
BÖYLE SÜRÜLEŞTİRİLDİK,BÖYLE KAYBETTİK
Siyaset ülkeyi yönetmek için yapılır. Her partinin gerçek hedefi iktidar olmaktır. Mekanizmalarını buna göre tanzim eder. Bir parti için başka bir amaç düşünülemez.
Başarının yolu bellidir,toplumsal eğilimleri iyi okumak,beklentilere cevap vermek,ikna edici bir siyaset izlemek...
Küreselleşme ile birlikte seçmen eğilimlerinde ciddi değişimler yaşandı. insanların bilgiye ulaşma imkanları arttı.Artık dünyayı takip etmek daha kolay. Bu da topluma, içinde bulunduğu durumla dünyayı mukayese etme imkanı verdi. Toplumun büyük kesimi kendine sunulan bilgileri farklı kaynaklardan test edebiliyor. Onun için okuyan,araştıran bir topluluğu maniple etmek şimdi daha zor. Okur yazarlığın bir kaç adım ötesini temsil eden bilgisayar okuryazarlığı dünyayı bir tuşla ayaklarınızın altına getirebiliyor.
Sanayi toplumundan bilgi toplumuna doğru evrilen dünyamızda bilgisizliğin başarı şansı yoktur. En kolay yönetilen toplumlar, bilgi kaynakları kısılan,cahilleştirilen toplumlardır. Bilmeyen için doğru/yanlış ayırımı yoktur. Kendine sunulan bilgileri tefrik edemez.Kolayca provake edilir. Partiler bazen bu misyonu oynarlar. Hazır reçeteler,her derde deva fikir paketleriyle takipçilerini sürüleştirirler.Başka kaynaklara yönelmelerine,yeni düşünce ummanlarına açılmalarına mani olurlar. Çünkü zaten hakikat kendilerine en güzel şekilde verilmiştir.Düşünmek,akletmek için yaratılan insan düşünemez,akıl yürütemez hale getirilir. İnsan bilgiden kopunca zamanla gerçek hayattan da kopar. İdeolojilerin, hazırlop reçetelerin sığ dünyasında döner durur.Bir kaç metrelik havuzda okyanusu bulduğuna inanır.
Cemil Meriç'in ideolojileri insan idrakine giydirilmiş deli gömleği olarak takdimi bundandır. Çünkü ideolojiler tek doğru benim diye haykırırlar.Her ideoloji bir doğru tekelciliği yapar. Farklı düşünce alanlarına yönelmeye fırsat vermez.Tek bir gözle dünyayı seyretmek zorunda bırakır. Halbuki bu dünya tek göz, tek akıl ile idrak edilemeyecek kadar büyüktür.Hayatı anlamak,anlamlandırmak için binlerce, milyonlarca akıl gerekir. Her biri hayatın kuytuda kalmış bir başka alanına ışık tutar.Her akıl zihnimizde ayrı bir ufuk açar.
İktidar yürüyüşü donmuş,konserve edilmiş fikirlerle gerçekleşmez.Her gün yeniden düşünmek,her gün yeniden dünyaya dikkat kesilmek gerekir.Marks, Katı olan her şeyin buharlaşacağını söyler. Marshall Berman'da bu isimle bir kitap yazmıştır. Hayat katılığı kaldırmaz.Çünkü hayat her dem değişir. "Her dem yeniden doğarız bizden kim usanası" diyen Yunus bu gerçeğe işaret etmiştir. Belli prensiplere bağlı olmakla fikri katılık aynı şey değildir. Değişen bir dünyayı düşünme melekelerini kaybetmiş, siyaset ve siyasetçilerle ihata edemezsiniz. Fikirlerde insanlar gibidir;doğar,büyür,ölürler. Onlara canlılık veren işlevleridir.Toplumda karşılığı olmayan fikir, ölü fikirdir.
Bütün bunları şunun için yazdım; okuyan,düşünen,farklı bilgi kaynaklarından beslenen insanları uzun süre aldatmak,boyunlarına tasma takarak yönetmek zordur.Fikir adamı tasmasız adamdır.Gözleri görür,kulakları işitir.Hakikatle arasına perde konulmasına müsaade etmez.Fikirlerini hayatın içinden aldığı için her zaman güncel olmayı başarır.Okumayan,araştırmayanların akibeti sürüleşmektir.Seneler,seneler boyunca aldatılabilir,oradan oraya sürüklenebilirler.
Bazen partiler ve onları yönetenler böyle bir işlevi yerine getirmek için atanırlar.Görevleri iktidar olmak değil,başında bulundukları toplumu kontrol etmekir. Bunu yapabilmek için önce bütün düşünce kanallarını kapatarak işe başlarlar. Tek yanlı propaganda onların tek silahıdır.Aynı yalanı binlerce defa dinleyenler için, o yalan hakikatin ta kendisi olur.Bazılarının misyonu budur,bütün düşünce kanallarını kapatarak kontrol etmek. Hakikat tek olunca hiç bir alternatif meşru olmaz. Bu particilik anlayışı olmasaydı aynı yalan,aynı masal aynı fitne ahlakı ile bir toplum 18 yıl uyutulabilir miydi? Böyle uyutulduk,böyle sürüleştirildik, böyle kaybettik. Böyle devam ettikçe de kaybetmeye devam edeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.