
İsmail Türk
Bumerang Gerçeği: Terörle Muhataplığın İktidara Dönüşü
Cumhur İttifakı’nın, özelde AKP ve MHP’nin bugün içinde bulunduğu en büyük siyasi açmazlardan biri; yıllardır “ihanet” ve “bölücülük” olarak yaftaladıkları tutumların benzerini kendilerinin uygulamaya çalışmasıdır.
Tarihsel Arka Plan: Çözüm Süreci Gerçeği
2009’dan itibaren “açılım süreci” adıyla başlayan ve 2013-2015 yılları arasında “çözüm süreci”ne dönüşen süreçte, AKP hükümeti PKK ile doğrudan ya da dolaylı temaslar yürüttü. İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüşmeler yapıldı, HDP’li vekiller aracılığıyla “devletle müzakere” resmileştirildi. Oslo, Habur, Dolmabahçe gibi kritik başlıklar Türkiye siyasi hafızasında derin izler bıraktı.
Ancak bu sürece dair en çarpıcı nokta; iktidarın o günlerde süreci eleştiren muhalefete karşı kullandığı dildi. Milliyetçi çevreler, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içinin boşaltıldığına, PKK’nın güçlendiğine dair uyarılarda bulunurken; bu uyarılar “barış karşıtlığı”, “savaş çığırtkanlığı” olarak etiketlendi.
O dönemlerde dönemin Başbakanı Erdoğan’ın “Kürt sorunu benim sorunumdur” demesi, Habur’da karşılanan teröristlerin serbest bırakılması ve “Kürtçe anadilde eğitim” vaadiyle yapılan açılımlar milliyetçi kamuoyunda büyük kırılmalara yol açtı. MHP lideri Bahçeli ise süreç boyunca en sert muhalefeti yürüttü.
Söylemde Kırılma: Dün Hain Dediğine Bugün Ortak Olmak
Ancak 2016’dan sonra rüzgâr terse döndü. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası MHP ile AKP arasında kurulan Cumhur İttifakı, “millî birlik ve beka” ekseninde şekillendi. PKK ile mücadele sertleşti, HDP’ye karşı siyasi ve hukuki baskılar yoğunlaştı.
Bu noktada çarpıcı bir çelişki doğdu: Aynı iktidar, geçmişte kendisi gibi çözüm arayışına yönelen muhalefet partilerini, örneğin CHP’yi veya DEVA-Gelecek çizgisini “teröre destek”le suçlamaya başladı.
CHP’nin DEM Parti ile yerel seçimlerde bazı illerde zımni iş birliği yaptığı iddiası, iktidar çevrelerinde adeta “vatan hainliği” gibi sunuldu. Oysa benzeri iş birlikleri çözüm sürecinde AKP ile HDP arasında resmen yaşanmıştı. 2015’te Öcalan’ın mektubunun Diyarbakır’da okunması, AKP mitinglerinde “Kürt kardeşlik” vurgusu yapılması hâlâ arşivlerde duruyor.
Güncel Örnek: Yeniden Yumuşama Sinyalleri
2024 yerel seçimlerinin ardından AKP’nin yeniden HDP tabanına göz kırptığına dair işaretler dikkat çekiyor. Hatta geçtiğimiz aylarda bazı AKP yetkilileri “demokratik açılım yapılabilir” diyerek zemin yoklamaya başladı. AKP Diyarbakır İl Başkanı’nın yaptığı bazı açıklamalar, yeniden “çözüm arayışı” söylentilerini gündeme taşıdı.
Aynı şekilde “anayasa değişikliği” tartışmalarıyla birlikte, Kürt seçmene yönelik kimi jestlerin yeniden sahaya sürülmesi, AKP’nin eski defterleri açmak üzere olduğunu gösteriyor.
Ancak bu kez fark şu: Toplum bu çelişkinin farkında. Muhalefeti yıllarca terörle iş birliği yapmakla suçlayan iktidarın, benzer ilişki biçimlerine yönelmesi büyük bir güven kaybı yaratıyor. Bu çelişkili tutum, şehit ailelerinden gazilere, milliyetçi-muhafazakâr tabandan merkez sağ seçmene kadar birçok kesimde derin rahatsızlık doğuruyor.
Kürtçü Siyasetin Prensipsizliği
Bölücü Kürt siyasetini temsil eden yapılar içinse bu tablo pek şaşırtıcı değil. Onlar için yol bellidir: Kürdistan hedefi. Bu hedefe ulaşmak için Amerika, İsrail, Avrupa Birliği, İran fark etmez; kim destek verirse onunla iş birliği yapılır. İttifaklar günübirliktir, ilke değil çıkar esastır.
Hatırlayalım: HDP 2018’de Selahattin Demirtaş’ın “Kılıçdaroğlu’na oy vermeyin” çağrısının ardından 2023’te “Erdoğan gitsin yeter” diyerek rotasını değiştirdi. Kimi zaman CHP’ye, kimi zaman AKP’ye yakın durmak; onların ajandasında stratejik bir araçtan ibarettir.
Sonuç: Güven ve İlke Testi
Bugün Türkiye’de toplum, artık şeffaflık ve ilkeli siyaset talep ediyor. Kim terörle mesafesini net koyuyor, kim günü kurtarmak için tabanını aldatıyor bunu görüyor. Bu farkındalık iktidarın söylemdeki tutarsızlığını daha da belirgin hale getiriyor.
Cumhur İttifakı bu bumerangı artık sırtında hissetmektedir.
Sosyal Medya Özeti (Twitter/Instagram için):
“Dün çözüm diyene hain dediler, bugün aynı masayı kendileri kurmaya çalışıyor. Şehit aileleri bu çelişkiyi unutmadı. Bumerang döndü: Cumhur İttifakı, kendi çözüm sürecinin ağırlığı altında eziliyor.
#TerörleMüzakere #ÇözümSüreci #ÇifteStandart”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.