Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bugün haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefeti "gafiller" diye hedef almasına da yanıt veren Karamollaoğlu, "Büyük Ortadoğu Projesi nedir, neyi amaçlamaktadır? Hedeflerini, ortaklarını, politikalarını ve buna çanak tutanları anlamadan bugünkü gelişmelerde sağlıklı okumak mümkün değildir. Bizim bölgemizde Büyük Ortadoğu Projesi, her alanı etkileyen bir proje. Bu bölge yeniden tanzim edilmeye çalışılıyor. Sınırlar değiştirilecek, yeniden çizilecek haritalar bile çizilmiş. Onun için Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanı olmak kadar büyük bir gaflet olmaz. Şu anda içinde yaşadığımız problemlerin tamamı neredeyse bu projeyle ilgilidir. İlk adım da bildiğiniz gibi bu projenin tatbikata konması yönündeki ilk adım da 2002 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak’a müdahale etmesi üzerine Türkiye’den destek istemesiyle başlamıştır. İskenderun’dan Irak’a kadar yol boyunca kilometreler arasında Amerikan askerlerinin barınmasını sağlayacak imkanlar hazırlandı. Konu Meclis’e getirildi. Meclis bu konuyu kabullenmedi. O zaman Sayın Cumhurbaşkanı henüz bakan bile değil. Siyasi yasağı olan bir kişiliğe sahipti ama Meclis'e itibar etmedi. Türk hava sahasını, havaalanlarımızı, deniz limanlarımızı Amerika’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın askeri güçlerine açtı. Gaflet burada başladı"

"ARTIK 'U DÖNÜŞÜ' DEMEK YETERSİZ"

Karamollaoğlu, Erdoğan'ın Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Sisi ile el sıkışmasına ilişkin de şunları söyledi:

"Derdimiz o kadar büyük ki kime yakınalım? Kimden yardım isteyelim, bilemiyoruz. Merhum (Süleyman) Demirel ile özdeşleşen bir söz vardır. Derdi ki kendisi, ‘Dün dündür, bugün de bugündür’. Dün başka politikalar izlerdik. Bugün onun tam tersi politikalara döndük. Niye? Dün dündü, bugün de bugün. Maalesef Sayın Erdoğan’la birlikte dün ve bugün arasındaki makas, siyasette öyle açıldı ki hangi tarihi milat kabul edeceğiz, bilemiyoruz şu anda. Adeta bir saat önce ve bir saat sonra politikalarımız değişebiliyor. Böyle bir siyaset yapar hâle geldik. Hele de son gelişmelere baktığımız zaman aklımız başımızdan gidiyor. Artık ‘U dönüşü’ demek yetersiz kalıyor. Buna giderek damgasını vuran bir Sayın Cumhurbaşkanımız var. ‘Erdoğan dönüşü’ tabiri siyasi literatüre girdi bile. Ne zaman, nasıl, hangi istikamete döneceğimiz belli değil.''

Editör: Habererk Habererk