir genel başkan olmayı, sıradan bir insanın bile etrafındaki kendi insanına kullanmaktan HAYA edeceği sözleri sayın BAHÇELİ hiç sıkılmadan kullanıyor.

19 Yıldır kendisini sırtında taşıyan insanlara sarf ettiği şu çirkin sözlere bakarmısınız. MADRABAZLAR, MÜPTEZELLER, PARALEL KULUÇKALARI, DENSİZLER, ŞUURSUZLAR,ÇİRKEFLER, OYNAKLAR, KEPAZELER.

Artık FETOCU, CEMAAT ve paralel ile OKYANUS ötesi gibi suçlamaları ağzından düşürmüyor. Birde illerde yapılan organizasyonlar için sarf ettiği o çirkin sözler var-ya. 

Gelin bu adamın bir partinin genel başkanı olduğuna inanın. Gelin böyle bir kişinin İnsan odaklı siyaset yaptığına inanın. Gelin bu gibi birisinin ÜLKÜCÜ ahlaktan nasibini aldığından bahsedin.

Gelin böyle yaralayıcı, kırıcı, ayrıştırıcı, sürekli hakaret ve kötü sözlerle saldıran birisine siz genel başkan deyip saygı duyun. Böyle RAMAZAN ayında bile koltuk için her kötü sözü mübah gören birisine hakkınızı helal edin.

Ülkücü hareketin el kitabı olan 9 IŞIK DOKTRİNİNİN umdelerinden biriside AHLAKÇILIKTIR. Gelin şimdi BAHÇELİ denen şahısta ahlakın kalıntısı ve kırıntısını arayın.

19 Yıldır ancak TÜRKEŞ beyefendiden öte rahmetli BAŞBUĞUMUZUN ismini telaffuz etmeyen BAHÇELİ koltuk zora girince BAŞBUĞ TÜRKEŞ demeye başladı.

Koltuğun tehlikeye girdiğini fark edince artık nereden medet umarımın peşine düşen bir kişi olarak BAHÇELİ bu güne kadar elde ettiği bütün kazanımları adeta sıfırladı.

Etrafında toplanan bir takım menfaat gurupları-ki bunların bu kadar çabalamasının altında mutlaka ama mutlaka bir ÇAPANOĞLU vardır.

Yoksa bir kişi sırf kendi partisinde yıllarını bu partiye vermiş, çoluk çocuğunun rızkını bu partiye harcamış, gecesini gündüzüne katmış ve toplumda sevilen, Ülkücü harekette karşılığı olan insanlara bu kadar saldırmaz.

Ancak parti genel merkezinde bilinmesini istemedikleri, ağzını sıkı kapattıkları için dışarı pis kokusunun çıkmadığı, ancak ufacık bir harekette dışarıya pis kokuların saçılacağı bir işleri vardır.

yoksa bu kadar saldırganlık olmaz.

kongreye gidelimi savaşa gidelim olarak algılamazlar.

Mutlaka yakında çıkacak. Dün birileri birilerine AYYAŞ diyordu. Bugün bir çoğunu herkes öğrendi.