
BBP'NİN 23.KURULUŞ YILDÖNÜMÜNDE...
29 Ocak’ta BBP, mütevazı bir programla 23. yaş gününü kutladı. Ankara’da Ataköşk otelde düzenlenen program, milli vicdanın haykırışı gibiydi. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen her biri şahsiyet abidesi yüzlerce insan hem hasret giderdiler hem de kıskaca alınan Türkiye ile ilgili endişelerini dile getirdiler.
Şahsiyet abidesi deyişim boşuna değil, Erdoğan HAS partiyi AKP’ye kattığında iki defa BBP’nin kapısını da çaldı. BBP’ye partiyi kapatıp AKP ye katılma teklifinde bulundu. BBP yönetimine seçimlerde açık çek verdi. Destici ve arkadaşları hırslarının değil, inançlarının peşinden giderek bu teklifi nazikçe ret ettiler. AKP’de sultan olmaktansa aynı iman davasının diğer kolu olan MHP ile bir araya gelmeyi düşündüler. Hem 7 Haziran seçimlerinden önce hem de 1 Kasım’da hiçbir şahsi talep, makam arzusu içermeyen bir taleple MHP’ye gittiler. Her ikisinde de ülkücü terbiyeye yakışmayan bir nobranlık ve muhtemelen Yeni Mahallenin direktifi ile ret edildiler. Tabanın tepkisinden korktukları için de her zaman olduğu gibi yalana baş vurarak, 20 vekil istediler,cemaati partiye sızdırmak istediler gibi laflar ettiler. Halbuki Bahçeli’ye içimizden ister vekil yap ister yapma bu hareketin güç birliği yapması içimizden birkaç kişinin milletvekili olmasından daha önemli demişlerdi. Cemaati sızdırmak ise kendilerinin de inanmadığı koca bir yalandı. Listeyi Bahçeli yapacağına göre hangi sızmadan söz edilebilirdi. Kaldı ki bu kavga Erdoğan’ın şahsi kavgasıdır.AKP üzerinden Erdoğan vesayeti kalksın bu kavga da aynı gün biter. BBP Erdoğan’ın şahsi kavgasının niye aleti olsun?
Toplantıda BBP genel başkanı Destici güzel bir konuşma yaptı. Ülkenin içine düşürüldüğü duruma dikkat çekti. Çözüm süreci ile ülkenin nasıl felaketin eşiğine getirildiğini ve o dönem BBP’nin yaptığı uyarıları hatırlattı. Biden’in ziyareti ile tekrar çözüme dönüleceğine dair şüphe ve endişelerini anlattı. İktidarın HDP tarizleri karşısında düştüğü acziyeti dile getirdi. Dış politikanın iflas ettiğini,Bayır Bucak Türkmenlerinin vatanlarından sürülmekte olduğunu,Bayır Bucak kaybedilirse AKP’nin gideceğini, gitmesi gerektiğini,Başkanlık sisteminin BOP'un bir uzantısı olduğunu veciz bir dille söyledi. Ülkenin içine düştüğü durum karşısında MHP’ye göndermede bulunarak Türk-İslam Ülkücülerinin sen ben veya parti kavgası yapamayacaklarını,şartların güç ve amaç birliği yapmayı mecbur ettiğini ifade etti.
BBP liderini dinlerken partilerin siyasetleri ile aldıkları oy arasında bir defa daha doğru bir orantı olmadığını gördüm. BBP doğrudan doğruya inançlarımızdan ve tarihimizden süzülüp gelen doğruları söylüyor. Üstelik son 5-6 yıldır söylediği her şey doğru çıktı. Çözüm süreci yanlıştır dedi,yanlış olduğu anlaşıldı,Suriye politikası bu şekilde devam ederse Suriye’nin bütünlüğünden sonra bizim bütünlüğümüzü tehdit eder dedi, öyle oldu.
Bunu toplumda görüyor ama parlak nutuklara ve iktidarın gücüne kanarak aynı çizgide gitmeye devam ediyor. Politikada hatiplik önemlidir ama siyasi gerçeklerin üstü her zaman parlak,cerbezeli konuşmalarla örtülemez. Nitekim geldiğimiz nokta ortada. İsrail’e kafa tuttuk, tükürdüğümüzü yaladık. Mısır’ı bir iç politika malzemesi haline getirdik şimdi de Sisi ile barışmak için yüz takla atıyoruz. Rus uçağını düşürdük, Putin’in tansiyonunu düşürmek için yapmadığımız şaklabanlık kalmadı. PYD’nin başını Ankara’da kırmızı halılarla karşıladık,şimdi PYD Cenevre’ye gelirse yokuz diyoruz. Kıbrıs’ta Annan planı dedik,bugün Kıbrıs elimizden kayıyor müdahale edecek takati bulamıyoruz. Bütün bu yanlışları tek taraflı medya yalanları ve Erdoğan’ın günlük nutukları ile kapatmaya çalışıyoruz. Nutuk geçici körlük yaratabilir ama siyasi iflası ilelebet örtmeye yetmez. Siyasi iflas her saniye büyüyen bir çığ gibi üzerimize geliyor,dilerim milletçe altında kalmayız. En kötüsü bütün bunların yegane sorumlusu olan Erdoğan’ın hala yetmez, bana başkanlık verin diyebilmesidir.
Hülasa,BBP’nin 23. kuruluş yıldönümünde bir defa daha bu milleti bu badireden çıkaracak irade ve düşünce potansiyelinin nerede olduğunu gördük,hem de uzun zamandır göremediğimiz Prof. Dr.Orhan Kavuncu, Hakkı Öznur,Ökkeş Şendiller,Hanefi Çelik ,Mustafa Özbey,Murat Sancak,Üzeyir Tunç,Remzi Çayır,Mahmut Özbay, Prof.Dr.M.Özcan ,Recep Kırış,Celal Hayta,Kaptan Kartal,Hasan Sağındık, Harun oğuz Cemal Erkoç, , gibi dostları görme imkanı bulduk. Umarım aynı iman ve ülkü mihveri altında olanlar birlik olur ve bu aziz millete hep beraber büyük hizmetler yaparlar. Bu kadro da bu millet de buna layıktır!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.