
Cemaatin gücü ne görelim?
Türkiye'yi yıllardır hem siyasi tehtid eden,hem ekonomik olarak tehtid edenlere bakıp ,cemaatin gücü nasıl doğrusu milletimiz merak etmektedir. Ben cemaatin gücünün, çok önemli bir güç olduğunu düşünenlerden asla değilim. Cemaat o kadar gücüne inansa,parti kurup ülke yönetimi için kollarını sıvayıp siyasete girer düşüncesindeyim. Tayyip Erdoğan iktidar derdi ile dersane olayında rest çektiği cemaate geri adım atmayıp,hadi hodri meydan diyerek,olayın üzerine gitse herkes gücünü döker ve Türkiye'de cemaatin gücünü görmüş olurdu. Cemaat aslında geçmişin refah partisi gibi rahat hareket etme imkanı olamaz,belli kesimleri küstürmeme zorunluluğu bulunmaktadır,Kürtçe televizyon radyo gazeteyi devletten önce kurarak,belli kesime mesaj veren ve bu ülkede hakim kültür olarak Türk kültürünü görmeyen bu zihniyetin,Doğu'da ayrı bir politika batıda ayrı bir politika,uyguladığı kesin olduğu gibi ,Avrupa'da ayrı bir politika takip ederek tam bir takiye hareketi olduğu görülmektedir. Diyalogcu cemaatin ciddi manada omurgalı bir politikası olmadığından,ülkemizde siyasetin rengini değiştirecek, bir güce sahip olduğu kanatinde değilim. Cemaatten toplu halde AKP MHP veya CHP 'ye oy çıkacağına inanmıyorum,geçmişteki refah partisi gibi,Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da başka,batıda başka bakışı olan bu gruplar için,kozmopolit olmak en önemli duruştur. Bu cemaat asla bütünlükle hareket edemez,bütüncül hareket etme şansları yoktur. Cemaatinin bir kısmı, geçmişten bugüne Kürtçülük yapanların oluşturduğu,menfaatlerinden dolayı oralarda şimdilik idare edip, güçlünün yanına hemen koşacak olan insanlarında, olduğunu unutmamak gerekir. Cemaatte Atatürk düşmanlığı yapanlar olduğu gibi, Atatürk'e hayran olan cemaat mensuplarıda vardır. Cemaat üyelerinin her bölgede ayrı düşündüğünü, sağır Sultan bile bilmektedir. Said'i Nursî'nin başlatıp,Fethullah hocanın devam ettirdiği bu cemaatta , topyekün aynı görüşte olmayan insanlar olduğu gibi, çok zıt insanların oluşturduğu cemaatin, asla bir partide birleşme imkanı yoktur. Cemaat içinde sağduyu sahibi memleketin gerçekleri ile ilgili bizim gibi düşünen, onlarca cemaat mensubu tanımaktayım. Bütün bu görüş ayrılıkları, cemaatin Türkiye'nin siyasi atmosferini değiştirmesi mümkün değildir. Her kapıya hergün bedava gazete bırakmak ayrı,insanların vicdanına hükmetmek ayrı bir olaydır. Türkiye bölünmenin eşiğinde, bu tehlikeyi gören ve buna tepki gösteren bir sürü cemaat üyesi bulunmaktadır. Türkiye'de cemaatların siyasetin dengesini değiştirme yönünde ne güçleri vardır,nede bir yapı kurabilecek organize veya teşkilatlarına sahiptirler,sadece parayı bulmuş ve para ile herşeye hükmettiklerini zannetmeleri, en büyük yanlışlarıdır. Tabiki cemaatlerin gücünü hafife almıyoruz,Türkiyenin iktidarını değiştirecek kadar, güçlü cemaat olduğunuda düşünmüyoruz. Yerel seçimlerde bazı il veya ilçelerde etki alanları olabilir,genel seçimlerde ise geneli etkileyecek seçmen kitlesi düşünmek doğru değildir. Sonuç olarak Türkiye'nin en büyük kitle örgütü olan, ülkücüler bu ülkenin iktidarını değiştiremeyecekte , bir cemaatin yapacağını düşünmek abesle iştigaldir. Cemaat kendini kandırıyor,toplumda malesef cemaati büyütüyor. HABİB YALÇIN
|
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.