ZULÜM YOL OLUR

12 eylül öncesini yaşayanlar iyi bilir polis,asker,gardiyan,savcı,doktor,mühendis aklınıza gelen bütün kurum ve kuruluşlar üçe bölünmüşlerdi!

Genellikle kurulan dernekler altında organize olan bu anlayışların isimlerinin sonu “der” ve “bir” şeklinde olurdu.İş öylesine dehşet boyutlara varmıştı ki,karşı tarafa işkence yapan polis kahraman muamelesi görürdü her taraf için! Hatta hastanelerde yaralıları bir şekilde tedavi etmeyip öldürenler kahraman ilan edilirdi taraflarca!Size bunlar şimdi hikaye gibi geliyor değimli ?

Dahası var;Savcılar,hakimler tarafı oldukları suçluları suçsuz ilan ederken daha cesur ve profesyonel suç işleyebilecekleri pozitif koruma altına alırlardı!İş öylesine ilerlemişti ki sağcı polisi öldürtmek için,kanun kaçağı Marksist militanları solcu polisler devletin resmi araçları ile eylem alanına taşır cinayetler işlendikten sonra oradan da uzaklaştırırlardı!

O zamanlar insanların tek sosyal alanları kahveler olduğu için sağcıların oturduğu kahvehaneyi bir uyduruk ihbarla polis basar içeride silahlı adam olmadığından emin olduk dan sonra solcu militanlara bilgi verir gidin rahatça basıp toplu katliam yapabilirsiniz diyecek kadar yönlendirirlerdi!

Bu gece televizyonları seyrederken dehşete düşüp hep bunları hatırladım!Hidayet Karaca yı mahkeme salarken mahkeme kararını tanımayan bu AKP zihniyeti Türkiye’yi aynen bu geçmişte yaşadığımız rezil ortama taşıdığını içim acıyarak seyrettim sevgili okuyucular!İnanın abartmıyorum o dönemleri yaşayanlara sorabilirsiniz! Üzgünüm adaletin herkese lazım geleceğini o kuşak işgenceler altında,postalların altında öğrendik!Analarımızın cezaevi kapılarında dipçiklendiğini,hakarete uğradıklarını söylememi sakın abarttığımı zannetmeyin!Silivri cezaevinde polislerin tahliyesini engellemek ve geçiştirme rezilliği bana bunları hatırlattı.

Cezaevlerinde dış hakimiyet devletin iç hakimiyet içerde bulunan siyasilerindi,inanın ben cezaevi genel başkanlığı yaptığımda yaşım ons ekiz belimde 14 lü ile gardiyanlara emreder pozisyonları yaşamış birebir tanıklık etmiş biriyim.Cezaevinde karşı görüşlerle karşı bloklardan içerde tutuklu olduğumuz zamanlarda şiddetli çatışmalar yaşadığımızı size anlatacaklarda çoktur.Devletin temeli adaleti yok ederek yıkılır!Şu anda yapılan,uygulanan bu rezaletlere sessiz kalamayız,kalmamalıyız!

Yazdığım kitabımda bu ve benzer yaşadıklarımızı görecek hayretler içinde okuyacaksınız!Acı tecrübelerle ağır bedeller ödenerek kazandığımız tecrübeler bu açıdan çok önemlidir.Cemaat AKP kavgası hiç iyi yerlere gitmiyor!Kaosla birbirlerinden hesap sorma,intikam alma duygusundan vazgeçmelidirler!Zira önümüzdeki aylarda bu kavganın bedelini  milletçe çok ağır bedellerle ödeyeceğimizi üzülerek söylüyorum…

Cezaevleri sandığınız kadar korkunç yerler değildir.Hele hele uğruna bedel ödemeyi ibadet sayan idealleriniz varsa? İnanın bir çok şeyden hayırlı tefekkür ve tövbegahdır hapishaneler!İşte bu yüzden Yusuf peygamber 40 yıl kuyudan zindan da kalmıştır.Bizler zindanlar da,hücrelerde bu iman ve şuurla yılları sağlıklı bitirdik.Ben hiç korkmam içeri girmekden,korkum bir iftira ile boynumuzu bükecek bir zulüme muhatap kalmak olabilir!Yoksa cezaevi ibadet ve eğitimgah dır.Cezaevinde yatan her ideal sahibi daha bilinçli,daha bileyli çıkar.Bunu sadece salak diktatörler göremez...