AKP'Yİ İKTİDARDA TUTMAKLA GÖREVLİ MUHALEFET

 Türkiye çok ciddi bir badireden geçiyor. Bir taraftan her geçen biraz daha uluslararası kabul gören etnik ayrılıkçılık,öbür tarafta sınırları değiştiren yeni dünya düzeni, milli varlığımızı tehdit ediyor. Buna iç ve dış politikada yapılan yanlışlar da eklenince işler iyice içinden çıkılamaz hale geliyor.

Ortadoğu’yu bir kan ve ateş yumağına çeviren büyük güçlerin dünyayı yeniden tanzim etme ihtiraslarıdır.

Enerji kaynaklarını kontrol etme,İsrail’in güvenliğini sağlama gibi amaçlar dünyayı yeniden soğuk savaşın eşiğine getirdi. Irak’tan sonra Suriye’de doğrudan doğruya Türkiye’nin bir güvenlik sorunu haline gelmiştir. Esat’ı devirip Ortadoğu Fatihi olma hırsı, reel politikanın önüne geçince atılan her adım bir bumerang gibi dönüp Türkiye’yi vurmaya başladı.

Türkiye’nin menfaati her şeyden önce Suriye ve Irak’ın bütünlüğünün korumasındaydı. Zira, bölgedeki etnik ve mezhep eksenli her fay hattının burada da uzantısı var. Suriye ve Irak’da olan her şeyin Türkiye’ye bir yansıması olacağı belliydi. Arap baharının kişiselleştirilmesi Türkiye’yi içinden çıkılamaz bir felaketin içine yuvarladı.

Bundan sonrası bir irade savaşıdır. Taraflardan biri geri adım atmadıkça her an yeni çatışma riskleri ortaya çıkabilir. Atılan yanlış adımlar Ortadoğu’yu tanzim etmek isteyenlere aradıkları meşruiyet zeminini sağladı. İçeride izlenen yanlış politikalar da, muhtemel dış toslamalar karşısında bütüncül tepkiler gösterecek zemini yok etti. İktidar muhalefetini düşmanlaştırdı. Rakiplerinin hayat alanlarını kapatarak onları nefes alamaz hale getirdi. Hala da bu aymazlık devam ediyor. Sadece cemaate yönelik imha hareketinden bahsetmiyorum. Bütün bir muhalefet konuşamaz hale getirildi. Devletin elindeki baskı araçları farklı düşünenleri ezmek için seferber edildi. Gazeteler,gazeteciler,yargıçlar,hukukçular Cumhuriyet tarihinde ilk defa bu ölçüde baskı altına alındı. Dış tehditleri büyüten Ortadoğu’yu tanzim edenlerin iştahını kabartan da budur; içerideki parçalanmışlık.

Öte taraftan PKK terörü çözüm süreci ile birlikte başka bir evreye girdi. Terör örgütünün bundan sonra daha tahrip edici ve mücadele edilmesi zor olan şehir gerillası ile amacına ulaşmaya çalışacağı görülüyor.Son 5/6 ay içinde şehitlerin yüzde 80’ninin şehirlerde verilmesi nasıl bir sürece girildiğini gösteriyor. Terör örgütünün amacı devlet vatandaşını bombalıyor,şehirleri yakıyor propagandası ile uluslararası güçlerin müdahalesini sağlamak.

İçte ve dışta sıfır problem parolasıyla başlayan iktidar, kişisel ihtiraslar,devlet yönetiminin egolaştırılması yüzünden her yerle problemli hale geldi. Hala ortada bir özeleştiri, geriye bakma,nereye gidiyoruz sorusunu sorma hassasiyeti yok. Biz yaptıysak doğrudur nobranlığı adım adım ülkeyi felakete sürüklüyor. Bu kadar pervasızlık boşuna değil. Ortada iktidarı frenleyecek,yol gösterecek bir muhalefet yok.Bu iktidarın devamına göre tanzim edilmiş,onu tahkim etmekle görevli bir muhalefet var. Bunu verilen beyanlardan,yürütülen politikalardan anlamak mümkün.Muhalefet toplumu bu iktidara mahkum etmek için elinden geleni yapıyor. Kaybetme endişesi olmayınca da iktidar kendine çeki düzen verecek,politikalarını gözden geçirecek zorunluluğu hissetmiyor. İktidarın sacayağı mevcut muhalefettir.Bu sacayak çekildiği yahut Erdoğan’ı iktidarda tutma misyonu taşıyan kadroları tasfiye ettiği gün iktidarın alternatifsiz olma rahatlığı da bitecektir. Bu sarmaldan kurtulmak için iktidar tarafından yönetilen muhalefetin yerini gerçek bir muhalefetin alması şarttır. Aksi takdirde bu iç ve dış boğuşmanın bedeli çok ağır olacaktır.

Son günlerde ki kongre arayışlarını bu bağlamda değerlendirmek gerekir;muhalefet dizginlerini ele geçirmeye,kendini iktidarla aynı odağın kontrolünden kurtarmaya çalışıyor.Bunu başaramazsa hepimiz için katlanılmaz sonuçların ortaya çıkması mukadderdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi