Hüseyin Özcihan

Hüseyin Özcihan

DEĞİŞİM KAÇINILMAZDIR!!!

***Yeryüzündeki insan topluluklarının hiçbir kuvvetin durduramayacağı “değişim” girdabına düştüklerini, hayatımızdaki, değişme ve gelişmelerden öğrenmiş bulunmaktayız. Bu hızla yaşanan, değişme ve gelişmeyi, insan doğasına uygun hale dönüştürmek için siyasi yapılarda ideolojik önermeler ileri sürmemiz gerekmektedir.

***Komünist ve sosyalist dünya görüşü, insanların ihtiyaçlarına çare olamadığı için, kalıcı olamamış, kitlelerde kalıcı bir durum sağlayamamıştır. Hala bugün komünizmi ve Sosyalizmi savunanlar, laf cambazlığı yaparak,”entelektüel namussuzluğa”(1) soyunmalarının hiçbir faydasının olmayacağını anlamış bulunuyorlar. Buna karşılık yeryüzünde Ulus Devletler, milliyetçi doktrinler çerçevesinde demokratik değişimler ile insanlığın problemlerine çare aramaktadırlar.

***Küresel düzenin ileri sürdüğü yaşama biçimler ininde, her türlü gelişme ve konfora rağmen, insanları mutlu etmediği gözlemlenmiştir. İnsanlığa dayatılan küresel normlar, geleceğimizi tehtid etmektedir. Onca gelişme ve konfora rağmen, İnsanların yarınlarla ilgili kaygı ve korkulardan kurtulduğunu söyleyemeyiz. Gezegenimizde yaşanan gerginlik, kavga, kaos ve savaşların bu kaygı ve korkulardan kaynaklandığını düşünmekteyiz.

***Bugüne kadar alternatif diye ortaya konan birçok düşünce ve fikirlerin geniş halk kitleleri tarafından benimsenmemiş olması bu konuya yeniden eğilmek, araştırmak, mevcutları geliştirmek gerekliliğini ortaya koymaktadır.

***Eğer düşünceler davranışlarımızı, davranışlarımızda sistemi değiştiriyorsa, bizim hâlihazırdaki fikirlerimizin hiçbir şeyi değiştirmeye yeterli olmadığını söylemek durumundayız. Ortaya koyduğumuz fikirlerin kabulü için gösterdiğimiz onca çabaya rağmen, Millet katmanlarında rağbet görmüyor ve yaygınlaşmıyorsa, gözden geçirilmesi gereken; FİKİR VE DÜŞÜNCELERİN kendisi mi? Ortaya konan Fikir ve Düşünceleri nasıl algılayıp anlattığımız mı? Yoksa kalabalıkların algı, idrak veya yeteneklerini şekillendiren, Kültür Dünyasını mı sorgulamalıyız? Veya birçoğumuzun haklı olarak eleştirdiği teşkilat yöneticilerini değiştirebilirsek, bu devasa sıkıntılar ortadan kalkacak mı?

***Dedi kodu fitne, fesat ve bozgunculuk çıkarmanın “Büyük Günah” olduğuna iman etmiş, bir fikir hareketinin içinde buna benzer eylemlerin yoğun olmasını izah etmenin çok zor olduğunu biliyorum. Ancak, iman ettiğimizi söylediğimiz şekilde değil de küfür saydığımız, karşıt durduğumuz bir dünyanın gereklerini yaşayarak yaşam sürdürdüğümüzü inkâr edebiliriyiz?

***Ülkemiz ve çocuklarımızın geleceği için, birtakım siyasi Statükoları ne adına ne için muhafaza etmeye çalıştığımızı net bir şekilde ortaya koymalıyız. İmam’ın ne tarafa döndüğüne bakmadan, arkasında saf olmanın, namaz kılmak anlamına gelmediğini öğrenmiş olmamız gerekiyor. Ülkemizde Küresel gelişmelerin olumsuz ve yıkıcı etkilerinden korunmak için, Milletimize ideolojik önermelerde bulunup, siyasi sahada” VAROLMAMIZIN “değişim ile mümkün olacağını anlamalıyız. Bu değişimi gerçekleştirecek entelektüel seviye ve birikimin, Türk Milliyetçilerinin bünyesinde mevcut olduğunu biliyoruz.

***Ulus Devletler, gezegenimizin gözbebeği olmaya devam etmektedirler. Modern itenin sonuçlarından sayılan milli Devletlerin olmazsa olmazları arasında, değişme, gelişme ve Demokrasi bulunmaktadır. Milliyetçi söylem ile yola çıkanların, demokratik bir değişime direnmesini kişilerin mevki makam hırslarında, hastalıklı ruh yapılarında aramak  gerekir diye düşünüyoruz.

 

Hüseyin ÖZCİHAN/ ARTVİN

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Özcihan Arşivi