Sözcü'de ABD merkezli medya kuruluşu Bloomberg, YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle 4 yıla kadar hapsi istenen İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu ile ilgili bir analiz hazırladı. Yazıda, "Bu gelişme, İmamoğlu'nun popülaritesi Erdoğan'ı geçerken yaşandı" ifadesi yer aldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, 31 Mart 2019'da yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptal edilmesinin ardından yaptığı basın açıklamasındaki sözleri nedeniyle İBB Başkanı İmamoğlu’nun 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi. Bu gelişme özellikle dünya basınında büyük gündem oldu… ABD merkezli Bloomberg, bu gelişme ile ilgili bir analiz yayınlarken, “İstanbul belediye başkanı ve Erdoğan’ın potansiyel rakibi hapis cezasıyla karşı karşıya” başlığını kullandı. Önceki gün yayınlanan analizde, “İmamoğlu, YSK’ya hakaret etmekle suçlanıyor. İmamoğlu’nun popülaritesi Türkiye Cumhurbaşkanı’nı geride bıraktı” yorumu yer aldı. Makalede, İmamoğlu için, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gelecekteki potansiyel rakibi” ifadesi kullanılırken, “Anketlere göre 2023’te yapılması planlanan seçimlerde kendisi de eski bir İstanbul belediye başkanı olan Erdoğan’ın karşısına çıkması konuşulan İmamoğlu’nun popülaritesinin Erdoğan’ı geride bıraktığı bir dönemde geldi” yorumu yapıldı. NE OLMUŞTU? İBB Başkanı Ekrem imamoğlu'nun Strasbourg'da yaptığı konuşmayı eleştiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Avrupa Parlamentosu'na gidip Türkiye'yi şikayet eden ahmağa sesleniyorum. Yazıklar olsun bu milletin sana verdiğine. Kursağından geçenlere yazıklar olsun” ifadelerini kullanmıştı. Soylu’nun, kendisine isim vermeden “ahmak” demesine çok sert tepki gösteren İmamoğlu da, “Ben lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adama bakarım adam mı diye derim” cevabını verdi. Bu sözleri üzücü olarak nitelendiren İmamoğlu isim vermeden Bakan Soylu'nun seviyesine inmediğini ve inmeyeceğini kaydetti. Ekrem İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu seviye noktasında da söyledikleri yaptıkları da zaten belli, o tarafına çok girmek istemiyorum ama oraya bir cümle yapmak isterim. 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır. Önce ona bir odaklansın.”