PKK’nın eli silahlı militanlarla “sosyal faaliyetlere” katılması yeni değil. Daha önce de benzer girişimler olmuş, kimse bu durumu yadırgamamıştı. Gazete arşivleri karıştırıldığında, Şırnak,Cizre,Hakkari,Silopi kırsalında bahar şenliği adı altında sayısız militan devşirme haberine tanık olursunuz.

Çok değil birkaç ay önce, Bingöl-Diyarbakır yolu aylarca kapalı kaldı. Örgütün kazdığı çukurları asker içi yanarak sadece uzaktan seyredebildi. Cizre’de Hüda-Par’lıların oturduğu mahalle ablukaya alındı. Günlerce güvenlik kuvvetleri müdahale edemedi. Ahmet Takan Yeniçağ’da ki bir yazısında, çözüm süreci boyunca askerin 200 defa operasyon talebinde bulunduğunu,Valilerin izin vermediğini yazdı. Öcalan’a teşekkür eden Şırnak valisinin sözleri hala hafızalardaki yerini koruyor. Meseleye biraz vakıf olanların eleştirileri hiç dikkate alınmadı. Dönemin başbakanı şimdinin Cumhurbaşkanı oturup kalktığı her yerde –bunlar kandan besleniyor-dedi.

Şimdi çözüm süreci farklı bir evreye girmiş gibi gözüküyor. Gibi diyorum çünkü Ağrı’daki son operasyonun gerçekte ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Bütün kamuoyu araştırmalarında iktidar partisi oy kaybediyor. Geçen yazımda doğru bir analizin ancak, yükselen parti ile birlikte bir değerlendirme yapıldığında mümkün olacağını yazmıştım. İktidar partisi MHP lehine küçülüyor. Bunun nedeni çözüm sürecinin yarattığı kaygılar,örgüt liderine tanınan ayrıcalıklar ve yükselen ayrılıkçı harekettir. Onun için tek başına operasyonu, çözüm sürecinin farklı bir evreye girmiş olması olarak mütalaa etmek mümkün değil. Oy kaygısının da etkili olduğunu düşünüyorum.

Peki böyle bir operasyon kayıp giden milliyetçi oyları döndürür mü? Bence döndürmez,tam aksi neticeler verir. Eğer hedef HDP’yi baraj altında bırakmaksa geçmiş tecrübeler bu tip operasyonların HDP seçmenini daha da kemikleştirtiğini göstermiştir. Bundan sonra HDP’yi yasa dışı ilan etmenin,örgüt partisi olarak lanse etmenin çok fazla anlamı yok. Yıllarca aynı masada oturup sonra da hiçbir şey olmamış gibi davranmak kamuoyunda beklenen etkiyi yaratmaz. İktidar ciddi bir inandırıcılık sorunu ile karşı karşıya kalır. Bu tür operasyonlardan MHP’ye giden seçmen de etkilenmez. Bir veya birkaç operasyonla 12 yıl boyunca yapılan tahribatı ortadan kaldırmak mümkün değil. Kaldı ki, oy kaygısını diğer bütün endişelerin önünde tutan bir iktidardan umutlanmak için hiçbir haklı neden gözükmüyor.

Üç yıldır her vesile ile tekrarlanan PKK nin örgütsel faaliyetlerine yıllarca sustuktan sonra birden bire tepki vermek, akla bunun bir seçim hamlesi olduğunu getiriyor.Bin defa tekrarlanan bir eyleme niçin bugün tepki verilmiştir? Son ayların moda tabiriyle zamanlaması manidar bir operasyon.

İktidar çözüm süreci boyunca İmralı ile el ele vererek ülkenin kuyusunu kazdı. Devletin imkanlarını örgüt liderinin emrine verdi. Güneydoğu’da vatandaşı PKK’nın insafına bıraktı.

Van’da,Erciş’te,Cizre’de,Hakkari hatta Diyarbakır’da yapılan etnik temizliğe göz yumdu.Ülkenin bütünlüğünden yana olan unsurların göçe zorlanmasına müdahale etmedi. Şimdi de bunlar terörist diye şikayet ediyor. Onlar terörist de , onları yıllar yılı himaye edenler, ne?

Hala akıllarının başlarına geldiğine inanmıyorum.