Adaletin terazisi‏

SİYASETİN AĞIRLIĞI VE ADALETİN TERAZİSİ

Öyle  bir hava yaratıldı ki, hükümeti eleştirmek İsrail veya ABD işbirlikçisi olmakla eş anlama geldi.

Hiçbir politikayı tenkit hakkınız yok.

Doğru da  yapılsa yanlış ta yapılsa –dış güçlerin- maşası ilan edilmemek için olup biteni seyretmekle iktifa edeceksiniz.

Bu sadece vatandaştan beklenen bir vecibe değil. Anayasal kuruluşlardan, Yargıdan, polisten,iş dünyası ve medyadan da beklenen bu.

Siyaset söz ve eleştiriyle beslenir. Gıdası konuşarak, anlatarak toplumu ikna etmektir.Demokrasi biraz da budur; herkesin fikrini, düşüncesini,farklı yanlarını rahatlıkla ortaya koyabildiği zemin. Susturulmuş bir toplumda demokrasi den, özgür siyasetten  söz edilemez.

Siyaset, yargı ve toplum tarafından denetlenirse halka hizmet eder.Denetlenemeyen bir siyaset, kendi alanının dışına taşarak, tüm erkleri baskı altına almaya çalışır. Böyle bir siyaset  biçimi hızla topluma hizmet etme yeteneğini kaybeder. Kaos dediğimiz şey işte o zaman ortaya çıkar.

17 Aralıktan beri sistemli bir kaos siyaseti izleniyor.Toplum adaletle istikrar arasında seçim yapmaya zorlanıyor.Adaleti tercih etmek anarşiye,dış mihraklara,adı konulmamış ihanet odaklarına hizmet olarak telkin ediliyor.Halbuki Adaleti kaybeden bir toplum her şeyini kaybeder. İstikrar, düzen dediğimiz durum bile ancak adaletle kaimdir.

Üç beş muhterisin namusunu kurtarmak için her şeyi yıkan, tahrip eden,tüm kurumları güvenilmez ilan eden bir yöntem hiç kimseye fayda getirmez.Siyaset bu yolla ancak kendi kendini tüketir. Adaletin terazisi siyasetin gücüne, ağırlığına bakmaz.Terazide her zaman yargıçların vicdanı ve o vicdanı şekillendiren yasalar bulunur.

Görünen o ki,bu hercümerç içinde bile menfaat devşirmek için, akıl almaz planlar yapılıyor.Yargıya ateş püskürenler bile aslında yargının görevini yaptığını biliyorlar. Önüne böylesine devasa bir dosya gelen hiçbir savcının bunu sümen altı etme şansı yoktur. Ya görevini yapacak ya da ihmalinin faturasını meslekten atılarak ödeyecektir. Yargıyı eleştirenlerin olaya birde bu zaviyeden bakmasında fayda var.Bu kadar bilgi, belge,tape ve delile sahip olan hangi savcı bu dosyayı kapatabilir.Cemaat-Hükümet gerilimi olmasın diye bir yargıçtan görevini yapmaması beklenebilir mi? Yahut bir savcı görevini yaptı diye bu bir hesaplaşma olarak mütalaa edilebilir mi?

Empoze edilenin aksine ekonomik dengeler 17 Aralık operasyonundan dolayı bozulmadı, tam tersine Yargı ve polise karşı yürütülen yıpratma kampanyaları dengeleri bozdu. Her şey rutinine bırakılsa, bugün çok farklı bir gündemin peşinde olacaktık.Bırakılmadı çünkü, rüşvet çarkı bir ahtapot gibi tepeden tırnağa kadar bütün bir sistemi sarmıştı.Bu bataktan toplumun hazmedebileceği bir afla kurtulabilmek için şimdi kılıf hazırlanıyor. Toplum askerlerin nahak yere ceza aldığına ikna edilirse, onlara yapılan haksızlığı telafi etmek için bir affın  zemini de oluşturulmuş olacak.Diyelim ki  her şey planlandığı gibi gitti,Peki bu vicdanların mahkemesini de tatmin etmeye yeter mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi